'UNESCO Gastronomi Kenti Açıklaması Gaziantep' Programı
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) 'Birileri, ısrarla ülkemizi terörle, terör eylemleriyle, güvenlik sorunlarıyla eş tutmaya, böyle bir algının içine yerleştirmeye çalışıyor. Ülkemizde bu tür sorunlar yok mu? Elbette var ama Batı ülkelerindeki metropoller başta olmak üzere dünyanın her yerinde benzeri sorunlar var' 'Bugün Türkiye, yanı başında yaşanan savaşlara, küresel terör örgütlerinin doğrudan hedefinde olmasına rağmen, açık söylüyorum, hala dünyanın en güvenli ülkelerinden biridir. Birileri gözlerini kapatıyor, arkasını dönüyor diye Türkiye'nin güzellikleri ortadan kalkmıyor'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Birileri, ısrarla ülkemizi terörle, terör eylemleriyle, güvenlik sorunlarıyla eş tutmaya, böyle bir algının içine yerleştirmeye çalışıyor. Ülkemizde bu tür sorunlar yok mu? Elbette var ama Batı ülkelerindeki metropoller başta olmak üzere dünyanın her yerinde benzeri sorunlar var' dedi.
'UNESCO Gastronomi Kenti: Gaziantep' programında, 'Terörün kendi gündemini dayatarak bizi esir almasına izin vermeyeceğiz' diyen Erdoğan, konuşmasının bir bölümünü Gaziantep'in gastronomi şehri unvanı almasına ayırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'in bu unvanı dünyadaki belki de en fazla hak eden şehirlerden biri olduğunu belirterek, kentin gastronomi anlamındaki zenginliğinin, şehirler değil dünyanın pek çok ülkesinin toplamından daha fazla olduğunu anlattı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
'Üstelik Gaziantep mutfağı bizim ülkemizin çok önemli bir unsurudur ama tek zenginliği de değildir. Erzurum'uyla, Kars'ıyla, Iğdır'ıyla, Ardahan'ıyla, Van'ıyla Doğu Anadolu Bölgemizin mutfağı çok daha başka bir zenginliğe sahiptir. Karadeniz'e çıktığımızda bu defa karşımıza daha farklı çok daha özgün bir başka gastronomi manzarası çıkar. Marmara'ya, Ege'ye, Akdeniz'e, İç Anadolu'ya hangi bölgemize giderseniz gidin aynı durumla karşılaşırsınız. Bu ülke başka bir ülke. Üstelik bu mutfakların hiçbiri diğerinin benzeri, taklidi, kopyası değildir. Zaten dünyada da Türk mutfağı diye anılır. Bunların her biri kendi özgünlüğüne sahip. Malzemesiyle, pişirmesiyle, tadıyla, sunumuyla çok farklı mutfaklardır. Tabii Gaziantep'in şehir olarak müstakil bir gastronomi zenginliğine sahip olmasıyla diğer bölgelerimizden farklı bir yerde durduğunu belirterek hakkını da teslim etmemiz gerekiyor.'
Erdoğan, geçmişten beri nesilden nesile aktarılarak gelen bu yemekleri, halen yaşatan tüm 'kerdimanlara' şükranlarını sunduğunu dile getirerek, 'Biliyorsunuz televizyonlarda bir sürü yarışma programı var. Bunların bir kısmı faydalı olabilir ama bir kısmının anlamsız olduğunu görüyorum. Bunların yerine Gaziantep başta olmak üzere ülkemizin çeşitli bölgelerinden ninelerin, kız ve erkek torunlarına geleneksel mutfaklarına ait yemekleri yapmayı öğrettiği bir yarışma programı olsa inanıyorum ki çok daha fazla ilgi çeker, çok daha faydalı olur' diye konuştu.
