Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı Rize'de
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Son bir iki yıl aldığımız önlemlerle kaçakçılık alanındaki fiilleri önemli ölçüde azaltmışız ama bilmelisiniz ki kaçağın her türü ile mücadele etmede sadece bir bakanlığın veya bakanlıkların yeterli olması mümkün değil. Bu konuda her bir bireyin üretici, tüketici, sanayici, tüccar olsun mutlaka edindiği bilgileri paylaşması gerekir" dedi.
Yazıcı, çeşitli etkinlikler için geldiği Rize'nin Çayeli ilçesine bağlı Buzlupınar köyünde Biberoz Köyü Camisi'nin açılışını yaptı. Cuma namazını burada kılan Yazıcı, engelli Mehmet Günaydın'a tekerlekli sandalye hediye etti.
Yazıcı, daha sonra Rize Valisi Ersin Yazıcı, AK Parti Rize milletvekilleri Hasan Karal, Nusret Bayraktar ve TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu ile baba evini ziyaret etti.
Yazıcı, daha sonra Çayeli ilçesine bağlı Musadağı köyünde Rize Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinin ortaklaşa yaptıracağı Çay Araştırma ve Geliştirme Merkezi'nin temel atma törenine katıldı.
Yazıcı, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin beş gün önce siyasi tarihine çok önemli bir sayfa eklediğini belirterek, "İlk defa aziz milletimiz sandığa giderek demokratik hakkını, siyasal katılım hakkını kullanmak suretiyle Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanını seçti. Bu seçimin çok anlamlı sonuçları var. Cumhurbaşkanlığı seçimi siyasi tarihimizdeki ilk uygulamalardan birisi. Millet doğrudan doğruya cumhurbaşkanını seçti. Bugüne kadar cumhuriyet tarihimizde cumhurbaşkanları seçim sürecinin tartışmalı, farklı unsurların etken oluşuyla gerçekleştirilen sorunlara yol açan, seçim süreçlerini tasfiye etti, iradesini ortaya koydu, Türkiye'nin geleceğine damgasını vurdu. Bu açıdan çok önemli" diye konuştu.
Seçim sonuçlarının iller sıralamasına göre Rize'nin 80,6 oy oranı ile en yüksek destek veren il olduğunu ifade eden Yazıcı, "Bu sonuçlar itibariyle bizim siyasi tarihimiz yazılırken önemli kayıtlar düşülecektir. Bu sonuçlara sağladığınız kıymetli katkı için her birinize ayrı teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum" dedi.
Çayın Türkiye'nin en değerli ürünlerinden biri olduğunu kaydeden Bakan Yazıcı, şöyle devam etti:
"Düne kadar çay ürünü bölge insanı için sermaye biriktirme aracıydı. Bugün geçim kaynağına dönüşmüştür. Dünya gıda sektörü de organik üretime doğru gelişiyor. İnsanların satın alma gücü arttıkça, dünya ekonomisi büyüdükçe, ekonomiden aldığı pay arttıkça, refah payı yükseldikçe, insanlar tüketim ihtiyaçlarını karşılarken organik ürünleri tercih ediyor. Bunu gören hükumetimiz çay üretiminde organik aşamaya gelmiş. İnşallah organik üretimi bütün çay alanlarında yaygın hale getireceğiz."
-10 milyon avroluk proje
Türkiye'nin 2023 hedeflerinden birinin de Türk çayının marka değerini yükseltmek olduğunu vurgulayan Yazıcı, şunları kaydetti:
"Mutlaka markalaşma altyapı eksikliklerinin giderilmesi gerekiyor. Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi bu anlamda büyük bir eksikliği giderecek. Proje Avrupa Birliği ile Türkiye'nin ortak projesi. Rize'de gerçekleştirilen 10 milyon avroluk önemli bir proje. Siyah çay, organik çay, beyaz çay ünitesi ve markalaşmaya önemli katkı sağlayacak paketleme ünitesi olacak. Çayın niteliği, kalitesi, damak tadına uygunluğunu sağlamak, içecek türlerini başkalaştırmak suretiyle modern bir laboratuvar yer alacak. 2018 yılında ünitenin bitirilmesi, Türk çayın marka haline gelmesi ile ilgili önemli bir eksiklik giderilmiş olacak."
