Baransu'nun 'Devletin Gizli Belgelerini İfşa Etme' Davası
Taraf gazetesi yazarı Baransu ile eski sorumlu yazı işleri müdürü Çoban'ın 'Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı' başlıklı haber nedeniyle yargılanmasına devam edildi.
Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu ile eski sorumlu yazı işleri müdürü Murat Şevki Çoban'ın 'Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı' başlıklı haber kapsamında, 'devletin gizli belgelerini ifşa etikleri' iddiasıyla 30 yıl ikişer aydan 50 yıl altışar aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu bulunan Baransu katıldı. Duruşmada, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliğinin avukatları da hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Mahir Merdun, duruşma saatinin 14.00 olarak belirtilmesine rağmen, diğer dava dosyalarının uzaması nedeniyle 18.30'da duruşmaya başlandığını tutanağa geçirdi.
Söz verilen MİT ve MGK avukatları önceki celse verilen mütalaa doğrultusunda Baransu'nun cezalandırılmasını talep etti.
Baransu'nun avukatı Emre Bayrak ise, 'Müvekkilim sabah 07.00 itibariyle cezaevinden çıkarılmış, bu saate kadar yemek dahi yememiştir. Bu şekilde savunmaya katılamayacak durumda olduğunu belirtmiştir. Bu durum müvekkilimin savunma hakkının kısıtlanmasına ve adil yargılanma hakkının kullanımına engel teşkil edecektir. Müsait bir zamana yeni bir duruşma günü verilmesini istiyoruz. Biz ayrıca görevli asker arkadaşlara sorduğumuzda müvekkilimize kumanya verilmediğini söyledi.' dedi.
Bunun üzerine, Merdun, salonda bulunan jandarmaya sanığın ne zaman adliyeye getirildiğini ve yemek verilip verilmediğini sordu. Görevli jandarma astsubay, Baransu'nun saat 10.30 civarında adliyeye getirildiğini, kumanyanın da cezaevi yönetimi tarafından verildiğini, kendilerinin sanığa kumanya veremediklerini söyledi.
Söz verilen sanık Baransu, şunları söyledi:
'Duruşmamız saat 14.00'teydi. Sabah 07.00'da koğuştan bizi bir yere aldılar. O saatten beri bir şey yemedim. Sadece su içtim. Hakkımda yöneltilen devletin gizli belgeleriyle alakalı suçlamalarda devletin hiçbir gizli belgesi yoktur. Sadece gazete kupürleriyle hakkımda dava açılmıştır. 15 gün önce eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök Meclis Araştırma Komisyonu'nda belgenin içeriğini açıkladı. Kendisinin ya yanımda sanık olarak yargılanması gerekir ya da benim yargılanmamam gerekir. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da bunu açıkladı. Özkök Darbe Komisyonunda ne açıkladı yazılı olarak, mahkeme bunu talep etsin ya da Özkök buraya tanık sıfatıyla çağrılsın. Tarafıma makul bir süre verilmesini talep ediyorum.'
Yeniden söz alan Baransu'nun avukatı Bayrak, dava dosyasındaki tüm evraklar ile emanette bulunan evrakların taranarak UYAP'a yüklenmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, Baransu'nun insani ihtiyaçlarının giderilemediği yönündeki beyanlarının geçerli sebep olduğu gerekçesiyle, savunma yapmak üzere duruşmanın ertelenmesi konusundaki taleplerin kabulüne karar verdi.
Sanık Baransu'nun Meclis Araştırma Komisyonu'nda beyanda bulunan Hilmi Özkök ve İlker Başbuğ'un tanık olarak dinlenilmesi yönündeki talebinin, dava konusuyla doğrudan bağlantılı olmadığı ve alınacak beyanların dava sonucunu etkilemeyeceği gerekçesiyle reddine karar veren heyet, dava dosyanın fiziki olarak fotokopisinin çekilerek bulunduğu cezaevi müdürlüğü aracılığı ile sanığa gönderilmesine hükmetti.
Mahkeme heyeti, dava dosyasına ait emanette bulunan delil niteliğindeki evrakları tüm tarafların incelemesi talebini de kabul ederek, duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aydın tarafından hazırlanan iddianamede, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken 25 Ağustos 2004 tarihli MGK toplantısı kararının, Taraf gazetesinin 28 Kasım 2013 tarihli nüshasında Baransu'ya ait 'Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı' başlıklı haberle manşetten yayımlandığı kaydedildi.