Anadolu'nun pek çok şehri gibi Gaziantep'in bir diğer önemli özelliğinin de şire, salça, yuvarlama gibi ürünleri ailelerin bir araya gelerek yapması olduğuna değinen Erdoğan, 'Burada da Fatma (Şahin) Hanım'dan öğrendim, 40 civarında hanımefendi bir araya gelerek bu akşam bize ikram edilecek olan yemekleri hazırladı. Aynı zamanda birliğin, beraberliğin, dayanışmanın sembolü olan ürünlerin mutfağında ön planda olmasıdır. Etin, sebzenin, meyvenin, hamurun, ekşiyle acıyla tatlıyla velhasıl Allah'ın insanoğluna ve özellikle de Gaziantep'e bahşettiği tüm nimetlerin harmanlanarak ziyafete dönüştüğü bu mutfak bir dünya markası haline gelmeyi ziyadesiyle hak ediyor' dedi.
- 'Antep'in gazilik unvanına, iyiliğe ve vefaya dair sayısız yeni ve güzel unvan eklediğine inanıyorum'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mutfak kültürünün, Gaziantep'in sahip olduğu muazzam medeniyet birikiminin sadece bir yönü ve bir kısmı olduğunu, Gaziantep'in kadim dönemlerden bu yana bölgede kurulmuş tüm medeniyetlerin, kültürlerin, devletlerin birikimlerinin zenginliği üzerinde oturduğunu anlattı.
Avrupa'dan Orta Asya'ya, Ortadoğu'dan Kuzey Afrika'ya kadar bölgede varlık göstermiş her medeniyetin mirasına büyük bir alicenaplıkla sahip çıkan Gaziantep'in bugün de aynı geniş yürekliliği gösterdiğini dile getiren Erdoğan, şehrin sahip çıkıp, bağrına bastığı 350 bin Suriyeli göçmenin, muhacirin hiçbir kötü görüntüye, hiçbir mağduriyete hiçbir istismara meydan vermeden şehir sınırları içerisinde hayatını sürdürmesini sağladığını aktardı.
Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep'in ensar bilinciyle, yardım edenler, kucaklayanlar bilinciyle göçmenlere sahip çıkmasına teşekkür ederek, 'Avrupa'nın, dünyanın o dev görünen ülkeleri bin kişiyi, 5 bin kişiyi, 10 bin kişiyi, ülkelerine kabul edemezken, benim Gaziantebimin 350 bin kişiyi alması, yedirmesi, giydirmesi, okutması, eğitimini vermesi, her türlü takdirin üzerindedir' dedi.
Gaziantep merkezli sivil toplum kuruluşlarının, şehirdeki göçmenlere sahip çıkmasının yanında Türkiye'nin sınırlarının ötesinde de çok önemli, başarılı hizmetler gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, bu örnek tutumları dolayısıyla Gaziantep'i, şehrin yöneticilerini, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini, Gazianteplileri tebrik etti.
Erdoğan, 'Ülkemizin 81 vilayetinden sadece biri olan Gaziantep'in sahip çıktığı o sığınmacı sayısının onda biri, yüzde biri düzeyinde bir mülteci akınına maruz kalan ülkelerin halini düşündükçe, ben diyorum ki 'Evet, Türkiye büyük bir ülke, Türkiye büyük bir millet'. Zaten meseleye böyle baktığımızda Gaziantep'in fedakarlığı ve başarısı, çok daha iyi anlaşılacaktır. Bu süreçte Antep'in gazilik unvanına, iyiliğe ve vefaya dair sayısız yeni ve güzel unvan eklediğine ve eklendiğine inanıyorum. Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim kılsın' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, UNESCO'nun Yaratıcı Şehirler Ağı Programında gastronominin yanında el sanatları ve hat sanatı, dizayn, sinema, edebiyat, müzik, görsel sanatlar başlıkları da yer aldığına değinerek, Gaziantep'in bu başlıklardan pek çoğunda da en az gastronomi kadar zenginliğe sahip olduğunu, el sanatları ve hat sanatı, edebiyat, müzik gibi alanlarda da şehrin aynı unvanı hak edecek güzellikleri bünyesinde barındırdığına inandığını ifade etti.
