PKK'nın Dürümlü'deki Katliamı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Budak başkanlığındaki heyet, Dürümlü mezrasında PKK'lı teröristlerce 15 ton patlayıcı yüklü kamyonu infilak ettirildiği saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarını ziyaret ederek, başsağlığı diledi Budak: 'Terörü, teröristi, teröre yardım ve yataklık edenleri lanetliyoruz'.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak başkanlığındaki heyet, PKK'nın Dürümlü'deki katliamında hayatını kaybedenlerin yakınlarına taziye ziyaretinde bulundu.
Budak, beraberinde CHP Parti Meclisi Üyesi ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile milletvekilleri Mehmet Bekaroğlu, Ali Şeker, Niyazi Nefi Kara, Akın Üstündağ ve CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın ile 12 Mayıs'ta Dürümlü mezrasında PKK'lı teröristlerce 15 ton patlayıcı yüklü kamyonla gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitirenler için Tanışık köyünde kurulan taziye evine geldi.
Katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları ile görüşüp, başsağlığı dileyen heyet adına açıklama yapan Budak, milletvekilleriyle birlikte taziye için geldiklerini belirterek, buraya bir ateş düştüğünü, ateşin sadece köye değil, tüm ülkeye düştüğünü söyledi.
- 'Ateş sadece Doğu ve Güneydoğu değil, bütün ülkemizi sarmış durumda'
Budak, büyük bir katliam ve vahşetle karşı karşıya olduklarını, bu olayların ne ilk ne de son gibi göründüğünü ifade ederek, 1980'li yıllardan beri ülkenin çatışmalara sahne olduğunu kaydetti.
Acılarının büyük olduğunu dile getiren Budak, patlamada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi. Budak, 'Terörü, teröristi, teröre yardım ve yataklık edenleri lanetliyoruz.' diye konuştu.
Budak, CHP olarak bu ve diğer terör olaylarıyla ilgili birçok açıklamaları olduğuna, birçok kanun teklifleri bulunduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Geçtiğimiz temmuz ayından bu yana kanun teklifleri vermeye devam etmemize rağmen maalesef ülkeyi 14 yıldır yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi'nin oylarıyla reddedildi. Bu olayların özellikle Kürt sorununun kanla, silahla çözülemeyeceği artık gün ışığı gibi ortada. Bu işin çözüm yeri parlamentoda milletvekili olan tüm partilerin bir araya gelerek bu acıları dindirmesidir. Bu ateş sadece Doğu ve Güneydoğu değil, bütün ülkemizi sarmış durumda. Bunların son bulmasını diliyoruz.''
Gazetecilerin, 'Patlamada yakınlarını kaybedenlerin sizden bir talebi oldu mu?' sorusu üzerine Budak, hayatını kaybedenlerin yakınları ve muhtar ile görüştüklerini, saldırının faillerinin bulunmasını istediklerini aktardı.
Budak, 'Bunun ötesinde, 'Bu kadar huzurlu bir köyde bu olayların sanki bize gelmeyeceğini düşünüyorduk. Bizi burada da buldu' dediler. Bir kamyondaki 15 ton patlayıcının buradan nereye gideceği ile ilgili de kuşkular vardı. Diyarbakır'ın içine gidiyordu büyük ihtimalle. Fakat burada bir tepki ile karşılaştıklarını ve çatışmada patlatıldığını söylüyorlar. Nerede ve ne şekilde olursa olsun terörün artık sona ermesi, silahların susması gerektiğinin ötesinde -şu an acıları çok taze- söyledikleri bir şey yok.'' ifadelerini kullandı.
Diyarbakır'daki patlamalarla ilgili güvenlik zaafiyeti olup olmadığı yönündeki soruyu ise Budak, güvenlik zaafiyetinin ötesinde özellikle Ceylanpınar'da 2 polisin şehit edilmesiyle başlayıp bugün şiddetlenen ve 500'ün üzerinde şehidi, yüzlerce masum insanın öldürülmesini ve şehit olmasını dikkatle incelemek gerektiğini kaydetti.
Budak, '2002'de bu olaylar var mıydı, yoktu. Peki ne oldu da 7 Haziran'dan sonra bu şiddet ortamı giderek yükselen bir duruma gelmiştir. Asıl mesele bu. Bu sadece Diyarbakır'ın değil, Türkiye'nin sorunudur.' diyerek konuşmasını tamamladı.