İddianamede, gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Çoban ve Baransu'nun, MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgileri istihsal ve ifşa ettikleri belirtilerek, sanıkların 'devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları temin etme', 'devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri basın ve yayın yoluyla ifşa etme' ve 'MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgileri basın yoluyla ifşa etme' suçlarından 30 yıl ikişer aydan 50 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Kaynak: AA
Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu bulunan Baransu katıldı. Duruşmada, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliğinin avukatları da hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Mahir Merdun, duruşma saatinin 14.00 olarak belirtilmesine rağmen, diğer dava dosyalarının uzaması nedeniyle 18.30'da duruşmaya başlandığını tutanağa geçirdi.
Söz verilen MİT ve MGK avukatları önceki celse verilen mütalaa doğrultusunda Baransu'nun cezalandırılmasını talep etti.
Baransu'nun avukatı Emre Bayrak ise, 'Müvekkilim sabah 07.00 itibariyle cezaevinden çıkarılmış, bu saate kadar yemek dahi yememiştir. Bu şekilde savunmaya katılamayacak durumda olduğunu belirtmiştir. Bu durum müvekkilimin savunma hakkının kısıtlanmasına ve adil yargılanma hakkının kullanımına engel teşkil edecektir. Müsait bir zamana yeni bir duruşma günü verilmesini istiyoruz. Biz ayrıca görevli asker arkadaşlara sorduğumuzda müvekkilimize kumanya verilmediğini söyledi.' dedi.
Bunun üzerine, Merdun, salonda bulunan jandarmaya sanığın ne zaman adliyeye getirildiğini ve yemek verilip verilmediğini sordu. Görevli jandarma astsubay, Baransu'nun saat 10.30 civarında adliyeye getirildiğini, kumanyanın da cezaevi yönetimi tarafından verildiğini, kendilerinin sanığa kumanya veremediklerini söyledi.
Söz verilen sanık Baransu, şunları söyledi:
'Duruşmamız saat 14.00'teydi. Sabah 07.00'da koğuştan bizi bir yere aldılar. O saatten beri bir şey yemedim. Sadece su içtim. Hakkımda yöneltilen devletin gizli belgeleriyle alakalı suçlamalarda devletin hiçbir gizli belgesi yoktur. Sadece gazete kupürleriyle hakkımda dava açılmıştır. 15 gün önce eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök Meclis Araştırma Komisyonu'nda belgenin içeriğini açıkladı. Kendisinin ya yanımda sanık olarak yargılanması gerekir ya da benim yargılanmamam gerekir. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da bunu açıkladı. Özkök Darbe Komisyonunda ne açıkladı yazılı olarak, mahkeme bunu talep etsin ya da Özkök buraya tanık sıfatıyla çağrılsın. Tarafıma makul bir süre verilmesini talep ediyorum.'
Yeniden söz alan Baransu'nun avukatı Bayrak, dava dosyasındaki tüm evraklar ile emanette bulunan evrakların taranarak UYAP'a yüklenmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, Baransu'nun insani ihtiyaçlarının giderilemediği yönündeki beyanlarının geçerli sebep olduğu gerekçesiyle, savunma yapmak üzere duruşmanın ertelenmesi konusundaki taleplerin kabulüne karar verdi.
Sanık Baransu'nun Meclis Araştırma Komisyonu'nda beyanda bulunan Hilmi Özkök ve İlker Başbuğ'un tanık olarak dinlenilmesi yönündeki talebinin, dava konusuyla doğrudan bağlantılı olmadığı ve alınacak beyanların dava sonucunu etkilemeyeceği gerekçesiyle reddine karar veren heyet, dava dosyanın fiziki olarak fotokopisinin çekilerek bulunduğu cezaevi müdürlüğü aracılığı ile sanığa gönderilmesine hükmetti.
Mahkeme heyeti, dava dosyasına ait emanette bulunan delil niteliğindeki evrakları tüm tarafların incelemesi talebini de kabul ederek, duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aydın tarafından hazırlanan iddianamede, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken 25 Ağustos 2004 tarihli MGK toplantısı kararının, Taraf gazetesinin 28 Kasım 2013 tarihli nüshasında Baransu'ya ait 'Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı' başlıklı haberle manşetten yayımlandığı kaydedildi.
İddianamede, gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Çoban ve Baransu'nun, MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgileri istihsal ve ifşa ettikleri belirtilerek, sanıkların 'devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları temin etme', 'devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri basın ve yayın yoluyla ifşa etme' ve 'MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgileri basın yoluyla ifşa etme' suçlarından 30 yıl ikişer aydan 50 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.