Gastronomi alanında elde ettiği başarıyla Gaziantep'in, bu konuda rüşdünü ispat ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
'Ben, diğer şehirlerimizden de öteki başlıklar altında benzer başarılar beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum. Örneğin Kahramanmaraş'ın edebiyat alanında gerçekten özgün bir konuma sahip olduğunu biliyoruz. Müzik konusunda Şanlıurfa'nın eline kim su dökebilir? Karşımda da şimdi tabii İbrahim (Tatlıses) Bey'i görüyorum. El sanatları ve hat sanatları konusunda zengin birikimi olan o kadar çok şehrimiz var ki inanın hangi birini sayacağımızı şaşırıyoruz. Tek başına İstanbul, dizayndan sinemaya ve görsel sanatlara kadar bu başlıkların pek çoğunun altını rahatlıkla doldurabilecek potansiyele sahiptir.'
Erdoğan, Türkiye'nin sadece UNESCO'nun bir projesindeki başlıkları konuşulduğunda bile mukayese kabul etmez güzellikleriyle, birikimiyle her yerin önüne geçtiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
'Gerçek Türkiye fotoğrafı işte budur. Birileri, ısrarla ülkemizi terörle, terör eylemleriyle, güvenlik sorunlarıyla eş tutmaya, böyle bir algının içine yerleştirmeye çalışıyor. Ülkemizde bu tür sorunlar yok mu? Elbette var ama Batı ülkelerindeki metropoller başta olmak üzere dünyanın her yerinde benzeri sorunlar var. Bu konular gündeme geldiğinde diğerlerini görmezden gelip, Türkiye'yi odağa yerleştirmek kesinlikle objektif değildir, doğru değildir. Bugün Türkiye, yanı başında yaşanan savaşlara, küresel terör örgütlerinin doğrudan hedefinde olmasına rağmen, açık söylüyorum, hala dünyanın en güvenli ülkelerinden biridir. Birileri gözlerini kapatıyor, arkasını dönüyor diye Türkiye'nin güzellikleri ortadan kalkmıyor. İşte Türkiye, yerli yerinde duruyor. Tüm güzellikleriyle, tüm ihtişamıyla, tüm imkanlarıyla, İstanbuluyla, İzmiriyle, Antalyasıyla, Gaziantebiyle, Rizesiyle 79 milyon vatandaşı, 780 bin kilometrekare vatan toprağıyla Türkiye, tüm kardeşlerinin, tüm dünyanın hizmetindedir. Biz, yaşadıklarımızın bir imtihan olduğu bilinciyle yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Allah yar ve yardımcımız olsun.'
Erdoğan, Gaziantep'i, UNESCO'nun gastronomi kentleri arasında yer alması dolayısıyla tebrik ederek, bu konuda emeği geçenleri, katkısı olanları kutladı.
Etkinliğe, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ile iş ve sanat dünyasından davetliler katıldı.
Gaziantep kültürünü anlatan kısa filmlerin gösterildiği programda, davetlilere kente has yemekler ikram edildi.
(Bitti)
Kaynak: AA
'UNESCO Gastronomi Kenti: Gaziantep' programında, 'Terörün kendi gündemini dayatarak bizi esir almasına izin vermeyeceğiz' diyen Erdoğan, konuşmasının bir bölümünü Gaziantep'in gastronomi şehri unvanı almasına ayırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'in bu unvanı dünyadaki belki de en fazla hak eden şehirlerden biri olduğunu belirterek, kentin gastronomi anlamındaki zenginliğinin, şehirler değil dünyanın pek çok ülkesinin toplamından daha fazla olduğunu anlattı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
'Üstelik Gaziantep mutfağı bizim ülkemizin çok önemli bir unsurudur ama tek zenginliği de değildir. Erzurum'uyla, Kars'ıyla, Iğdır'ıyla, Ardahan'ıyla, Van'ıyla Doğu Anadolu Bölgemizin mutfağı çok daha başka bir zenginliğe sahiptir. Karadeniz'e çıktığımızda bu defa karşımıza daha farklı çok daha özgün bir başka gastronomi manzarası çıkar. Marmara'ya, Ege'ye, Akdeniz'e, İç Anadolu'ya hangi bölgemize giderseniz gidin aynı durumla karşılaşırsınız. Bu ülke başka bir ülke. Üstelik bu mutfakların hiçbiri diğerinin benzeri, taklidi, kopyası değildir. Zaten dünyada da Türk mutfağı diye anılır. Bunların her biri kendi özgünlüğüne sahip. Malzemesiyle, pişirmesiyle, tadıyla, sunumuyla çok farklı mutfaklardır. Tabii Gaziantep'in şehir olarak müstakil bir gastronomi zenginliğine sahip olmasıyla diğer bölgelerimizden farklı bir yerde durduğunu belirterek hakkını da teslim etmemiz gerekiyor.'
