Aziz Sancar'dan 'Güzel Yaşam' İçin Öneriler

Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar: 'Yaşam süresi her yıl uzuyor. 1920'lerde ortalama yaşam süresi Türkiye'de 40 yıldı, şimdi 7080 yıl. Bulaşıcı hastalıkları önleme, antibiyotikler, kanser tedavisi ile yaşam süresi uzuyor ama sağlıklı bir insanın hiçbir hastalığı olmadan yaşlanmasını önlemenin mümkün olacağını sanmıyorum' 'Güzel bir yaşam için normal yiyin, her şeyi usulünce yapın. Egzersiz yapmak önemli ve kavga gürültü etmeyin. Kavga, gürültü, stres yapıyor. Stres de hastalık yapar'

EFSUN YILMAZ - Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar, yaşam süresinin hastalıkları önleme çalışmaları, antibiyotikler ve kanser tedavisi sayesinde her yıl uzadığını ancak hiçbir hastalığa yakalanmadan yaşlanmanın önüne geçmenin mümkün olabileceğine inanmadığını belirterek, 'Güzel bir yaşam için normal yiyin, her şeyi usulünce yapın. Egzersiz yapmak önemli ve kavga gürültü etmeyin. Kavga, gürültü, stres yapıyor. Stres de hastalık yapar.' dedi.

Kimya alanında Nobel ödülünü 'Hücreleri hasar gören DNA'ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları' sayesinde alan Türk bilim insanı Prof. Dr. Sancar, bir program için geldiği İzmir'de AA muhabirini sorularını yanıtladı.

DNA onarımının gençlik konusunda bir etkisi olabileceğini sanmadığını kaydeden Sancar, 'Yaşlanma sürecinde başka şeyler de bozuluyor. Ben DNA onarımının onu önleyeceğine inanmıyorum.' ifadesini kullandı.

Türkiye'de ortalama yaşam süresinin 1920'lerde 40 yıl olduğunu, şimdiyse 70-80 yıla çıktığını ifade eden Sancar, 'Bulaşıcı hastalıkları önleme, antibiyotikler, kanser tedavisi ile yaşam süresi uzuyor ama sağlıklı bir insanın hiçbir hastalığı olmadan yaşlanmasını önlemenin mümkün olacağını sanmıyorum. Ben sanmıyorum, öyle söyleyenler var, ciddi bilim insanları var bunu söyleyen ama ben inanmıyorum.' dedi.

- Beslenme ve sağlık

Beslenme, sağlık ve yaşlanma konusunun çok ilişkilendirildiğine değinen Sancar, 'Bizim gibi yaşlardaysanız, ihtiyarsanız ve kiloluysanız beslenme çok önemli. Bunu zaten herkes biliyor. Meyve yemek lazım, sağlıklı yemek lazım, çok et yememek lazım, bunu da herkes biliyor. Bunlar genel ve mantıklı şeyler.' diye konuştu.

Harvard Üniversitesi Sabri Ülker Merkezi Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil'in beslenme ve metabolik hastalıklar konusundaki çalışmalarına da katıldığını söyleyen Sancar, 'Metabolik hastalıkların en önemli nedeni çok karbonhidrat almak ve hazır yemekler. Gökhan Hotamışlıgil bu konuda benden daha bilgili ve onun söylediklerine katılıyorum.' dedi.

Sağlıklı yaşam için sigaradan uzak durmak gerektiğini yineleyen Sancar, sigarayı bırakma durumunda kanser ölümlerinin yüzde 30'unun ortadan kalkacağını ifade etti.

- 'Yeni hastalıklar bekliyoruz'

Her geçen gün tıp olanaklarının ilerlediğini, hastalıkların da farklılaşabildiğini dile getiren Sancar, 'Tabii yeni hastalıklar da bekliyoruz. Dünya sadece insanların malı değil, bütün varlıkların malıdır.' dedi.