Tanrıkulu da silahla, şiddetle ve terörle Türkiye'de bu meselenin çözülemeyeceğini her ortamda ifade ettiklerini, bu vahşeti ve katliamı kınadıklarını söyledi.
Buradan bütün Türkiye'ye seslendiklerini aktaran Tanrıkulu, bu ölümlere dur demeleri gerektiğini, çatışmanın, terörün, şiddetin bitmesi ve sonlanması gerektiğini bildirdi.
Meclisi Türkiye'nin bu sorunlarını çözüm noktası haline getirmeleri gerektiğini anlatan Tanrıkulu, 'Türkiye'nin 81 ili bir yas evine dönüştü. Neredeyse cenazenin gitmediği il kalmadı. Bu duruma son vermemiz lazım. Türkiye ölümlerle yürüyemez, bu çatışmayı kaldıramaz. Başka bir yok kavşağına doğru hızla sürükleniyor. Bütün Türkiye'ye başsağlığı diliyoruz.' dedi.
Daha sonra heyet, patlamanın meydana geldiği yerde ve Dürümlü mezrasında patlamada zarar gören bir evde incelemelerde bulundu.
- Olay
Bingöl'ün Genç ilçesinde gasbettikten sonra yükledikleri 15 ton patlayıcının bulunduğu kamyonu 12 Mayıs gecesi Yenişehir ilçesi Tanışık Mahallesi'ne getiren PKK'lı teröristlerle, durumlarından şüphelenen köylüler arasında tartışma yaşanmış, vatandaşların, köylerine almak istememesi üzerine teröristler, kamyonla Dürümlü mezrasına doğru hareket etmiş, köylüler tarafından takibe alındığını ve kaçamayacaklarını anlayan PKK'lı teröristler, patlayıcı yüklü kamyonu Dürümlü mezrası girişinde infilak ettirmişti. 16 kişinin yaşamını yitirdiği, 23 kişinin de yaralandığı patlamanın şiddeti kentin birçok ilçesinde hissedilmiş, olay yerinde yaklaşık 20 metre genişliği ve 4 metre derinliğinde çukur oluşmuştu.
Cesetlerin parçalanması ve geniş bir alana yayılması nedeni ile 13 kişinin kimlik tespiti ancak DNA sonucunda belirlenmiş, PKK'nın gerçekleştirdiği saldırı, 36 çocuğun yetim, 8 kadının da dul kalmasına neden olmuştu.
Kaynak: AA
Budak, beraberinde CHP Parti Meclisi Üyesi ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile milletvekilleri Mehmet Bekaroğlu, Ali Şeker, Niyazi Nefi Kara, Akın Üstündağ ve CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın ile 12 Mayıs'ta Dürümlü mezrasında PKK'lı teröristlerce 15 ton patlayıcı yüklü kamyonla gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitirenler için Tanışık köyünde kurulan taziye evine geldi.
Katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları ile görüşüp, başsağlığı dileyen heyet adına açıklama yapan Budak, milletvekilleriyle birlikte taziye için geldiklerini belirterek, buraya bir ateş düştüğünü, ateşin sadece köye değil, tüm ülkeye düştüğünü söyledi.
- 'Ateş sadece Doğu ve Güneydoğu değil, bütün ülkemizi sarmış durumda'
Budak, büyük bir katliam ve vahşetle karşı karşıya olduklarını, bu olayların ne ilk ne de son gibi göründüğünü ifade ederek, 1980'li yıllardan beri ülkenin çatışmalara sahne olduğunu kaydetti.
Acılarının büyük olduğunu dile getiren Budak, patlamada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi. Budak, 'Terörü, teröristi, teröre yardım ve yataklık edenleri lanetliyoruz.' diye konuştu.
Budak, CHP olarak bu ve diğer terör olaylarıyla ilgili birçok açıklamaları olduğuna, birçok kanun teklifleri bulunduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Geçtiğimiz temmuz ayından bu yana kanun teklifleri vermeye devam etmemize rağmen maalesef ülkeyi 14 yıldır yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi'nin oylarıyla reddedildi. Bu olayların özellikle Kürt sorununun kanla, silahla çözülemeyeceği artık gün ışığı gibi ortada. Bu işin çözüm yeri parlamentoda milletvekili olan tüm partilerin bir araya gelerek bu acıları dindirmesidir. Bu ateş sadece Doğu ve Güneydoğu değil, bütün ülkemizi sarmış durumda. Bunların son bulmasını diliyoruz.''