Erdoğan, geçmişten beri nesilden nesile aktarılarak gelen bu yemekleri, halen yaşatan tüm 'kerdimanlara' şükranlarını sunduğunu dile getirerek, 'Biliyorsunuz televizyonlarda bir sürü yarışma programı var. Bunların bir kısmı faydalı olabilir ama bir kısmının anlamsız olduğunu görüyorum. Bunların yerine Gaziantep başta olmak üzere ülkemizin çeşitli bölgelerinden ninelerin, kız ve erkek torunlarına geleneksel mutfaklarına ait yemekleri yapmayı öğrettiği bir yarışma programı olsa inanıyorum ki çok daha fazla ilgi çeker, çok daha faydalı olur' diye konuştu.
Anadolu'nun pek çok şehri gibi Gaziantep'in bir diğer önemli özelliğinin de şire, salça, yuvarlama gibi ürünleri ailelerin bir araya gelerek yapması olduğuna değinen Erdoğan, 'Burada da Fatma (Şahin) Hanım'dan öğrendim, 40 civarında hanımefendi bir araya gelerek bu akşam bize ikram edilecek olan yemekleri hazırladı. Aynı zamanda birliğin, beraberliğin, dayanışmanın sembolü olan ürünlerin mutfağında ön planda olmasıdır. Etin, sebzenin, meyvenin, hamurun, ekşiyle acıyla tatlıyla velhasıl Allah'ın insanoğluna ve özellikle de Gaziantep'e bahşettiği tüm nimetlerin harmanlanarak ziyafete dönüştüğü bu mutfak bir dünya markası haline gelmeyi ziyadesiyle hak ediyor' dedi.
- 'Antep'in gazilik unvanına, iyiliğe ve vefaya dair sayısız yeni ve güzel unvan eklediğine inanıyorum'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mutfak kültürünün, Gaziantep'in sahip olduğu muazzam medeniyet birikiminin sadece bir yönü ve bir kısmı olduğunu, Gaziantep'in kadim dönemlerden bu yana bölgede kurulmuş tüm medeniyetlerin, kültürlerin, devletlerin birikimlerinin zenginliği üzerinde oturduğunu anlattı.
Avrupa'dan Orta Asya'ya, Ortadoğu'dan Kuzey Afrika'ya kadar bölgede varlık göstermiş her medeniyetin mirasına büyük bir alicenaplıkla sahip çıkan Gaziantep'in bugün de aynı geniş yürekliliği gösterdiğini dile getiren Erdoğan, şehrin sahip çıkıp, bağrına bastığı 350 bin Suriyeli göçmenin, muhacirin hiçbir kötü görüntüye, hiçbir mağduriyete hiçbir istismara meydan vermeden şehir sınırları içerisinde hayatını sürdürmesini sağladığını aktardı.
Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep'in ensar bilinciyle, yardım edenler, kucaklayanlar bilinciyle göçmenlere sahip çıkmasına teşekkür ederek, 'Avrupa'nın, dünyanın o dev görünen ülkeleri bin kişiyi, 5 bin kişiyi, 10 bin kişiyi, ülkelerine kabul edemezken, benim Gaziantebimin 350 bin kişiyi alması, yedirmesi, giydirmesi, okutması, eğitimini vermesi, her türlü takdirin üzerindedir' dedi.
Gaziantep merkezli sivil toplum kuruluşlarının, şehirdeki göçmenlere sahip çıkmasının yanında Türkiye'nin sınırlarının ötesinde de çok önemli, başarılı hizmetler gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, bu örnek tutumları dolayısıyla Gaziantep'i, şehrin yöneticilerini, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini, Gazianteplileri tebrik etti.
