Avrupalı Parlamenterden Türkiye'ye Destek

Son aylarda, mülteci krizi, geri kabul anlaşması, vize serbestisi gibi konularla öne çıkan Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği süreci, gündemdeki yerini korurken, İzmir’de konuşan Avrupalı uzmanlar Türkiye’ye destek verdi.

Avrupalı Parlamenterden Türkiye'ye Destek
Türkiye’deki Avrupa Birliği (AB) alanında çalışan akademisyenleri bir araya getirmek ve sürece katkı sağlamak amacıyla AB Türkiye Delegasyonu tarafından kurulan ‘Avrupa Çalışmaları Akademik Ağı’nın (A-NEST) 2016-2017 dönemi yıllık toplantısı, ağın 2015-2016 sekretaryasını yürüten Yaşar Üniversitesi Avrupa Birliği Merkezi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Açılış konuşmalarını Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı, Jean Monnet Kürsüsü sahibi Prof. Dr. Aylin Güney ve AB Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Gökay Özerim’in yaptığı toplantıya, AB alanında çalışan akademisyenlerin yanı sıra Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Üyesi Ernest Maragall ve Friends of Turkey (Türkiye’nin Dostları) Grubu Genel Sekreteri Laura Batalla Adam ile AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu İşbirliği Bölüm Başkanı Elçi Müsteşar Simona Gatti de katıldı.

A-NEST toplantısının ardından, “Mülteci krizi ve AB-Türkiye ilişkileri” konulu bir seminer gerçekleştirildi.

Seminerin açılışında, “Avrupa mülteci krizinde Türkiye: İzmir örneği” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Yaşar Üniversitesi AB Merkezi Müdürü ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gökay Özerim ile Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayselin Yıldız; mültecilerle ilgili İzmir’de gerçekleştirdikleri saha araştırmasının sonuçlarını paylaştı.

“VİZE SERBESTİSİ, TÜRKİYE’NİN UZUN SÜREDEN BERİ HAKLI BİR TALEBİDİR”

Seminerde konuşan Türkiye’nin Dostları Grubu Genel Sekreteri Laura Batalla Adam, “AB’nin şu anda Türkiye’ye bir aday ülke gibi davranmadığını, daha çok bir stratejik ortak gibi hareket ettiğini” vurguladı. “Türkiye’nin vize serbestisi uygulanmayan tek aday ülke” olduğunu ifade eden Laura Batalla Adam, “Vize serbestisi Türkiye’nin uzun süreden beri haklı bir talebidir” dedi.

Adam, sürecin uzun ve zor olduğunu, vize anlaşmasındaki 72 kriterin yerine getirilmesinin yanı sıra anlaşmanın Avrupa Parlamentosu’nda nitelikli çoğunluk oyu ile onaylanması ve Hollanda gibi bazı üye ülkelerin parlamentoları tarafından da onaylanması gerektiğini belirtti.

AB-Türkiye ilişkilerinin yeniden güvenilirlik kazanmasında, vize serbestisinin her iki taraf için de iyi bir fırsat olacağını vurgulayan Adam, geri kabul anlaşmasının Türkiye’nin AB üyeliği ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini ifade etti.

“AB, BÜYÜK BİR YÜKÜ OMUZLAYAN TÜRKİYE’YE TEŞEKKÜR ETMELİ”

Seminerde ‘AB-Türkiye ilişkileri Çerçevesinde Mülteci Krizi’ başlıklı bir konuşma yapan AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu İşbirliği Bölüm Başkanı Elçi Müsteşar Simona Gatti ise “Vize serbestisinin AB ve Türkiye’nin ortak hedefi” olduğunu ifade etti.

Mülteci krizinin başlangıcından beri Türk yetkililerin, sivil toplum kuruluşlarının ve Türk halkının mültecilere yardım konusunda büyük çaba harcadığını belirten Simona Gatti, AB’nin, büyük bir yükü omuzlayan Türkiye’yi takdir ve teşekkür etmesi gerektiğini söyledi.



“MÜZAKERE BAŞLIKLARININ ASKIYA ALINMASI KABUL EDİLEMEZ”

Seminerin sonunda “Türkiye’de demokrasinin durumu ve Türkiye’nin AB üyeliği” başlıklı bir konuşma yapan Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Üyesi Ernest Maragall ise “Türkiye, tarihsel ve coğrafi olarak Avrupa’dadır. Ancak Avrupa’da bir çok vatandaş ve hatta bir çok politikacı Türkiye’nin Avrupa’ya entegre edilemeyecek kadar büyük bir ülke olduğunu, Türkiye’nin kültürel ve dinsel açıdan çok farklı olduğunu düşünüyor” dedi.

Bu önyargıları değiştirmenin zor olduğunu, ama imkansız olmadığını ifade eden Maragall, Türk toplumunun mülteci krizi sürecinde, mültecilere büyük destek gösterdiğini belirtti.

Mülteci krizinin bir insanlık dramı olduğunu vurgulayan Maragall, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine ilişkin de birçok hata ve yanlış anlaşılmaların olduğunu belirterek, Fransa ve Kıbrıs Rum Kesimi tarafından müzakere başlıklarının askıya alınmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.

RAKAMLARLA İNSANİ YARDIM VE MÜLTECİLER

Kişi başına düşen milli gelirlere oranla, dünyada en fazla insani yardım yapan ülke olan Türkiye’nin yardımlarının 2014 yılı toplamı 6,4 milyar doları buluyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre de en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olan Türkiye, 3 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklı mülteciyi misafir ediyor.
Kaynak: İHA