AB Bakanı Bozkır, AA Editör Masası'nda
AB Bakanı Bozkır : (1) 'Müzakere eden ülkeler 23. Yargı ve Temel Haklar ve 24. Adalet, Özgürlük ve Güvenlik fasıllarını açamadan diğer fasılları açamıyor. Burada yine bir ironi var. Türkiye 15 fasıl açmış, bir fasıl kapatmış ama 23. ve 24. faslı açamıyor. Biz bunların açılışına hazırız. Yarın açabiliriz. Açılmalıdır' 'İlk hedefimiz psikolojik faktörü ortadan kaldırmak. Yunanistan adalarının şu anda mevcut illegal göçle oraya ulaşan insanlardan boşaltılması. Ondan sonra oraya gidecek, düzensiz göçle oraya gitmiş illegal göçmenlerin Türkiye tarafından geri alınması. Ama her alınan illegal göçmen karşılığında da bir göçmenin Türkiye'deki kamplardan AB'ye, legal olarak hangi ülkede barınacağı belli olarak, insan onuruna yakışır şekilde oraya ulaşması. Hem Türkiye'deki göçmen sayısında bir artış olmuyor. Ona mukabil bu hareket psikolojik olarak önlendiği için hem Avrupa'ya giden sayıda artış olmuyor. Psikolojik faktörü ele geçirmiş oluyoruz' '(Rum yönetiminin 5 faslı bloke etmesi) Tek taraflı bir ülke beyanıyla bloke edilen fasılları içinde bulunduğumuz bu olağanüstü şartlarda değerlendirelim, açalım' '(24. Adalet, Özgürlük ve Güvenlik faslı) Bütün bunları konuşuyoruz. Zirveler tertipliyoruz. Adımlar atıyoruz. Bir ülkenin bir anlamda kaprisi nedeniyle bu faslı açamıyoruz. Dolayısıyla bu fasıl haziran ayından önce mutlaka ve mutlaka açılmalı'
AA Editör Masası'na konuk olan Bozkır, Türkiye'nin 7 Mart'taki Türkiye-AB Zirvesi'nde mülteci sorununa ilişkin sunduğu yeni tekliflere ilişkin soru üzerine, Türkiye'nin, 29 Kasım 2015'teki zirveyle 'yeniden kendini aileden hissetmesi' üzerine öneriler yapabildiğini söyledi.
'Türkiye bu önerileri her zaman yapma imkanına sahipti' diyen Bozkır, sığınmacı krizinin çözümü için doğru yaklaşımın, sorunu sadece Ege sahilleri ile Yunan adaları arasındaki perspektiften değil, bütüncül bir perspektiften bakmak olduğunu vurguladı.
Bozkır, Türkiye'nin sunduğu önerilerin bütüncül bakış açısını ortaya koyduğunun altını çizerek şunları söyledi:
'Olaya beş filtreden bakılması lazım. Bir tanesi Suriye sorunudur. Suriye sorunu, bütün bu sorunun temelidir. Hem terör Suriye'deki gelişmeler önlenemediği için ortaya çıkmıştır. Hem illegal göç Suriye'den çıkmıştır. Dolayısıyla ilk önce Suriye sorununun çözülmesini düşünmemiz lazım. Ondan sonra Suriye-Türkiye hududu ikinci filtredir. Üçüncü filtre Türkiye ile Yunanistan sahilleri arasındaki illegal göçün yoğunlaştığı bölümdür. Dördüncü filtre Yunanistan ile Balkan hattındaki gelişmelerdir. En son nokta da Balkanlar'dan sonra Avrupa'ya nasıl gidileceği şeklindedir.'
Türkiye'nin sunduğu önerilerin bir paket olduğunu belirten Bozkır, 'Her unsur yerine geldiği takdirde ancak geçerli olacaktır. Bunun için 'Şunları sadece yerine getirelim, bunlara bakalım, diğerlerini daha sonra düşünürüz' diyebilecek bir paket değildir. Burada her ülke sorumluluklarıyla davranmalıdır' dedi.
Bozkır, AB ülkelerinin kamuoylarında oluşabilecek tepkilere göğüs germeye de hazırlıklı olmaları gerektiğine dikkati çekti.
