Haziran Ayı Sanayi Üretim Verileri

Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, "Mayıs ayında sanayi üretimi (arındırılmamış) yıllık bazda yüzde 0,5 artışla beklentilerin üzerinde bir değişim gösterdi. Bu arada, zayıf gerçekleşmenin bir kısmının ise geçici bir faktörden (otomotiv sektöründe iş bırakma eylemleri) kaynaklandığı da not edilmelidir" dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan sanayi üretim verisine ilişkin değerlendirmede bulunan Bürümcekçi, mayıs ayında sanayi üretimi (arındırılmamış) yıllık bazda yüzde 0,5 artışla beklentilerin üzerinde bir değişim gösterdiğini söyledi.

Genel piyasa medyan beklentisi yüzde 0,35 daralmaya işaret ederken, beklentilerinin değişimin yatay kalacağı yönünde olduğunu kaydeden Bürümcekçi, bu arada, zayıf gerçekleşmenin bir kısmının ise geçici bir faktörden (otomotiv sektöründe iş bırakma eylemleri) kaynaklandığının da not edilmesi gerektiğini vurguladı.

Yıllık artış hesaplamasını anketlerle sağlıklı karşılaştırma için daha fazla sayıda katılımcının tahmin gönderdiği mevsim ve takvim etkisinden arındırılmamış ham veri üzerinden yaptıklarını aktaran Bürümcekçi, mayıs ayında imalatçı sektörlerin ana girdisi olan "enerji ve altın hariç ara malı ithalatının" önceki aya ve geçen yıla göre azalmasının aynı ayın sanayi üretimi açısından beklentilerini aşağı çeken bir gelişme olduğunu ve gerçekleşmenin bu beklentiyi doğruladığının görüldüğünü ifade etti.

Bürümcekçi, TÜİK'in açıkladığı şekliyle, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinde yıllık bazda değişimin ise yüzde 2,4 ile daha yüksek olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Böylece, aylık endekslerdeki oynaklık nedeniyle trend açısından daha net görüntü verdiğini düşündüğümüz, takvim etkisinden arındırılmış endeksin üç aylık hareketli ortalamasının yıllık değişimi, önceki aya göre sert artışla yüzde 3,7 seviyesine çıktı. Daha önce, çalışma günü farklılıkları nedeniyle arındırılmış ve arındırılmamış veriler arasındaki belli aylarda önemli farklar oluşabildiğini ve mayıstan itibaren farkın belirginleşeceğini söylemiştik. Bu sonuçlardan sonra ise, 2014 yılının son çeyreğinde yüzde 2,5'e, yeni yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 1,3 oranına yavaşlayan üretim artış hızının, ikinci çeyreğin ilk iki ayı sonunda yüzde 2,2 ile bir miktar daha güçlü seyrettiği söylenebilmektedir."

- "Dayanıklı tüketim malı imalatı yüzde 4,9 düşerken, diğer gruplarda sınırlı azalış yaşandı"

Sanayi üretiminin ana eğilimi açısından izledikleri diğer gösterge, mevsimsellikten ve takvim etkisinden arındırılmış endeksin ise, bir önceki aya göre yüzde 2 gibi sert bir oranda gerilediğini belirten Bürümcekçi, söz konusu göstergenin aydan aya büyük oynaklık gösterdiğini anımsattı.

Ocak ayında yüzde 1,2 gerileme ile yıla giren endekste, şubatta yüzde 1,7 ve martta yüzde 2,2 gibi güçlü artışların gözlendiğini, sanayi üretiminin tarihi zirvesine ulaştıktan sonra ise nisanda yatay kaldığını kaydeden Bürümcekçi, ayrıca bu dalgalanmanın boyutunun özellikle bayram gibi uzun tatillerin yıllık izin dönemleriyle çakıştığı zamanlarda TÜİK'in kullandığı yöntemin arındırmayı yeterince sağlıklı yapamamasından kaynaklı olarak daha da büyüdüğünü söyledi.

Bu nedenle, sanayi üretiminin momentumunun gücü açısından ay bazında değerlendirmeden çok, çeyrekten çeyreğe değişimlere bakmanın daha doğru olacağını dile getiren Bürümcekçi, şunları ifade etti:

"Sonuç olarak, sanayi üretimi tarihi zirvesinden bir miktar uzaklaşırken, çeyrekler bazında bakıldığında; geçen yıl son çeyrekte, öncekine göre yüzde 0,4 düşüş gerçekleşirken, bu yılın ilk çeyreğinde önceki çeyreğe göre yüzde 1,2 artış göstermiş, ikinci çeyrekte ise mayıstaki düşüşe rağmen yüzde 1 civarında artış göstermiştir. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ana sanayi gruplarında bir önceki aya göre en yüksek azalış yüzde 7,8 ile sermaye malı imalatında gerçekleşti. Dayanıklı tüketim malı imalatı da yüzde 4,9 düşerken, diğer tüm gruplarda sınırlı azalış yaşandı."

- " İkinci çeyrekte yüzde 2,5 civarında bir büyüme kaydedilebileceğini düşünmekteyiz"

Türkiye'de sanayi üretimi ile milli gelir verileri arasındaki yakın ilişki dikkate alındığında, bu görünümün ikinci çeyrekte zayıf geçen ilk çeyrekten bir miktar daha güçlü bir GSYH artışı kaydedilebileceğini düşündürdüğüne vurgu yapan Bürümcekçi, 2014 yılı son çeyreğinde yüzde 2,6 ve yılın tamamı için yüzde 2,9 Orta Vadeli Program (OVP) tahminlerinin gerisinde kalan bir büyüme kaydedildikten sonra, 2015 yılının ilk çeyreğinde de beklentilerin üzerinde olsa da yüzde 2,3 ile sınırlı kalan bir büyümenin kaydedildiğini ifade etti.

Bürümcekçi, şunları söyledi:

"Bu bağlamda, ikinci çeyrek görünümü açısından diğer öncü göstergelere bakıldığında; Türkiye PMI endeksi mevsimsel düzeltilmiş Nisan-Haziran ortalaması (49,2) önceki çeyreğe göre (49,1) benzer oluşurken, Merkez Bankası reel kesim güven endeksi nisan-haziran ortalaması (102,7) ise önceki çeyreğe göre (103,9) azalmış, kapasite kullanımı yüzde 74,5 ile önceki çeyreğe (yüzde 74,1) göre yükselmiş, tüketici güven endeksinde ise sınırlı toparlanma gözlenmişti."

"İhracatın (TİM verileri) ise aynı dönemde yıllık bazda yüzde 12 civarı daralması dış talep açısından olumsuzluğa işaret ederken, otomotiv, konut ve beyaz eşya satışlarındaki devam eden toparlanma iç talep açısından olumlu bir gelişme olarak kaydedilmişti" diyen Bürümcekçi, "Sonuç olarak, ikinci çeyrekte yüzde 2,5 civarında bir büyüme kaydedilebileceğini, 2015 yılı büyüme tahminimiz olan yüzde 2,9 üzerinde risklerin ise hafif aşağı yöne döndüğünü düşünmekteyiz. İkinci çeyrek için yüzde 2,5-3 aralığında olan ön tahminimizi haziran ayı sanayi üretimi sonrasında kesinleştireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA