Çevre Ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, Şırnak'ta
Bakan Özhaseki: 'Terörün dini yok, imanı yok, insafı yok. Eğer insafı olsaydı gidip de havaalanında 41 kişiyi öldürmezdi. Havaalanındaki insan ya çocuğunu bekliyor ya anasını bekliyor. Orada oturan masum insanı öldürmek hangi dinde var' 'Bu terör denen dinsiz imansızlar şuraya bir bomba atıyor, 50 kişi ölüyor. Elinde ekmek olan kişi de ölüyor, durakta bekleyen de ölüyor. Bu barbarlık hangi dinde var?'
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda yaşanan terör saldırısına ilişkin, 'Terörün dini yok, imanı yok, insafı yok. Eğer insafı olsaydı gidip de havaalanında 41 kişiyi öldürmezdi. Havaalanındaki insan ya çocuğunu bekliyor ya anasını bekliyor. Orada oturan masum insanı öldürmek hangi dinde var?' dedi.
Özhaseki, temaslarda bulunmak üzere geldiği Şırnak'ta, incelemelerinin ardından Cizre ilçesinde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, iş adamları ve kurum amirleri ile iftar programında bir araya geldi.
Zor bir coğrafyada yaşadıklarını ifade eden Özhaseki, bu coğrafyanın jeopolitik konumu itibarıyla dış devletlerin insanları kullanarak hak elde etme isteği olduğunu söyledi.
Görünürde hak arama mücadelesi adı altında özgürlük mücadelesi verdiklerini savunan kişilerin arkasında büyük devletlerin olduğunu belirten Özhaseki, şöyle konuştu:
'Hak arama, özgürlük mücadelesi gibi görünse de görünürde, arkalarında büyük devlet destekleri ile ayakta duruyorlar. Zannediyor musunuz ki kandırılmış birkaç gençtirler. Evet kandırılmış gençler olabilir ama arkalarında büyük devlet destekleri var. Büyük devlet desteği olmadan hiç kimsenin dağlarda savaşma imkanı yok. O zaman, içerisinde emperyalist güçlerin ve bu topraklar üzerinde gözü olanların hesapları neticesinde piyon olarak oynadığı birçok zavallı çıkıyor ortaya. Bunların hepsi bu toprakların insanları ama arkalarındaki güçler onları öyle bir kullanıyorlar ki zaman içerisinde hepsi bu toprağın içinde ölüp gidiyorlar. Yazık değil mi? Günah değil mi? Bu topraklar kime yetmiyor? Şu içinde bulunduğumuz vatan coğrafyası içinde bir ucu Ege Denizi, bir ucu Karadeniz, bir ucu Akdeniz dünyanın en güzel yerleri, niye hep beraber kardeşçe yaşamayalım?'
Eskiden hatalar yapıldığını ifade eden Özhaseki, bu hataların sadece Kürtlere değil, dindarlara ve Alevilere de yapıldığını anımsattı. Eski günlerin geride bırakıldığına dikkati çeken Özhaseki, artık yaraları sarma zamanı geldiğini ve bunun için devlet olarak ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.
Yaraları en kısa zamanda sarmak için çalıştıklarını bildiren Özhaseki, 'Artık yaraları sarma zamanı geldi. Bu hesabı yapıyoruz şimdi. Bu hesabı her taraf için yapıyoruz. Sur için de yapıyoruz, Şırnak merkez için de Cizre için de Silopi, İdil, Yüksekova ve Nusaybin için de yapıyoruz. Yapılacak çok işimiz var.' dedi.
Bu işleri yaparken devlet olarak vazgeçmeyecekleri birkaç husus olduğunu dile getiren Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bir, güvenlikten vazgeçmeyeceğiz çünkü güvenlik olmayınca hemen birileri bundan yüz buluyorlar ve bundan istifade ediyorlar. Devleti yok sanıyorlar. Elinde silahı ile ortaya çıkıyor ve kendini devlet zannediyor. Hiçbir devlet buna izin vermez. Hiçbir devlet kendi içerisinde bir silahlı grup çıkıp da yeni bir devlet kurulmasına izin vermez, öyle bir şey yok. İnşallah bundan sonra istikrar ve huzur daim olur. İkincisi, devletin teröristlere karşı sert ve kudretli bir eli vardı. Şimdi bundan sonra devletin kucaklama ve zararların tazmini hususunda ve kanayan yaraları sarması lazım. Evi yanmışsa tazmin edilmesi lazım, dükkanı yanmışsa yerine getirilmesi lazım. Ticaretin canlandırılması lazım. Bütün bunların yapılması için şimdi yeni dönem başlıyor. Üçüncüsü, devlet olarak buraları ayrıcalıklı bölge ilan edip buraların kalkınmasını, ayağa kalkmasını sağlamak. Nasıl ayağa kaldıracağız bunların yolları çalışılıyor. Cizre olmak üzere bütün terör mağduru il ve ilçelerimiz ayağa kalkacak. Biz buranın Nuh'un şehri olduğunu biliyoruz. Biz burada dört tane ev yapıp gitmek istemiyoruz. Bu fırsat ele zor geçer. Biz bu durumu fırsata çevirerek büyükşehir planlamasıyla burada hayat daha iyi devam etsin, hiç bir şey eskisi gibi olmasın, ondan sonra da hiç kimse eline silah alıp da burada rüşvet toplamaya, onun bunun işine karışmaya bir daha cesaret etmesin.'
- İstanbul'daki terör saldırısı
Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısına da değinen Özhaseki, şöyle konuştu:
'Terörün dini yok, imanı yok, insafı yok. Eğer insafı olsaydı gidip de havaalanında 41 kişiyi öldürmezdi. Havaalanındaki insan ya çocuğunu bekliyor ya anasını bekliyor. Orada oturan masum insanı öldürmek hangi dinde var? Bu terör denen dinsiz imansızlar şuraya bir bomba atıyor, 50 kişi ölüyor. Elinde ekmek olan kişi de ölüyor, durakta bekleyen de ölüyor. Bu barbarlık hangi dinde var? Büyük bir bela ile karşı karşıyayız. Bu kandırılmış 4 kişinin belası değil. Bu arkasında koca koca devletler olan ve bu coğrafya üzerinde hesabı var. Allah için sizden ricamız bunlara kanmamamız, bunlara destek vermemenizdir.'
Bakan Özhaseki, terör örgütünün ülkedeki uzantılarına işaret ederek, 'Avrupa'ya gidip ağladıkları kadar, Amerika'ya gidip ağladıkları kadar şu yumruktan vazgeçip el sıksalar, burada her şey daha farklı olacaktı. Beraber Meclis'te yüz yüze baktığımız insanlar el sıkmadan imtina ediyorlar. Hep yumruk sıkmış kavga halindeler ama Avrupa'ya gidince el pençe durup ağlıyorlar. Tam tersi olsa burada işimiz daha kolay olurdu.' dedi.
Vali Ali İhsan Su daha sonra Özhaseki'ye kente özgü hediyeler verdi, Özhaseki ve beraberindekiler, Cizre Ulucami'de teravih namazı kıldı.
Kaynak: AA
Özhaseki, temaslarda bulunmak üzere geldiği Şırnak'ta, incelemelerinin ardından Cizre ilçesinde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, iş adamları ve kurum amirleri ile iftar programında bir araya geldi.
Zor bir coğrafyada yaşadıklarını ifade eden Özhaseki, bu coğrafyanın jeopolitik konumu itibarıyla dış devletlerin insanları kullanarak hak elde etme isteği olduğunu söyledi.
Görünürde hak arama mücadelesi adı altında özgürlük mücadelesi verdiklerini savunan kişilerin arkasında büyük devletlerin olduğunu belirten Özhaseki, şöyle konuştu:
'Hak arama, özgürlük mücadelesi gibi görünse de görünürde, arkalarında büyük devlet destekleri ile ayakta duruyorlar. Zannediyor musunuz ki kandırılmış birkaç gençtirler. Evet kandırılmış gençler olabilir ama arkalarında büyük devlet destekleri var. Büyük devlet desteği olmadan hiç kimsenin dağlarda savaşma imkanı yok. O zaman, içerisinde emperyalist güçlerin ve bu topraklar üzerinde gözü olanların hesapları neticesinde piyon olarak oynadığı birçok zavallı çıkıyor ortaya. Bunların hepsi bu toprakların insanları ama arkalarındaki güçler onları öyle bir kullanıyorlar ki zaman içerisinde hepsi bu toprağın içinde ölüp gidiyorlar. Yazık değil mi? Günah değil mi? Bu topraklar kime yetmiyor? Şu içinde bulunduğumuz vatan coğrafyası içinde bir ucu Ege Denizi, bir ucu Karadeniz, bir ucu Akdeniz dünyanın en güzel yerleri, niye hep beraber kardeşçe yaşamayalım?'
