'Tarım, Gıda Sektörüne Multidisipliner Yapı Geliyor'
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, "Genelde tarım, özelde gıda sektörü yalnızca Tarım Bakanlığı'nın politikalarıyla idare edilen bir sektör değil. Bütün paydaş bakanlıkların ve kurumların bir araya geleceği, Tarım Bakanlığı koordinasyonunda çalışacak multidisipliner bir yapı bugün yarın kurulmuş olacak" dedi.
Mirmahmutoğulları, Gıda Perakendecileri Derneği'nce (GPD) "Ortak Gelişim-Tüketici Odaklı Tedarikçi ve Perakendeci Verimliliği" başlığıyla düzenlenen kongrenin açılışında konuştu.
Gıda sektörünün zor bir sektör olduğunu belirten Mirmahmutoğulları, şu an dünyada 900 milyon insanın aç yattığı, 1,2 milyar insanın yetersiz beslendiği, 1,5 milyar dolayında insanın ise dengesiz ve aşırı beslenme dolayısıyla obezite ve benzeri sorunlar yaşadığını söyledi.
Mirmahmutoğulları, bu ortamda üretilen gıdanın ise üçte birinin israf olduğuna işaret ederek, "1,3 milyar ton dolayında gıda her yıl israf oluyor. Bu, sektörün ne kadar stratejik olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı. Gıdada sağlıklı üretim ve gıda güvenliğinin önemine işaret eden Mirmahmutoğlulları, Bakanlık olarak bu konuya öncelik verdiklerini, devrim niteliğinde kararlar aldıklarını anlattı.
- Spekülasyonların gıda fiyatlarına etkisi
Mirmahmutoğulları, spekülasyonların gıda fiyatlarına verdiği zarara da değindi. Bu spekülatif söylemler ve duyumlar neticesinde yeterli stoku olan ürünlerde bile bir anda fiyatların yükselebildiğine dikkati çeken Mirmahmutoğulları, bu kapsamda yaptıkları çalışmaları paylaştı. Bir diğer önemli konu olan miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesinin de artık önüne geçtiklerini hatırlatan Mirmahmutoğulları, bu bölünmenin tarımda da ekonomide de temel sorun haline geldiğini, bunu artık önlediklerini söyledi.
- Gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkileri
Mirmahmutoğlulları, son günlerde sıkça konuşulan gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkileri konusunda ise şu değerlendirmeleri yaptı:
"Habire gıdanın enflasyon üzerindeki etkisinden ötürü enflasyonun yüksek olduğu veya enflasyonu tetikleyen en önemli unsurlardan biri olduğu iddiası var. Sayın Başbakan Yardımcımız Ali Babacan'ın da söylediği gibi buna ciddi bir tedbir getirildi.
Genelde tarım sektörü, özelde gıda sektörü yalnızca Tarım Bakanlığı'nın politikalarıyla yürütülen, idare edilen bir sektör değil. Bunun başka Bakanlıkları, başka kurumları ilgilendiren kısımları var. Bütün bu paydaş bakanlıkların ve kurumların bir araya geldiği, Tarım Bakanlığı koordinasyonunda çalışacak bir multidispliner yapı bugün yarın kurulmuş olacak."
- "Yerli sanayisini, üretimini dikkate almayan, ithalata dayanan bir perakendecilikte sürdürülebilir büyüme olmaz"
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan ise yerli sanayisini ve üretimini fazla dikkate almayan, ağırlıklı ithalata dayanan bir perakendecilikte sürdürülebilir büyümenin elde edilemeyeceğini belirtti.
Bahçıvan, "Biz perakendeciliğin çok kolay olmadığını biliyoruz fakat sizlerin de sanayiciliğin hiç ama hiç kolay olmadığını anlamanızı bekliyoruz. Yani bizi doğru anlayın, biz de size doğru anlayalım. İki sektör arasında şeffaflık ve samimiyet eşliğinde, bilgi paylaşımına dayanan güçlü bir iletişimle çözülemeyecek hiçbir sorun yok. İki sektör, bu anlayış birliğiyle hareket etmelidir" çağrısında bulundu. Kayıt dışılık ve gıda güvenliği konularına da değinen Bahçıvan, bugün hala kayıt dışılığın, alınmış birçok etkin önleme karşın sektör için bir tehdit olma özelliğini koruduğunu söyledi.
