Anayasa Mahkemesinden Bireysel Başvuru Kararı
Yüksek Mahkeme, tüp bebek tedavisinin ardından vücudunun testosteron hormonu üretemez hale geldiği iddiasıyla sakatlandığını öne süren vatandaşın, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiğine ve yeniden yargılama yapılmasına karar verdi
Anayasa Mahkemesi, tüp bebek tedavisinin ardından vücudunun testosteron hormonu üretemez hale gelerek sakatlandığı iddiasıyla bireysel başvuruda bulunan vatandaşın, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiğine ve yeniden yargılama yapılmasına hükmetti.
Yüksek Mahkeme'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, İstanbul'daki özel hastanede 2004'te tüp bebek tedavisi gören Ahmet A. ile eşinin bir çocuğu dünyaya geldi.
Ahmet A, 2006'da Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesinde, tüp bebek tedavisi sırasında sperm arama amaçlı yapılan Mikro TESE (biyopsi işleminin özel tasarlanmış mikroskop düzeneği altında yapılması) operasyonunun ardından bazı rahatsızlıklarının ortaya çıktığını, tüm spermlerinin alındığını, vücudunun testosteron hormonu üretemez hale geldiğini ve sakatlandığını ileri sürerek, ameliyatı yapan doktorun cezalandırılmasını talep etti.
Başsavcılık, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun raporunu göz önünde bulundurarak, kamu davası açılması için yeterli şüphe bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Bu karar üzerine Ahmet A'nın Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı itiraz 2009'da reddedildi.
Beyoğlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde de dava açan Ahmet A, operasyondaki hatalar nedeniyle vücudunun testosteron hormonu salgılayamadığı, kemik erimesi ve cinsel isteksizlik, iş gücü kaybı gibi rahatsızlıklar hissettiği, ömür boyu ilaç kullanmak zorunda kaldığı ve bir daha çocuk sahibi olamayacağının üzüntüsünü duyduğu iddiasıyla maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) 2007 yılındaki kararıyla Beyoğlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin faaliyetinin durdurulması üzerine dava dosyası, Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesine devredildi.
Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi de Adli Tıp Kurumunun "Ahmet A'ya yapılan Mikro TESE operasyonunun kurallara uygun olduğu ve testosteron düşüklüğünün Mikro TESE operasyonundan önce iki kez uygulanan mikroskobik TESE ameliyatına bağlı olabileceği" raporuna dayanarak, 2010'da davayı reddetti.
Bu kararın ardından Ahmet A'nın yaptığı temyiz başvurusu da Yargıtay 13. Hukuk Dairesince reddedildi.
Ahmet A, tüm bu kararlar üzerine 25 Mart 2013'te Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 17. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme" ile 36. maddede güvence altına alınan "makul sürede yargılanma" haklarının ihlal edildiğine, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması bakımından yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verdi.
Yüksek Mahkeme, yargılamanın uzunluğu sebebiyle Ahmet A'ya net 6 bin 500 lira manevi tazminat ve 198 lira 35 kuruş harçtan oluşan yargı giderinin ödenmesine de oy birliğiyle hükmetti.
Kaynak: AA
Yüksek Mahkeme'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, İstanbul'daki özel hastanede 2004'te tüp bebek tedavisi gören Ahmet A. ile eşinin bir çocuğu dünyaya geldi.
Ahmet A, 2006'da Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesinde, tüp bebek tedavisi sırasında sperm arama amaçlı yapılan Mikro TESE (biyopsi işleminin özel tasarlanmış mikroskop düzeneği altında yapılması) operasyonunun ardından bazı rahatsızlıklarının ortaya çıktığını, tüm spermlerinin alındığını, vücudunun testosteron hormonu üretemez hale geldiğini ve sakatlandığını ileri sürerek, ameliyatı yapan doktorun cezalandırılmasını talep etti.
Başsavcılık, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun raporunu göz önünde bulundurarak, kamu davası açılması için yeterli şüphe bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Bu karar üzerine Ahmet A'nın Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı itiraz 2009'da reddedildi.
Beyoğlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde de dava açan Ahmet A, operasyondaki hatalar nedeniyle vücudunun testosteron hormonu salgılayamadığı, kemik erimesi ve cinsel isteksizlik, iş gücü kaybı gibi rahatsızlıklar hissettiği, ömür boyu ilaç kullanmak zorunda kaldığı ve bir daha çocuk sahibi olamayacağının üzüntüsünü duyduğu iddiasıyla maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) 2007 yılındaki kararıyla Beyoğlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin faaliyetinin durdurulması üzerine dava dosyası, Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesine devredildi.
Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi de Adli Tıp Kurumunun "Ahmet A'ya yapılan Mikro TESE operasyonunun kurallara uygun olduğu ve testosteron düşüklüğünün Mikro TESE operasyonundan önce iki kez uygulanan mikroskobik TESE ameliyatına bağlı olabileceği" raporuna dayanarak, 2010'da davayı reddetti.
Bu kararın ardından Ahmet A'nın yaptığı temyiz başvurusu da Yargıtay 13. Hukuk Dairesince reddedildi.
Ahmet A, tüm bu kararlar üzerine 25 Mart 2013'te Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 17. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme" ile 36. maddede güvence altına alınan "makul sürede yargılanma" haklarının ihlal edildiğine, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması bakımından yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verdi.
Yüksek Mahkeme, yargılamanın uzunluğu sebebiyle Ahmet A'ya net 6 bin 500 lira manevi tazminat ve 198 lira 35 kuruş harçtan oluşan yargı giderinin ödenmesine de oy birliğiyle hükmetti.