Erdoğan, 'Ülkemizin 81 vilayetinden sadece biri olan Gaziantep'in sahip çıktığı o sığınmacı sayısının onda biri, yüzde biri düzeyinde bir mülteci akınına maruz kalan ülkelerin halini düşündükçe, ben diyorum ki 'Evet, Türkiye büyük bir ülke, Türkiye büyük bir millet'. Zaten meseleye böyle baktığımızda Gaziantep'in fedakarlığı ve başarısı, çok daha iyi anlaşılacaktır. Bu süreçte Antep'in gazilik unvanına, iyiliğe ve vefaya dair sayısız yeni ve güzel unvan eklediğine ve eklendiğine inanıyorum. Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim kılsın' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, UNESCO'nun Yaratıcı Şehirler Ağı Programında gastronominin yanında el sanatları ve hat sanatı, dizayn, sinema, edebiyat, müzik, görsel sanatlar başlıkları da yer aldığına değinerek, Gaziantep'in bu başlıklardan pek çoğunda da en az gastronomi kadar zenginliğe sahip olduğunu, el sanatları ve hat sanatı, edebiyat, müzik gibi alanlarda da şehrin aynı unvanı hak edecek güzellikleri bünyesinde barındırdığına inandığını ifade etti.
Gastronomi alanında elde ettiği başarıyla Gaziantep'in, bu konuda rüşdünü ispat ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
'Ben, diğer şehirlerimizden de öteki başlıklar altında benzer başarılar beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum. Örneğin Kahramanmaraş'ın edebiyat alanında gerçekten özgün bir konuma sahip olduğunu biliyoruz. Müzik konusunda Şanlıurfa'nın eline kim su dökebilir? Karşımda da şimdi tabii İbrahim (Tatlıses) Bey'i görüyorum. El sanatları ve hat sanatları konusunda zengin birikimi olan o kadar çok şehrimiz var ki inanın hangi birini sayacağımızı şaşırıyoruz. Tek başına İstanbul, dizayndan sinemaya ve görsel sanatlara kadar bu başlıkların pek çoğunun altını rahatlıkla doldurabilecek potansiyele sahiptir.'
Erdoğan, Türkiye'nin sadece UNESCO'nun bir projesindeki başlıkları konuşulduğunda bile mukayese kabul etmez güzellikleriyle, birikimiyle her yerin önüne geçtiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
'Gerçek Türkiye fotoğrafı işte budur. Birileri, ısrarla ülkemizi terörle, terör eylemleriyle, güvenlik sorunlarıyla eş tutmaya, böyle bir algının içine yerleştirmeye çalışıyor. Ülkemizde bu tür sorunlar yok mu? Elbette var ama Batı ülkelerindeki metropoller başta olmak üzere dünyanın her yerinde benzeri sorunlar var. Bu konular gündeme geldiğinde diğerlerini görmezden gelip, Türkiye'yi odağa yerleştirmek kesinlikle objektif değildir, doğru değildir. Bugün Türkiye, yanı başında yaşanan savaşlara, küresel terör örgütlerinin doğrudan hedefinde olmasına rağmen, açık söylüyorum, hala dünyanın en güvenli ülkelerinden biridir. Birileri gözlerini kapatıyor, arkasını dönüyor diye Türkiye'nin güzellikleri ortadan kalkmıyor. İşte Türkiye, yerli yerinde duruyor. Tüm güzellikleriyle, tüm ihtişamıyla, tüm imkanlarıyla, İstanbuluyla, İzmiriyle, Antalyasıyla, Gaziantebiyle, Rizesiyle 79 milyon vatandaşı, 780 bin kilometrekare vatan toprağıyla Türkiye, tüm kardeşlerinin, tüm dünyanın hizmetindedir. Biz, yaşadıklarımızın bir imtihan olduğu bilinciyle yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Allah yar ve yardımcımız olsun.'
Erdoğan, Gaziantep'i, UNESCO'nun gastronomi kentleri arasında yer alması dolayısıyla tebrik ederek, bu konuda emeği geçenleri, katkısı olanları kutladı.
Etkinliğe, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ile iş ve sanat dünyasından davetliler katıldı.
Gaziantep kültürünü anlatan kısa filmlerin gösterildiği programda, davetlilere kente has yemekler ikram edildi.
(Bitti)