- Psikolojik faktörle mücadele
Bakan Bozkır, illegal göçle mücadele için öncelikle psikolojik faktörün ortadan kaldırılmasını hedeflediklerinin altını çizerek şöyle devam etti:
'Burada bir psikoloji var. Bu ekonominin doğmasının nedeni, Avrupa'ya yönelik bu düzensiz, illegal göçün farkına varılması, bütün dünya için bir cazibe merkezi haline gelmesidir. İlk önce bu psikolojinin önlenmesi lazım. 'Artık oraya gidilemiyor. Burada bir ümit yok, dolayısıyla bundan vazgeçelim' psikolojisinin oluşması olayın temelinde yatıyor. İlk hedefimiz psikolojik faktörü ortadan kaldırmak. Yunanistan adalarının şu anda mevcut illegal göçle oraya ulaşan insanlardan boşaltılması. Ondan sonra oraya gidecek, düzensiz göçle oraya gitmiş illegal göçmenlerin Türkiye tarafından geri alınması. Ama her alınan illegal göçmen karşılığında da bir göçmenin Türkiye'deki kamplardan AB'ye, legal olarak hangi ülkede barınacağı belli olarak, insan onuruna yakışır şekilde oraya ulaşması. Hem Türkiye'deki göçmen sayısında bir artış olmuyor. Ona mukabil bu hareket psikolojik olarak önlendiği için hem Avrupa'ya giden sayıda artış olmuyor. Psikolojik faktörü ele geçirmiş oluyoruz.'
'Bunun karşılığında Türkiye bakımından bazı taleplerimiz oldu' diyen Bozkır, AB'nin Suriyeli sığınmacıların ihtiyaçlarının karşılanması için 2016 yılında harcanmak üzere Türkiye'ye taahhüt ettiği 3 milyar avroya ek olarak, 2017 ve 2018 yıllarını kapsayacak şekilde 3 milyar avro daha talep ettiklerini söyledi.
- Yeni fasılların açılması
Bozkır, Türkiye'nin kendisini AB ailesinin bir üyesi olarak hissetmesinin doğal sonucu olarak, müzakerelerde de ilerleme sağlanmasını talep ettiğini söyledi.
Güney Kıbrıs Rum yönetiminin tek taraflı olarak beş faslı bloke ettiğini hatırlatan Bozkır, 'Tek taraflı bir ülke beyanıyla bloke edilen fasılları içinde bulunduğumuz bu olağanüstü şartlarda değerlendirelim, açalım' dedi.
Bozkır, 24. Adalet, Özgürlük ve Güvenlik faslının içeriğinin illegal göçle mücadele, sınırların güvenliği, geri kabul anlaşması gibi unsurları kapsadığını anımsatarak 'Bütün bunları konuşuyoruz. Zirveler tertipliyoruz. Adımlar atıyoruz. Bir ülkenin bir anlamda kaprisi nedeniyle bu faslı açamıyoruz. Dolayısıyla bu fasıl haziran ayından önce mutlaka ve mutlaka açılmalı' ifadesini kullandı.
Bakan Bozkır, 23. Yargı ve Temel Haklar, 15. Enerji faslı, 26. Eğitim ve Kültür ve 31. Dış Politika ve Güvenlik fasıllarının da açılması gerektiğini söyleyerek 'Müzakere eden ülkeler 23. ve 24. fasılları açamadan diğer fasılları açamıyor. Burada yine bir ironi var. Türkiye 15 fasıl açmış, bir fasıl kapatmış ama 23. ve 24. faslı açamıyor. Biz bunların açılışına hazırız. Yarın açabiliriz. Açılmalıdır' diye konuştu.
- Güvenli bölge ihtiyacı
Bozkır, sığınmacı kriziyle mücadelede diğer bir önemli unsurun da Suriye'de güvenli bölge oluşturulması olduğunu vurgulayarak burada konutlar, okullar ve hastaneler inşa edildiği takdirde yüzbinlerce sığınmacının huzur içinde yaşamasının mümkün olacağını kaydetti.
Bakan Bozkır, güvenli bölge oluşturulmasının ilk defa bir AB bildirisine girmesinin önemine değindi.
(Sürecek)