Nobel Ödül töreni sırasında çok ilginç insanlarla tanıştığını, bunlardan birinin de tıp dalında ödül alan William Campbell olduğunu söyleyen Aziz Sancar, şöyle devam etti:

'Parazitlerin neden olduğu nehir körlüğü adı verilen hastalık var ve Afrika'da çok yaygın. Milyonlarca insan parazitten kör oluyor. Campbell de onu tedavi eden ilacı bulmuş. Bir de parazitlerle ilgili şiir kitabı var. Parazit diyor ki 'Bana ne senin gözünden, ben de kendi hayatımı yaşayacağım, senin derin bana lazım olursa ben onu kullanırım, ben orada ürüyorum'. Bu dünya sadece insanın değil, mikroplarındır, parazitlerindir onların da yaşamı var. Tabii karşılıklı mücadele var, biz onları öldürmek istiyoruz, onlar da kendi yaşamını sürdürmek istiyor. Antibiyotik rezistansı oluyor ya da yeni ilaçlar bulmak zorunda kalıyoruz.'

- 'İlaç fiyatları Türkiye'de ABD'den daha yüksek'

Tıp dünyasında yaygın bir tartışma konusu olan 'ilaç' konusuna da değinen Sancar, 'Çok genel bir görüşüm var. Bir insan Nobel aldı mı bir konuda herkes her şeyi bildiğini sanıyor. Ben o konuda bilgili değilim fakat ilaçların Türkiye'de Amerika'dan daha pahalı olduğunu biliyorum. Maliyet fiyatından çok yükseğe satılıyor onlar daha ucuza satılabilir, Türkiye'de üretilebilir fakat ben ilaç firmalarını tenkit edecek durumda değilim, işin ayrıntılarını bilmiyorum.' dedi.

Türkiye'de ilaç tüketiminin de fazla olduğunu dile getiren Sancar, 'Türkiye'de herkes antibiyotik alıyor, çoğunun faydası yok, bunu herkes biliyor. Ben doktorluk yaparken Türkiye'de eczaneden reçetesiz antibiyotik alabiliyordum şimdi Allah'a şükür yok. Şimdi ben hatırlıyorum geçen Türkiye geldiğimde alerji için kortizon almak için eczaneye gittim. Eczacı hanım vermedi, 'reçetesiz vermiyorum' dedi. Şimdi o konuda ilerleme var.'

- 'Stres hastalık yapar'

Güzel ve sağlıklı bir yaşam için sigaranın yanı sıra stresten de uzak durulması gerektiğini belirten Sancar, 'Güzel bir yaşam için normal yiyin, her şeyi usulünce yapın. Egzersiz yapmak önemli ve kavga gürültü etmeyin. Kavga, gürültü stres yapıyor. Stres de hastalık yapar.' diye konuştu.

'Cep telefonu sağlığa zararlı mı' sorusunu da yanıtlayan Sancar, 'Benim cep telefonum yok. Buraya gelince akrabalar iletişim için verdi fakat cep telefonunun zararlı olduğunu sanmıyorum. O konuda çok bilgili değilim.' dedi.

- 'Çocukları çok seviyorum'

Türkiye'ye geldiğinde vatandaşların ve özellikle çocukların kendisine yoğun ilgisinden mutluluk duyduğunu ifade eden Sancar, '3. ve 4. sınıf öğrencilerden yüzlerce mektup aldım. Onlara da örnek olmak büyük onur veriyor, beni mutlu ediyor. 9-10 yaşındaki çocuk selfie yapmak istiyor, başka şeylerden zamanımı feda ederim, onunla selfie yaparım. Ben de onları çok seviyorum' dedi.

Kurtuluş Savaşı'nda önemli yeri olan İzmir'i, Bilimsel Danışma Kurulu üyesi olduğu İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi'ni çok önemsediğini ifade eden Sancar, şunları söyledi:

'Bilimde ne olacağını tahmin etmek zor. Mesela şimdi yeni bir yöntem var genleri değiştirmek için. 10 yıl önce yoktu ve kimsenin aklına bile gelmiyordu. Şu anda bütün moleküler biyoloji ve kimya yaklaşımını değiştirdi. O bakımdan kehanet yapmak zor bilimde. Çalışmak lazım. Bazen o konu üzerinde çalışırken başka bir şey buluyorsunuz ve çalıştığınız konudan daha önemli oluyor.'

Kaynak: AA