Bahçıvan, sektörde yaşanan sorunlara ve yapılması gerekenlere de işaret ederek, "Sektördeki sorunların en kısa sürede çözülebilmesi için bizler sanayici olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bu aşamada kamu ve akademi ile diyaloğun geliştirilmesi ve sektörlerin birbirini tamamlaması güzel bir sinerji oluşturacak ve 2023 hedeflerine bizi daha da yaklaştıracaktır" diye konuştu.
- "Modern gıda perakendeciliği cirosu 2018 yılında 60 milyar doları bulacak"
GPD Başkanı Nihat Özdemir de Türkiye'nin 2023 hedefleri ile 2018 yılında gıda perakendesinin ulaşacağı noktaya değinerek, şunları kaydetti:
"Gelir düzeyi kişi başına yılda 13 bin doları bulmuş, harcama gücü 16 bin dolarlarda olan bir ülkenin gidişatı, hepimizin bildiği gibi kişi başına 20-25 bin dolarlardır ki, zaten hükümetimiz 2023 yılı için bu düzeyleri öngörmektedir. Yani beklentimiz ve umudumuz; ülkemiz de gelir düzeyi yüksek ilk 10 ülke arasındaki yerini alacaktır.
Bugün günde 15 milyon kişiyi ağırlayan biz perakendeciler ve tedarikçiler, 2020 yılında nüfusumuz 81 milyona vardığında, günde 20 milyon, ne istediğini bilen, geleceğinden emin, standartları hiç olmadığı kadar yüksek, talepleri sonsuz, rahatına düşkün bir kitle ile bugünkünden daha yoğun biçimde muhatap olacağız. Onları mutlu edecek nitelikte hizmet vereceğiz, ürün sağlayacağız."
Özdemir, bugün 36,5 milyarı bulan modern gıda perakendeciliği cirosunun 2018 yılında 60 milyar doları bulacağına dikkati çekti. Toplam gıda perakendeciliği cirosunun ise o tarihte 200 milyar dolara ulaşacağının tahminin edildiğini aktaran Özdemir, bu durumda çalışan sayısının 200 binden yaklaşık 275 bine çıkmasının kaçınılmaz hale geleceğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Gıda sektörünün zor bir sektör olduğunu belirten Mirmahmutoğulları, şu an dünyada 900 milyon insanın aç yattığı, 1,2 milyar insanın yetersiz beslendiği, 1,5 milyar dolayında insanın ise dengesiz ve aşırı beslenme dolayısıyla obezite ve benzeri sorunlar yaşadığını söyledi.
Mirmahmutoğulları, bu ortamda üretilen gıdanın ise üçte birinin israf olduğuna işaret ederek, "1,3 milyar ton dolayında gıda her yıl israf oluyor. Bu, sektörün ne kadar stratejik olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı. Gıdada sağlıklı üretim ve gıda güvenliğinin önemine işaret eden Mirmahmutoğlulları, Bakanlık olarak bu konuya öncelik verdiklerini, devrim niteliğinde kararlar aldıklarını anlattı.
- Spekülasyonların gıda fiyatlarına etkisi
Mirmahmutoğulları, spekülasyonların gıda fiyatlarına verdiği zarara da değindi. Bu spekülatif söylemler ve duyumlar neticesinde yeterli stoku olan ürünlerde bile bir anda fiyatların yükselebildiğine dikkati çeken Mirmahmutoğulları, bu kapsamda yaptıkları çalışmaları paylaştı. Bir diğer önemli konu olan miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesinin de artık önüne geçtiklerini hatırlatan Mirmahmutoğulları, bu bölünmenin tarımda da ekonomide de temel sorun haline geldiğini, bunu artık önlediklerini söyledi.
- Gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkileri
Mirmahmutoğlulları, son günlerde sıkça konuşulan gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkileri konusunda ise şu değerlendirmeleri yaptı:
"Habire gıdanın enflasyon üzerindeki etkisinden ötürü enflasyonun yüksek olduğu veya enflasyonu tetikleyen en önemli unsurlardan biri olduğu iddiası var. Sayın Başbakan Yardımcımız Ali Babacan'ın da söylediği gibi buna ciddi bir tedbir getirildi.
Genelde tarım sektörü, özelde gıda sektörü yalnızca Tarım Bakanlığı'nın politikalarıyla yürütülen, idare edilen bir sektör değil. Bunun başka Bakanlıkları, başka kurumları ilgilendiren kısımları var. Bütün bu paydaş bakanlıkların ve kurumların bir araya geldiği, Tarım Bakanlığı koordinasyonunda çalışacak bir multidispliner yapı bugün yarın kurulmuş olacak."
- "Yerli sanayisini, üretimini dikkate almayan, ithalata dayanan bir perakendecilikte sürdürülebilir büyüme olmaz"
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan ise yerli sanayisini ve üretimini fazla dikkate almayan, ağırlıklı ithalata dayanan bir perakendecilikte sürdürülebilir büyümenin elde edilemeyeceğini belirtti.
Bahçıvan, "Biz perakendeciliğin çok kolay olmadığını biliyoruz fakat sizlerin de sanayiciliğin hiç ama hiç kolay olmadığını anlamanızı bekliyoruz. Yani bizi doğru anlayın, biz de size doğru anlayalım. İki sektör arasında şeffaflık ve samimiyet eşliğinde, bilgi paylaşımına dayanan güçlü bir iletişimle çözülemeyecek hiçbir sorun yok. İki sektör, bu anlayış birliğiyle hareket etmelidir" çağrısında bulundu. Kayıt dışılık ve gıda güvenliği konularına da değinen Bahçıvan, bugün hala kayıt dışılığın, alınmış birçok etkin önleme karşın sektör için bir tehdit olma özelliğini koruduğunu söyledi.
Bahçıvan, sektörde yaşanan sorunlara ve yapılması gerekenlere de işaret ederek, "Sektördeki sorunların en kısa sürede çözülebilmesi için bizler sanayici olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bu aşamada kamu ve akademi ile diyaloğun geliştirilmesi ve sektörlerin birbirini tamamlaması güzel bir sinerji oluşturacak ve 2023 hedeflerine bizi daha da yaklaştıracaktır" diye konuştu.
- "Modern gıda perakendeciliği cirosu 2018 yılında 60 milyar doları bulacak"
GPD Başkanı Nihat Özdemir de Türkiye'nin 2023 hedefleri ile 2018 yılında gıda perakendesinin ulaşacağı noktaya değinerek, şunları kaydetti:
"Gelir düzeyi kişi başına yılda 13 bin doları bulmuş, harcama gücü 16 bin dolarlarda olan bir ülkenin gidişatı, hepimizin bildiği gibi kişi başına 20-25 bin dolarlardır ki, zaten hükümetimiz 2023 yılı için bu düzeyleri öngörmektedir. Yani beklentimiz ve umudumuz; ülkemiz de gelir düzeyi yüksek ilk 10 ülke arasındaki yerini alacaktır.
Bugün günde 15 milyon kişiyi ağırlayan biz perakendeciler ve tedarikçiler, 2020 yılında nüfusumuz 81 milyona vardığında, günde 20 milyon, ne istediğini bilen, geleceğinden emin, standartları hiç olmadığı kadar yüksek, talepleri sonsuz, rahatına düşkün bir kitle ile bugünkünden daha yoğun biçimde muhatap olacağız. Onları mutlu edecek nitelikte hizmet vereceğiz, ürün sağlayacağız."
Özdemir, bugün 36,5 milyarı bulan modern gıda perakendeciliği cirosunun 2018 yılında 60 milyar doları bulacağına dikkati çekti. Toplam gıda perakendeciliği cirosunun ise o tarihte 200 milyar dolara ulaşacağının tahminin edildiğini aktaran Özdemir, bu durumda çalışan sayısının 200 binden yaklaşık 275 bine çıkmasının kaçınılmaz hale geleceğini de sözlerine ekledi.