Türk Toraks Derneği, Çocuk İşçilere Dikkat Çekti

Türk Toraks Derneği Çevresel ve Mesleki Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu, çocuk işçiliği ile etkili mücadelenin şart olduğunu belirterek, "Çocuk işçiliğinin altta yatan önemli nedenlerden yoksulluk, çocuk emeğinin üretimde yer alması, nüfus ve göç politikaları, aile planlamasına ilişkin politikalarla birlikte ele alınması gerekir" dedi.

Türk Toraks Derneği Çevresel ve Mesleki Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu, Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’nün bu yılki temasını ’Üretim zincirlerinde çalışan çocuklar hepimizin sorunu’ olarak tanımladı.

Dünyada hala çok sayıda çocuğun tarımdan, inşaata güvencesiz şekilde çalışmaya devam ettiğini belirten TTD Çevresel ve Mesleki Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu’ndan yapılan açıklamada, "Çocuk çalışması denildiğinde, onları çocukluklarından koparan her türlü iş ve etkinlik anlaşılmaktadır. Yaygın olarak karşımıza, çalışma yaşının altındaki çocukların çalıştırılması, çocukların ağır koşulların altında çalıştırılması ve çocukların tehlikeli işlerde çalıştırılması çıkıyor" denildi.

"HER ÇOCUK EĞİTİME ERİŞMELİDİR"

Çocukların yarıdan fazlasının tehlikeli sayılan işlerde çalıştığını açıklayan TTD Çevresel ve Mesleki Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu, "Sektörel dağılıma bakıldığında; çalışan çocukların yüzde 59’u tarım alanında, geri kalanlar da endüstride çalışmakta, birçoğu da kayıt dışı olarak çalışmaktadır. Çalışan çocuklar iş ortamındaki tehlikeler dışında erken yaşlanma, malnütrisyon, depresyon, madde bağımlılığı gibi sorunlara da açık olmaktadır. Genellikle yoksul ve daha hassas çevrelerden gelen bu çocuklar, çoğunlukla kayıt dışı oldukları için hiçbir koruyucu yasal düzenlemeden de faydalanamamaktadır. Bundan başka çocuklar, işleri ile ilgili eğitimi alamamakta, mesleki ve sosyal açıdan geri kalmaktadırlar. Oysa; tüm çocuklar, ergenler ve yetişkinler temel eğitime erişme hakkına sahiptir. Yoksullar, sokak çocukları ve çalışan çocuklar eğitime erişimde hiçbir ayrımcılığa uğramamalıdır" ifadelerine yer verdi.

"ÇOCUK İŞÇİLER ÇOCUK NÜFUSUNUN YÜZDE 5.9’UNU OLUŞTURUYOR"

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmelerinde, hükümetlerin 18 yaş altının zorla, tehlikeli ve eğitimlerini engelleyecek herhangi bir işte çalıştırılmasına engel olmalarının beklendiğinin kaydedildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Ülkemizdeki duruma gelince, kayıt dışı çalışma yaygın olduğu için, gerçek anlamda çalışan çocuk sayısına ulaşmak mümkün değildir. Türkiye’de çocuk işçiliğine ilişkin olarak Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonuna (DİSK) bağlı Genel-İş Sendikası, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerini kullanılarak ’Çocuk İşçileri Raporunu’ hazırlamıştır. Buna göre, çocuk işçiler, toplam çocuk nüfusunun yüzde 5,9’unu oluşturmakta, ev içinde karşılığı olmadan emeği sömürülen çocukların oranı ise yüzde 49,2’yi bulmaktadır. Yoksulluk, göç ve eğitime erişim olanaklarından yoksun olmak çocukların çalışmaya itilmesinin başlıca nedenlerini oluşturmaktadır. Uygulanmaya başlanan 4+4+4 kademeli eğitim sistemi de zorunlu ilköğretim yaşını 6-13 yaş aralığına çekerek çocuk işçiliğini arttırıcı bir faktör olmuştur. Söz konusu raporda ayrıca, 2006-2012 yılları arasında, hem çalışıp hep okuyan çocuk işçi sayısının yüzde 63,6 oranında artış gösterdiği ve çocukların çalışma saatlerinin haftalık 54 saati bulduğu belirtilmektedir."

İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi’nin derlediği işçi cinayetleri dökümlerinde ise 2013 yılında yaşamını yitiren bin 235 işçinin 59’u çocuk olurken; 2014’te 54, 2015’te 63, 2016’da Haziran ayına kadar 14 çocuğun çalışırken yaşamını yitirdiği belirtildi.

"ÇOCUK İŞÇİLİĞİNDE ETKİLİ MÜCADELE ŞART"

Afet ve Acil Durum (AFAD) verilerine göre Türkiye’de kayıtlı Suriyeli mültecilerin yüzde 55’inin, 0-18 yaş grubunda yer aldığının belirtildiği açıklamada, "Bir başka kaynağa göre ise 90 bin kayıtlı, ilkokul çağında Suriyeli çocuk vardır. Mendil satan, cam silen, hamallık yapan çocuklardan her gün en az bir tanesiyle bir yerlerde karşılaşıyoruz. İzmir’de ayakkabı imalat atölyelerinde çocuklar günde 12 saat ve üzeri saatlerde çalışmaktadır. Küreselleşme sürecinde, giderek maliyeti düşürmeye zorlayan üretim süreci her yerde işçileri, küçük üreticileri ve işletmeleri, özellikle de çocukları sürekli olarak mağdur etmektedir. Bu nedenle çocuk işçiliği ile etkili bir şekilde mücadele edilmelidir. Çocuk işçiliğinin; altta yatan önemli nedenler olan yoksulluk, çocuk emeğinin üretimde yer alması, nüfus ve göç politikaları, aile planlamasına ilişkin politikalarla birlikte ele alınması gerekmektedir" ifadelerine yer verildi.

Kaynak: İHA