Et Tüketiminin Artırılmasına Yönelik Çalışmalar
Bursa Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, Türkiye'nin mera kaynaklarının aktif olarak kullandığında kuzu eti tüketiminin artacağını ve kırmızı et üretiminde maliyetin düşeceğini bildirdi.
Matlı, yazılı açıklamasında, küçükbaş hayvan üretimi ve tüketiminin yaygınlaştırılması ve besicilerin desteklenmesi amacıyla Et ve Süt Kurumu tarafından sürdürülen çalışmaları değerlendirdi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının küçükbaş hayvan üretimi ve tüketiminin yaygınlaştırılması ile besicilerin desteklenmesine yönelik çalışmalarını önemsediklerini belirten Matlı, bu durumun sosyal politikalarla desteklendiği takdirde yerel ve ülke ekonomisinin canlanması adına önemli fırsatlar getireceğine inandığını bildirdi.
Matlı, Avrupa'da kişi başı kırmızı et tüketiminin yıllık ortalama 17 kilogramken Türkiye'de bu rakamın ortalama 13 kilogram olduğunu hatırlatarak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bunun yaklaşık 10,7 kilogramı sığır, 1,5 kilogramı da koyun eti. Kalan kısmını ise avlanan hayvan etleri oluşturuyor. Türkiye, 14,6 milyon hektar mera alanına sahip olmakla birlikte daha kullanılmayan 30 milyonun üzerinde küçükbaş hayvan yetiştirme kapasitesine sahiptir. 4,2 milyar dolarlık pazara sahip sektör, ülkemizin mera kaynakları aktif olarak kullandığında, kuzu eti tüketimi artacak ve kırmızı et üretiminde maliyetlerimiz düşecektir. Böylelikle insanımızın damak zevki çeşitlenecek, herkes daha ucuz ve sağlıklı et tüketebilecektir."
Küçükbaş havyan üretiminin ve tüketiminin özendirilmesine yönelik çalışmaların olumlu sonuçlar vereceğine inandığını aktaran Matlı, şunları kaydetti:
"Özellikle protein bakımından oldukça zengin kuzu eti, dana etine göre çok daha yumuşak ve lezzetlidir. Çocukların zeka gelişiminin büyük bir kısmının altıncı yaşa kadar tamamlandığının ve bu gelişimde dışarıdan alınan hayvansal proteinin çok büyük etkisinin olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır. Ülkemizde sadece sığır etinin ağırlıklı olarak tüketimiyle kişi başı et tüketimimiz fiyat baskısıyla azalmaktadır. Bizlerin artık daha ucuz ve sağlıklı et için ülke kaynaklarımızı doğru kullanmayı ve yönetebilmeyi öğrenmemiz gerekmektedir. Bu durumu önemsediğimiz takdirde dışa bağımlılığımız ortadan kalkacak, maliyetler düşecek ve sonuçta kırmızı et fiyatlarında bir istikrar söz konusu olacak, böylelikle de hem üreticimiz hem de tüketicimiz kazanacaktır."
Kaynak: AA
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının küçükbaş hayvan üretimi ve tüketiminin yaygınlaştırılması ile besicilerin desteklenmesine yönelik çalışmalarını önemsediklerini belirten Matlı, bu durumun sosyal politikalarla desteklendiği takdirde yerel ve ülke ekonomisinin canlanması adına önemli fırsatlar getireceğine inandığını bildirdi.
Matlı, Avrupa'da kişi başı kırmızı et tüketiminin yıllık ortalama 17 kilogramken Türkiye'de bu rakamın ortalama 13 kilogram olduğunu hatırlatarak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bunun yaklaşık 10,7 kilogramı sığır, 1,5 kilogramı da koyun eti. Kalan kısmını ise avlanan hayvan etleri oluşturuyor. Türkiye, 14,6 milyon hektar mera alanına sahip olmakla birlikte daha kullanılmayan 30 milyonun üzerinde küçükbaş hayvan yetiştirme kapasitesine sahiptir. 4,2 milyar dolarlık pazara sahip sektör, ülkemizin mera kaynakları aktif olarak kullandığında, kuzu eti tüketimi artacak ve kırmızı et üretiminde maliyetlerimiz düşecektir. Böylelikle insanımızın damak zevki çeşitlenecek, herkes daha ucuz ve sağlıklı et tüketebilecektir."
Küçükbaş havyan üretiminin ve tüketiminin özendirilmesine yönelik çalışmaların olumlu sonuçlar vereceğine inandığını aktaran Matlı, şunları kaydetti:
"Özellikle protein bakımından oldukça zengin kuzu eti, dana etine göre çok daha yumuşak ve lezzetlidir. Çocukların zeka gelişiminin büyük bir kısmının altıncı yaşa kadar tamamlandığının ve bu gelişimde dışarıdan alınan hayvansal proteinin çok büyük etkisinin olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır. Ülkemizde sadece sığır etinin ağırlıklı olarak tüketimiyle kişi başı et tüketimimiz fiyat baskısıyla azalmaktadır. Bizlerin artık daha ucuz ve sağlıklı et için ülke kaynaklarımızı doğru kullanmayı ve yönetebilmeyi öğrenmemiz gerekmektedir. Bu durumu önemsediğimiz takdirde dışa bağımlılığımız ortadan kalkacak, maliyetler düşecek ve sonuçta kırmızı et fiyatlarında bir istikrar söz konusu olacak, böylelikle de hem üreticimiz hem de tüketicimiz kazanacaktır."