Gazetecilerin, 'Patlamada yakınlarını kaybedenlerin sizden bir talebi oldu mu?' sorusu üzerine Budak, hayatını kaybedenlerin yakınları ve muhtar ile görüştüklerini, saldırının faillerinin bulunmasını istediklerini aktardı.
Budak, 'Bunun ötesinde, 'Bu kadar huzurlu bir köyde bu olayların sanki bize gelmeyeceğini düşünüyorduk. Bizi burada da buldu' dediler. Bir kamyondaki 15 ton patlayıcının buradan nereye gideceği ile ilgili de kuşkular vardı. Diyarbakır'ın içine gidiyordu büyük ihtimalle. Fakat burada bir tepki ile karşılaştıklarını ve çatışmada patlatıldığını söylüyorlar. Nerede ve ne şekilde olursa olsun terörün artık sona ermesi, silahların susması gerektiğinin ötesinde -şu an acıları çok taze- söyledikleri bir şey yok.'' ifadelerini kullandı.
Diyarbakır'daki patlamalarla ilgili güvenlik zaafiyeti olup olmadığı yönündeki soruyu ise Budak, güvenlik zaafiyetinin ötesinde özellikle Ceylanpınar'da 2 polisin şehit edilmesiyle başlayıp bugün şiddetlenen ve 500'ün üzerinde şehidi, yüzlerce masum insanın öldürülmesini ve şehit olmasını dikkatle incelemek gerektiğini kaydetti.
Budak, '2002'de bu olaylar var mıydı, yoktu. Peki ne oldu da 7 Haziran'dan sonra bu şiddet ortamı giderek yükselen bir duruma gelmiştir. Asıl mesele bu. Bu sadece Diyarbakır'ın değil, Türkiye'nin sorunudur.' diyerek konuşmasını tamamladı.
Tanrıkulu da silahla, şiddetle ve terörle Türkiye'de bu meselenin çözülemeyeceğini her ortamda ifade ettiklerini, bu vahşeti ve katliamı kınadıklarını söyledi.
Buradan bütün Türkiye'ye seslendiklerini aktaran Tanrıkulu, bu ölümlere dur demeleri gerektiğini, çatışmanın, terörün, şiddetin bitmesi ve sonlanması gerektiğini bildirdi.
Meclisi Türkiye'nin bu sorunlarını çözüm noktası haline getirmeleri gerektiğini anlatan Tanrıkulu, 'Türkiye'nin 81 ili bir yas evine dönüştü. Neredeyse cenazenin gitmediği il kalmadı. Bu duruma son vermemiz lazım. Türkiye ölümlerle yürüyemez, bu çatışmayı kaldıramaz. Başka bir yok kavşağına doğru hızla sürükleniyor. Bütün Türkiye'ye başsağlığı diliyoruz.' dedi.
Daha sonra heyet, patlamanın meydana geldiği yerde ve Dürümlü mezrasında patlamada zarar gören bir evde incelemelerde bulundu.
- Olay
Bingöl'ün Genç ilçesinde gasbettikten sonra yükledikleri 15 ton patlayıcının bulunduğu kamyonu 12 Mayıs gecesi Yenişehir ilçesi Tanışık Mahallesi'ne getiren PKK'lı teröristlerle, durumlarından şüphelenen köylüler arasında tartışma yaşanmış, vatandaşların, köylerine almak istememesi üzerine teröristler, kamyonla Dürümlü mezrasına doğru hareket etmiş, köylüler tarafından takibe alındığını ve kaçamayacaklarını anlayan PKK'lı teröristler, patlayıcı yüklü kamyonu Dürümlü mezrası girişinde infilak ettirmişti. 16 kişinin yaşamını yitirdiği, 23 kişinin de yaralandığı patlamanın şiddeti kentin birçok ilçesinde hissedilmiş, olay yerinde yaklaşık 20 metre genişliği ve 4 metre derinliğinde çukur oluşmuştu.
Cesetlerin parçalanması ve geniş bir alana yayılması nedeni ile 13 kişinin kimlik tespiti ancak DNA sonucunda belirlenmiş, PKK'nın gerçekleştirdiği saldırı, 36 çocuğun yetim, 8 kadının da dul kalmasına neden olmuştu.