90'Lık Çınar Satır Aralarını Anlattı
Mühendislikten yola çıkıp soluğu eğitimde alan koca bir 90 yıl. Tüm birikimini, kültürel mirasını sadece genç kuşaklara adayan bir isim. Yani bir nevi "eğitim mühendisi.” Tecrübelerle dolu yaşam öyküsüyle eğitim alanında duayen olan Fahamettin Akıngüç, yaşamına ve mesleğine dair ayrıntıları “Kendini Eğitime Adamış Bir Mühendis” adlı kitabında aktardı. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde raflarda yerini alacak kitapta ünlü isimler de Akıngüç’ü anlatıyor.
"Benim bütün yaşamım fen bilimleri ile sosyal bilimler alanlarında at koşturan kişilerden oluşuyor” diyen 90’lık çınar, “Hayat boyu fen bilimleri sektöründeki duygu, düşünce ve uygulamalar ile sosyal bilimlerde çalışan bireylerin duygu, düşünce ve uygulamalarını mukayese olanağı buldum. Ben ise hep sosyal bilimlerden yana oldum. Sosyal bilimler alanındaki başarının daha yaygın, özgür ve daha geniş olduğunu fark ettim" dedi.
"EN ÖNEMLİ MOTİVASYON KAYNAĞIM ÖĞRETMENLER”
Azim dolu yaşamında en önemli motivasyon kaynağının öğretmenler olduğunu söyleyen 90 yıllık eğitim çınarı Akıngüç, "Öğretmenlerin potansiyeli gerçekten başka sektörlerdeki potansiyelin çok üstündedir. Ben inşaat, mühendislik, ticaret, ekonomi sektörlerinden geliyorum. Eğer buradaki çalışmalarla bir öğretmenin yaptığı çalışmaların derecesini ölçebilseydim, öğretmenlerin onlardan katbekat daha faydalı çalışmalar yaptığını söyleyebilirdim" dedi.
"90 yılın tamamını anlattım" diye tabir ettiği kitapta çocukluk yıllarından başlayarak eğitim yaşamı ve çalışma hayatında karşılaştığı tüm zorlukları, iniş çıkışları tüm yönleriyle aktarmış Fahamettin Akıngüç. "Fen eğitimi alıp sosyal bilimlerde at koşturmuş bir kişi olarak ilgisi olan herkese söylenecek tüm sözleri söyledim" diyor ve ekliyor. "Artık zannederim ki bu son kitap"
"BENİ TANIYAN KİŞİLERE SORDUM, BENİ"
Kitapta kendisini anlatan herkesin mesleki yaşamda karşılaştığı insanlar olduğunu söyleyen Akıngüç, "Hepsiyle yıllara dayanan bir hukukumuz var. Mesela Muazzez İlmiye Çığ ilkokuldan arkadaşım, babası benim ilkokulda resim öğretmenimdi. Seneler geçtikten sonra Muazzez İlmiye Çığ sümerolog oldu. Abbas Güçlü ile de eğitim sektöründen tanışıyoruz, aynı parkurda koştuk. Yani kitaptaki herkes bu parkurlarda rastladığım kişilerdir" dedi ve "Beni tanıyan kişilere sordum, beni" diyerek sözlerini noktaladı.
EN ÇOK HANGİ YORUMU BEĞENDİ?
Kitabında kendisini anlatan ünlü isimlerin yazılarına karşılık olarak kısa bir hikaye de aktaran Akıngüç; "Bir kadının 12 tane çocuğu varmış. Bu kadar çocuğu nasıl yaptığını sormuşlar. ’Her zaman en çok sonuncuyu sevdim’ demiş. Ben de hep en sonuncusunu sevdim. Hep bir sonraki oldu, ben de her zaman bıkmadan sonuncuyu sevdim. En son kim ne dediyse ben en çok onu sevdim. Bu sayede hep sordum hep de öğrendim. Bir insanı anlatmak tekdüze bir iş değildir" diyor.
KİTABIN HAZIRLANIŞ SÜRECİ
Kitap hazırlıkları için 3 yıl boyunca her Pazartesi günü farklı arkadaşlarıyla çalışmalar yapmak için buluştuklarını dile getiren Fahamettin Akıngüç, 4-5 kişiyle ayrı ayrı yapılan çalışmaların sonucunda yazar Ömür Candaş ile kitabı tamamladıklarını belirtti.
Kaynak: İHA
"EN ÖNEMLİ MOTİVASYON KAYNAĞIM ÖĞRETMENLER”
Azim dolu yaşamında en önemli motivasyon kaynağının öğretmenler olduğunu söyleyen 90 yıllık eğitim çınarı Akıngüç, "Öğretmenlerin potansiyeli gerçekten başka sektörlerdeki potansiyelin çok üstündedir. Ben inşaat, mühendislik, ticaret, ekonomi sektörlerinden geliyorum. Eğer buradaki çalışmalarla bir öğretmenin yaptığı çalışmaların derecesini ölçebilseydim, öğretmenlerin onlardan katbekat daha faydalı çalışmalar yaptığını söyleyebilirdim" dedi.
"90 yılın tamamını anlattım" diye tabir ettiği kitapta çocukluk yıllarından başlayarak eğitim yaşamı ve çalışma hayatında karşılaştığı tüm zorlukları, iniş çıkışları tüm yönleriyle aktarmış Fahamettin Akıngüç. "Fen eğitimi alıp sosyal bilimlerde at koşturmuş bir kişi olarak ilgisi olan herkese söylenecek tüm sözleri söyledim" diyor ve ekliyor. "Artık zannederim ki bu son kitap"
"BENİ TANIYAN KİŞİLERE SORDUM, BENİ"
Kitapta kendisini anlatan herkesin mesleki yaşamda karşılaştığı insanlar olduğunu söyleyen Akıngüç, "Hepsiyle yıllara dayanan bir hukukumuz var. Mesela Muazzez İlmiye Çığ ilkokuldan arkadaşım, babası benim ilkokulda resim öğretmenimdi. Seneler geçtikten sonra Muazzez İlmiye Çığ sümerolog oldu. Abbas Güçlü ile de eğitim sektöründen tanışıyoruz, aynı parkurda koştuk. Yani kitaptaki herkes bu parkurlarda rastladığım kişilerdir" dedi ve "Beni tanıyan kişilere sordum, beni" diyerek sözlerini noktaladı.
EN ÇOK HANGİ YORUMU BEĞENDİ?
Kitabında kendisini anlatan ünlü isimlerin yazılarına karşılık olarak kısa bir hikaye de aktaran Akıngüç; "Bir kadının 12 tane çocuğu varmış. Bu kadar çocuğu nasıl yaptığını sormuşlar. ’Her zaman en çok sonuncuyu sevdim’ demiş. Ben de hep en sonuncusunu sevdim. Hep bir sonraki oldu, ben de her zaman bıkmadan sonuncuyu sevdim. En son kim ne dediyse ben en çok onu sevdim. Bu sayede hep sordum hep de öğrendim. Bir insanı anlatmak tekdüze bir iş değildir" diyor.
KİTABIN HAZIRLANIŞ SÜRECİ
Kitap hazırlıkları için 3 yıl boyunca her Pazartesi günü farklı arkadaşlarıyla çalışmalar yapmak için buluştuklarını dile getiren Fahamettin Akıngüç, 4-5 kişiyle ayrı ayrı yapılan çalışmaların sonucunda yazar Ömür Candaş ile kitabı tamamladıklarını belirtti.