Eksik Dişler Kaderiniz Olmasın
Uzman Diş Hekimi Ve Protez Uzmanı Dt.
Sevgen Eralp, Diş çekim boşluklarına, mümkünse en ideal tedavi seçeneği olan implant tedavisini uygulamanın hem hastanın uzun dönem konforu açısından, hem de sağlık açısından en doğru tedavi olduğunu söyledi.
Clinic Plus Uzman Diş Hekimi Ve Protez Uzmanı Dt.Sevgen Eralp, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Diş hekimliğinde her geçen gün yapılan ve geliştirilen çalışmalar sonucunda, bir dişin çekilmesi son çare durumuna gelmiştir. Bir dişin kök yüzeyi, kemik desteğine az da olsa sahip ise, o dişi ağızda tutmak için, ömrünü uzatmak için, çok çeşitli tedaviler yapabiliyoruz. Fakat öyle durumlar oluyor ki, diş dokusunda çürük bile olmamasına rağmen, dişin destek kemik doku kaybı olduğu durumlarda dişi çekmek zorunda kalabiliyoruz. Kısacası, bir dişin çekilmesi gerekiyorsa çekiyoruz. Eski zamanlarda, diş çekildikten sonra kalan boşluğu doldurmak için, dişsiz boşluğun bir önündeki ve arkasındaki dişler küçültülerek köprü şeklinde protetik tedaviler uygulanırdı. Bu durumda, köprü ayağı olarak kullanmak üzere bir öndeki ve arkadaki dişlerde hiçbir problem olmamasına rağmen, bu dişler küçültülüyor, yani ister istemez zarar veriliyordu. Fakat dişsiz boşluğun bir şekilde doldurulması uğruna, bu zarar göz ardı edilerek, diş dizisi tamamlanıyordu. Bir öndeki ve bir arkadaşı dişe az da olsa zarar verilmiş oluyordu diyorum çünkü günümüz diş hekimliğinde, diş dokusunda bir çürük ya da madde kaybı olmadığı halde, bir dişe işlem yapmak için başka bir dişe dokunmayı dişe zarar vermek olarak kabul ediyoruz” dedi.
Diş çekim boşluklarına, mümkünse en ideal tedavi seçeneği olan implant tedavisini uygulamak hem hastanın uzun dönem konforu açısından, hem de sağlık açısından en doğru tedavi olduğunu söyleyen Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dt.Sevgen Eralp, “Çene kemiği ideal ölçülerde ise, sistemik rahatsızlıklar yok ise veya sistemik rahatsızlık var fakat kontrol altında ise, ağız hijyeni yeterli ise, diş eksikliklerinde implant yapmak, olmazsa olmaz tedavi seçeneği idi. Günümüzde ise bir adım daha ileri giderek, çene kemiği ideal ölçülerde olmasa bile implant yapabiliyoruz. İnsan kemiği ile birebir uyumlu kemik tozları kullanılarak, yetersiz kemik desteği olan bölgelerde implant etrafında destek sağlayabiliyoruz. Örneğin yeterli genişlikte olmayan kemiklerde, kemiği tam ortadan ikiye bölerek, kemikler arasına yapay kemik tozlarından da destek alarak implant yerleştirebiliyoruz. Bazı durumlarda da hiç kemik tozu bile kullanmadan, tamamen bireyin kendi kemiğinde düzeltmeler ve değişiklikler yaparak, ileri cerrahi yöntemlerle implant tedavisini tamamlayabiliyoruz. Bütün bunlar eksik dişi yerine koymak ve eski fonksiyon ve estetiği geri kazandırmak için yapılan tedavilerdir. Burada önemli olan implantlar yapıldıktan sonra hastanın ağız hijyenini idame ettirmesidir. Dolayısıyla artık diş çekimlerinden sonra hastalar dişsiz kalmak, ya da eski sistem bir köprü protezi kullanmak zorunda kalmıyorlar.” Diye konuştu.
Kaynak: İHA
Clinic Plus Uzman Diş Hekimi Ve Protez Uzmanı Dt.Sevgen Eralp, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Diş hekimliğinde her geçen gün yapılan ve geliştirilen çalışmalar sonucunda, bir dişin çekilmesi son çare durumuna gelmiştir. Bir dişin kök yüzeyi, kemik desteğine az da olsa sahip ise, o dişi ağızda tutmak için, ömrünü uzatmak için, çok çeşitli tedaviler yapabiliyoruz. Fakat öyle durumlar oluyor ki, diş dokusunda çürük bile olmamasına rağmen, dişin destek kemik doku kaybı olduğu durumlarda dişi çekmek zorunda kalabiliyoruz. Kısacası, bir dişin çekilmesi gerekiyorsa çekiyoruz. Eski zamanlarda, diş çekildikten sonra kalan boşluğu doldurmak için, dişsiz boşluğun bir önündeki ve arkasındaki dişler küçültülerek köprü şeklinde protetik tedaviler uygulanırdı. Bu durumda, köprü ayağı olarak kullanmak üzere bir öndeki ve arkadaki dişlerde hiçbir problem olmamasına rağmen, bu dişler küçültülüyor, yani ister istemez zarar veriliyordu. Fakat dişsiz boşluğun bir şekilde doldurulması uğruna, bu zarar göz ardı edilerek, diş dizisi tamamlanıyordu. Bir öndeki ve bir arkadaşı dişe az da olsa zarar verilmiş oluyordu diyorum çünkü günümüz diş hekimliğinde, diş dokusunda bir çürük ya da madde kaybı olmadığı halde, bir dişe işlem yapmak için başka bir dişe dokunmayı dişe zarar vermek olarak kabul ediyoruz” dedi.
Diş çekim boşluklarına, mümkünse en ideal tedavi seçeneği olan implant tedavisini uygulamak hem hastanın uzun dönem konforu açısından, hem de sağlık açısından en doğru tedavi olduğunu söyleyen Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dt.Sevgen Eralp, “Çene kemiği ideal ölçülerde ise, sistemik rahatsızlıklar yok ise veya sistemik rahatsızlık var fakat kontrol altında ise, ağız hijyeni yeterli ise, diş eksikliklerinde implant yapmak, olmazsa olmaz tedavi seçeneği idi. Günümüzde ise bir adım daha ileri giderek, çene kemiği ideal ölçülerde olmasa bile implant yapabiliyoruz. İnsan kemiği ile birebir uyumlu kemik tozları kullanılarak, yetersiz kemik desteği olan bölgelerde implant etrafında destek sağlayabiliyoruz. Örneğin yeterli genişlikte olmayan kemiklerde, kemiği tam ortadan ikiye bölerek, kemikler arasına yapay kemik tozlarından da destek alarak implant yerleştirebiliyoruz. Bazı durumlarda da hiç kemik tozu bile kullanmadan, tamamen bireyin kendi kemiğinde düzeltmeler ve değişiklikler yaparak, ileri cerrahi yöntemlerle implant tedavisini tamamlayabiliyoruz. Bütün bunlar eksik dişi yerine koymak ve eski fonksiyon ve estetiği geri kazandırmak için yapılan tedavilerdir. Burada önemli olan implantlar yapıldıktan sonra hastanın ağız hijyenini idame ettirmesidir. Dolayısıyla artık diş çekimlerinden sonra hastalar dişsiz kalmak, ya da eski sistem bir köprü protezi kullanmak zorunda kalmıyorlar.” Diye konuştu.