Bakan Çelik'ten Teröre Karşı Ortak Eylem Planı Çağrısı

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, teröre karşı ortak eylem planı yapılması gerektiğini söyledi.

Bakan Çelik'ten Teröre Karşı Ortak Eylem Planı Çağrısı
Çelik, Brüksel’de basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği ile Türkiye’nin yakın işbirliğinin tek bir ortak akılla veya ortak eylem planı ile hareket etmesinin küresel sorunu nasıl çözebildiğini gördük. Bu sebeple de daha büyük bir mesele haline gelen, Avrupa değerlerini ve insanlığın temel değerlerini tehdit eden terör olgusuna karşı da ortak eylem planı gerçekleştirmeliyiz, sadece dayanışma yetmez, sadece ortak söylemler kullanmak yetmez, ortak bir eylem planı gerçekleştirmemeliyiz” dedi.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik temaslarda bulunmak üzere geldiği Brüksel’de basın mensuplarına açıklamada bulundu. Çelik, bazı görüşmeler yağmak üzere Brüksel’de bulunduğunu ifade ederek, “Çeşitli komiserlerle görüşeceğim, Belçika dışişleri Bakanı ile görüşeceğim. Yarın da Maliye Bakanımız ve Dışişleri Bakanımızla birlikte 33. Falsın açılış törenine katılacağız. Buradaki muhataplarımızla İstanbul’daki lanetli terör saldırısından sonra olağan gündemimizin yanı sıra terör meselesini ayrıntılı bir biçimde ele alıyoruz. Özellikle kendilerine Avrupa barışının, Avrupa değerlerinin temsil edildiği kurumların bulunduğu Brüksel’den bu mesajın kuvvetli bir şekilde verilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Bütün Avrupa Birliğini Kurumlarının Başkanları güçlü bir şekilde bu terör eylemini kınadıklarını ve Türkiye ile dayanışma içinde olduklarını ifade ettiler” dedi.



“DAYANIŞMANIN ÖTESİNE GEÇMEMİZ LAZIM”

Çelik açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Fakat dünkü Sayın Cumhurbaşkanımızın da açıklamasında olduğu gibi dayanışmanın ötesine geçmemiz lazım. Somut olarak neler yapabileceğimizi konuşmamız lazım. Göçmen meselesindeki krizde Avrupa Birliği ile Türkiye’nin yakın işbirliğinin tek bir ortak akılla veya ortak eylem planı ile hareket etmesinin küresel sorunu nasıl çözebildiğini gördük. Bu sebeple de daha büyük bir mesele haline gelen, Avrupa değerlerini ve insanlığın temel değerlerini tehdit eden terör olgusuna karşı da ortak eylem planı gerçekleştirmeliyiz, sadece dayanışma yetmez, sadece ortak söylemler kullanmak yetmez, ortak bir eylem planı gerçekleştirmemeliyiz. Avrupa barışının temsil edildiği bir yerdeyiz, buradan yükselecek seslerin ve Türkiye ile dayanışma içinde olmanın önemi tabii ki büyüktür. Ama DAEŞ, PKK gibi terör örgütleri arasında ayrım gözetmeksizin birini diğerinden öncelemeksizin, hepsine karşı topyekun bir ortak eylem planı ortaya konması gerektiğini, bunun Türkiye’nin güvenliği kadar Avrupa’nın da güvenliğini ve dünyanın güvenliğini ilgilendiren bir konu olduğunu muhataplarımızla açık bir şekilde paylaşıyorum”.

Bakan Çelik, görüşme gerçekleştirdiği muhataplarının Türkiye ile dayanışma içinde olduklarına dair mesajlar verdiklerini kaydederek, “Türkiye ile ortak eylem planları ve ortak adımlar geliştirmek için de daha ileri çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çiziyorlar. Bundan sonrasında da şu net bir şekilde görülüyor. Dünyanın geleceği hakkında daha adil ve insani bir dünya için hep beraber sorumluluk üreteceksek birincisi terörle mücadele konusunda hiçbir çifte standart olmaksızın ortak bir duruş ve ortak eylem gerçekleştirmeliyiz. Aynı şekilde de dünyanın geleceği kurgulayacak ortak değerler konusunda da paylaşacağımız ortak mekanizmalar konusunda artık çifte standarttan uzak adalet ve hakkaniyet ilkelerine dayalı bir şekilde ilerlemenin yollarını bulmalıyız. Bir kere daha buradan bu terör eylemini kınıyoruz. AB kurumlarının gösterdiği dayanışmaya teşekkür ediyorum. Kuşkusuz Türkiye olarak teröre karşı mücadelemiz kararlılıkla sürecek. AB’nin tüm kurumlarını yanımızda görmek istediğimizi, onların bu dayanışma beyanının somut eylemlere dönüşmesi gerektiğini de ifade ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

“TÜRKİYE DAEŞ’E KARŞI KENDİ MÜCADELESİNİ KENDİSİ VERİYOR”

Bakan Çelik, vize serbestisine terörle mücadele konusunun engel olarak ön plana çıktığı ve bu tür saldırıların ardından Avrupa’da bu konuda herhangi bir değişiklik olup olmayacağına yönelik soruya, “Türkiye’nin terörle mücadelesi ve teröre karşı aldığı tedbirler konusunda zaten herkes buna destek verdiğini ifade ediyor. Bizim bin 295 kilometre sınırımız ötesinde bir devlet yok, ulusal bir ordu gücü yok oranın güvenliğini sağlayacak. Türkiye 55 ülkenin mücadele etmekte zorlandığı DAEŞ’e karşı kendi mücadelesini kendisi veriyor. Dolayısıyla Türkiye’nin ulusal güvenliği için verdiği bu mücadele aynı zamanda Akdeniz’in Avrupa’nın güvenliği için ve küresel güvenlik için de verilmiş bir mücadele olarak ortaya çıkıyor ve herkes tarafından takdir görüyor. Dolayısıyla terörle mücadele konusundaki kapasitemizin korunması gerektiğini, bu kapasiteden taviz vermemek konusundaki duruşumuzun doğru bir şekilde ele alındığını görüyoruz. Buradaki konu zaten terörle mücadele konusundaki kapasitemizi düşürecek hiçbir konuya yanaşmayacağımızı ifade ettik. Onlar da Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki kapasitesine zarar verecek ya da burada bir zaaf oluşturacak bir teklifleri olmayacağını, onun dışındaki konularla ilgili çalışma yapılması gerektiği konusundaki görüşlerini ifade ediyorlar. Yoksa Türkiye’nin verdiği bu mücadelenin haklı bir mücadele olduğunu, Türkiye’nin korunmasının, Avrupa’nın korunmasıyla ve küresel güvenlikle doğrudan bağlantılı olduğunu ifade ediyorlar. Yarın Dışişleri Bakanımızla birlikte Timmermans ile birlikte bu konuları ayrıntılı bir şekilde ele alacağız. Türkiye’nin geldiği noktayı ayrıntılı bir şekilde paylaşacağız” yanıtını verdi.

Kaynak: İHA