Eskiden hatalar yapıldığını ifade eden Özhaseki, bu hataların sadece Kürtlere değil, dindarlara ve Alevilere de yapıldığını anımsattı. Eski günlerin geride bırakıldığına dikkati çeken Özhaseki, artık yaraları sarma zamanı geldiğini ve bunun için devlet olarak ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.
Yaraları en kısa zamanda sarmak için çalıştıklarını bildiren Özhaseki, 'Artık yaraları sarma zamanı geldi. Bu hesabı yapıyoruz şimdi. Bu hesabı her taraf için yapıyoruz. Sur için de yapıyoruz, Şırnak merkez için de Cizre için de Silopi, İdil, Yüksekova ve Nusaybin için de yapıyoruz. Yapılacak çok işimiz var.' dedi.
Bu işleri yaparken devlet olarak vazgeçmeyecekleri birkaç husus olduğunu dile getiren Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bir, güvenlikten vazgeçmeyeceğiz çünkü güvenlik olmayınca hemen birileri bundan yüz buluyorlar ve bundan istifade ediyorlar. Devleti yok sanıyorlar. Elinde silahı ile ortaya çıkıyor ve kendini devlet zannediyor. Hiçbir devlet buna izin vermez. Hiçbir devlet kendi içerisinde bir silahlı grup çıkıp da yeni bir devlet kurulmasına izin vermez, öyle bir şey yok. İnşallah bundan sonra istikrar ve huzur daim olur. İkincisi, devletin teröristlere karşı sert ve kudretli bir eli vardı. Şimdi bundan sonra devletin kucaklama ve zararların tazmini hususunda ve kanayan yaraları sarması lazım. Evi yanmışsa tazmin edilmesi lazım, dükkanı yanmışsa yerine getirilmesi lazım. Ticaretin canlandırılması lazım. Bütün bunların yapılması için şimdi yeni dönem başlıyor. Üçüncüsü, devlet olarak buraları ayrıcalıklı bölge ilan edip buraların kalkınmasını, ayağa kalkmasını sağlamak. Nasıl ayağa kaldıracağız bunların yolları çalışılıyor. Cizre olmak üzere bütün terör mağduru il ve ilçelerimiz ayağa kalkacak. Biz buranın Nuh'un şehri olduğunu biliyoruz. Biz burada dört tane ev yapıp gitmek istemiyoruz. Bu fırsat ele zor geçer. Biz bu durumu fırsata çevirerek büyükşehir planlamasıyla burada hayat daha iyi devam etsin, hiç bir şey eskisi gibi olmasın, ondan sonra da hiç kimse eline silah alıp da burada rüşvet toplamaya, onun bunun işine karışmaya bir daha cesaret etmesin.'
- İstanbul'daki terör saldırısı
Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısına da değinen Özhaseki, şöyle konuştu:
'Terörün dini yok, imanı yok, insafı yok. Eğer insafı olsaydı gidip de havaalanında 41 kişiyi öldürmezdi. Havaalanındaki insan ya çocuğunu bekliyor ya anasını bekliyor. Orada oturan masum insanı öldürmek hangi dinde var? Bu terör denen dinsiz imansızlar şuraya bir bomba atıyor, 50 kişi ölüyor. Elinde ekmek olan kişi de ölüyor, durakta bekleyen de ölüyor. Bu barbarlık hangi dinde var? Büyük bir bela ile karşı karşıyayız. Bu kandırılmış 4 kişinin belası değil. Bu arkasında koca koca devletler olan ve bu coğrafya üzerinde hesabı var. Allah için sizden ricamız bunlara kanmamamız, bunlara destek vermemenizdir.'
Bakan Özhaseki, terör örgütünün ülkedeki uzantılarına işaret ederek, 'Avrupa'ya gidip ağladıkları kadar, Amerika'ya gidip ağladıkları kadar şu yumruktan vazgeçip el sıksalar, burada her şey daha farklı olacaktı. Beraber Meclis'te yüz yüze baktığımız insanlar el sıkmadan imtina ediyorlar. Hep yumruk sıkmış kavga halindeler ama Avrupa'ya gidince el pençe durup ağlıyorlar. Tam tersi olsa burada işimiz daha kolay olurdu.' dedi.
Vali Ali İhsan Su daha sonra Özhaseki'ye kente özgü hediyeler verdi, Özhaseki ve beraberindekiler, Cizre Ulucami'de teravih namazı kıldı.