Akademisyenlerin Bildirisine Tepkiler
Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erman: 'Şiddeti öven, ayrılıkçı eylem ve söylemlerle teröre destek veren, terörle mücadeleyi zedeleyen, toplumsal ayrışmayı körükleyen, barışa hizmetin aksine kin ve nefret tohumları eken bu açıklamayı reddediyoruz'
Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman, 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin bildirisine ilişkin, 'Şiddeti öven, ayrılıkçı eylem ve söylemlerle teröre destek veren, terörle mücadeleyi zedeleyen, toplumsal ayrışmayı körükleyen, barışa hizmetin aksine kin ve nefret tohumları eken bu açıklamayı reddediyoruz' dedi.
Prof. Dr. Erman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir grup akademisyenin, iftira dolu sözlerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni haksız bir ithamın altına sokmaya çalıştığını söyledi.
Silahlı örgütlerin, ulusal birlik ve beraberliği zedeleyici eylemlerini görmezden gelerek tek taraflı ve iyi niyet içermeden yapılan açıklamayı kabul etmediklerini dile getiren Erman, 'Şiddeti öven, ayrılıkçı eylem ve söylemlerle teröre destek veren, terörle mücadeleyi zedeleyen, toplumsal ayrışmayı körükleyen, barışa hizmetin aksine kin ve nefret tohumları eken bu açıklamayı reddediyoruz' diye konuştu.
Siirt Üniversitesi camiası olarak devletin terör konusundaki haklı mücadelesinin yanında olduklarını vurgulayan Erman, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının açıklamasına tam destek verdiklerini belirtti.
Bildiriye imza atanların, kendilerini 'bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları' şeklinde tanımladığını ifade eden Erman, şunları kaydetti:
'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, vatandaşlarını açlığa ve susuzluğa mahkum etmekle, yerleşim yerlerine ağır silahlarla saldırmakla, anayasal ve uluslararası hukuku ihlal etmekle, taammüden kıyım ve katliam yapmakla suçlamaktadırlar. Bu bildiri, imzalayan öğretim elemanlarının kanaatini ifade etmekte olup Türk yükseköğretim sisteminde çalışan 150 binden fazla akademisyenin görüşlerini asla temsil etmemektedir. Akademik özgürlük, bir ülkenin varlığını, güvenliğini ve bekasını tehdit etmenin aracı olarak istismar edilemez. Akademik özgürlüklere saygı duyan hiçbir demokratik ülke, ayrılıkçı teröre desteği ve kendi güvenliğine saldırıyı meşru göremez.
Milletimize karşı borcumuzun ödenemez olduğu bilinciyle, ülkemizin bilim ve teknoloji üretimine katkı yapmak ve yükseköğretim vermekle görevli üniversitelerimizin çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini, her türlü tehdidi büyük öz güven içinde bertaraf edecek kapasitede olduğunu ifade etmek isteriz.'
'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' adıyla bin 128 akademisyenin imzaladığı bildiride, güvenlik güçlerinin terörle mücadele çalışmaları ve sokağa çıkma yasakları bahane edilerek 'kasıtlı ve planlı kıyım yapıldığı' öne sürülmüştü.
Kaynak: AA
Prof. Dr. Erman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir grup akademisyenin, iftira dolu sözlerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni haksız bir ithamın altına sokmaya çalıştığını söyledi.
Silahlı örgütlerin, ulusal birlik ve beraberliği zedeleyici eylemlerini görmezden gelerek tek taraflı ve iyi niyet içermeden yapılan açıklamayı kabul etmediklerini dile getiren Erman, 'Şiddeti öven, ayrılıkçı eylem ve söylemlerle teröre destek veren, terörle mücadeleyi zedeleyen, toplumsal ayrışmayı körükleyen, barışa hizmetin aksine kin ve nefret tohumları eken bu açıklamayı reddediyoruz' diye konuştu.
Siirt Üniversitesi camiası olarak devletin terör konusundaki haklı mücadelesinin yanında olduklarını vurgulayan Erman, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının açıklamasına tam destek verdiklerini belirtti.
Bildiriye imza atanların, kendilerini 'bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları' şeklinde tanımladığını ifade eden Erman, şunları kaydetti:
'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, vatandaşlarını açlığa ve susuzluğa mahkum etmekle, yerleşim yerlerine ağır silahlarla saldırmakla, anayasal ve uluslararası hukuku ihlal etmekle, taammüden kıyım ve katliam yapmakla suçlamaktadırlar. Bu bildiri, imzalayan öğretim elemanlarının kanaatini ifade etmekte olup Türk yükseköğretim sisteminde çalışan 150 binden fazla akademisyenin görüşlerini asla temsil etmemektedir. Akademik özgürlük, bir ülkenin varlığını, güvenliğini ve bekasını tehdit etmenin aracı olarak istismar edilemez. Akademik özgürlüklere saygı duyan hiçbir demokratik ülke, ayrılıkçı teröre desteği ve kendi güvenliğine saldırıyı meşru göremez.
Milletimize karşı borcumuzun ödenemez olduğu bilinciyle, ülkemizin bilim ve teknoloji üretimine katkı yapmak ve yükseköğretim vermekle görevli üniversitelerimizin çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini, her türlü tehdidi büyük öz güven içinde bertaraf edecek kapasitede olduğunu ifade etmek isteriz.'
'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' adıyla bin 128 akademisyenin imzaladığı bildiride, güvenlik güçlerinin terörle mücadele çalışmaları ve sokağa çıkma yasakları bahane edilerek 'kasıtlı ve planlı kıyım yapıldığı' öne sürülmüştü.