Türk çay üreticisinin alın terini koruyucu önlemler aldıklarını kaydeden Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Özellikle son iki yıldan bu yana çayın üretimini ve satımını çok rahat şekilde yapabiliyor, ücretini alabiliyorsunuz. Ürün bedelinin bir ay sonra ödemesini yapıyoruz. ÇAYKUR'un imkanları yetmediği zaman aradaki farkı Hazine imkanları ile karşılıyor ya da destek veriyoruz. Elbette ki çay ürününün marka haline gelmesi bugüne kadar sür git devam eden üretim tarzının sürdürülmesi ile mümkün değildir. Üretim tarzının değişmesi, dönüşmesi lazım. Çay tarlalarımızın yeniden revize edilmesi gerekir. Bu alanlara ilişkin 2011 yılından bu yana çayın bir marka haline getirilmesi için oluşturduğumuz bir eylem planı var. Bulunduğumuz coğrafya itibariyle çayla bağlantılarını dikkate aldığımızda, yakın zamana kadar önemli ölçüde kaçak çayın, Türk çayı açısından çok zararlı sonuçlara yol açtığından söz edebiliriz. Son bir iki yıl aldığımız önlemlerle kaçakçılık alanındaki fiilleri önemli ölçüde azaltmışız ama bilmelisiniz ki kaçağın her türü ile mücadele etmede sadece bir bakanlığın veya bakanlıkların yeterli olması mümkün değil. Bu konuda her bir bireyin üretici, tüketici, sanayici, tüccar olsun mutlaka edindiği bilgileri paylaşması gerekir. Çünkü insanlar gerçekten kaçak faaliyetleri icra etmede sizin önlediğiniz yöntemleri aşmak için mutlaka dolambaçlı başka yöntemler bulma konusunda müthiş bir paralellik içerisinde oluyorlar. Bu konuda bilgi paylaşımınızı, onun gizliliğini korumak suretiyle gerçekleştirmeniz kaçakla mücadelede ülkemizi daha başarılı hale getirecektir."
TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklığoğlu'da Çay Araştırma ve Geliştirme Merkezi'nin önemli bir ortak proje olduğunu, Doğu Karadeniz'de ve Türk çayının gelişimine önemli kaktı sağlayacağını söyledi.
Hısarcıklıoğlu, merkezin faaliyete girmesi ile çayın kalitesinin artacağını, dünya piyasasında markanın değer kazanacağını belirtti.
Konuşmaların ardından Bakan Yazıcı, beraberindekilerle tesisin temelini attı.
Kaynak: AA
Yazıcı, daha sonra Rize Valisi Ersin Yazıcı, AK Parti Rize milletvekilleri Hasan Karal, Nusret Bayraktar ve TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu ile baba evini ziyaret etti.
Yazıcı, daha sonra Çayeli ilçesine bağlı Musadağı köyünde Rize Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinin ortaklaşa yaptıracağı Çay Araştırma ve Geliştirme Merkezi'nin temel atma törenine katıldı.
Yazıcı, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin beş gün önce siyasi tarihine çok önemli bir sayfa eklediğini belirterek, "İlk defa aziz milletimiz sandığa giderek demokratik hakkını, siyasal katılım hakkını kullanmak suretiyle Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanını seçti. Bu seçimin çok anlamlı sonuçları var. Cumhurbaşkanlığı seçimi siyasi tarihimizdeki ilk uygulamalardan birisi. Millet doğrudan doğruya cumhurbaşkanını seçti. Bugüne kadar cumhuriyet tarihimizde cumhurbaşkanları seçim sürecinin tartışmalı, farklı unsurların etken oluşuyla gerçekleştirilen sorunlara yol açan, seçim süreçlerini tasfiye etti, iradesini ortaya koydu, Türkiye'nin geleceğine damgasını vurdu. Bu açıdan çok önemli" diye konuştu.
Seçim sonuçlarının iller sıralamasına göre Rize'nin 80,6 oy oranı ile en yüksek destek veren il olduğunu ifade eden Yazıcı, "Bu sonuçlar itibariyle bizim siyasi tarihimiz yazılırken önemli kayıtlar düşülecektir. Bu sonuçlara sağladığınız kıymetli katkı için her birinize ayrı teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum" dedi.
Çayın Türkiye'nin en değerli ürünlerinden biri olduğunu kaydeden Bakan Yazıcı, şöyle devam etti:
"Düne kadar çay ürünü bölge insanı için sermaye biriktirme aracıydı. Bugün geçim kaynağına dönüşmüştür. Dünya gıda sektörü de organik üretime doğru gelişiyor. İnsanların satın alma gücü arttıkça, dünya ekonomisi büyüdükçe, ekonomiden aldığı pay arttıkça, refah payı yükseldikçe, insanlar tüketim ihtiyaçlarını karşılarken organik ürünleri tercih ediyor. Bunu gören hükumetimiz çay üretiminde organik aşamaya gelmiş. İnşallah organik üretimi bütün çay alanlarında yaygın hale getireceğiz."
-10 milyon avroluk proje
Türkiye'nin 2023 hedeflerinden birinin de Türk çayının marka değerini yükseltmek olduğunu vurgulayan Yazıcı, şunları kaydetti:
"Mutlaka markalaşma altyapı eksikliklerinin giderilmesi gerekiyor. Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi bu anlamda büyük bir eksikliği giderecek. Proje Avrupa Birliği ile Türkiye'nin ortak projesi. Rize'de gerçekleştirilen 10 milyon avroluk önemli bir proje. Siyah çay, organik çay, beyaz çay ünitesi ve markalaşmaya önemli katkı sağlayacak paketleme ünitesi olacak. Çayın niteliği, kalitesi, damak tadına uygunluğunu sağlamak, içecek türlerini başkalaştırmak suretiyle modern bir laboratuvar yer alacak. 2018 yılında ünitenin bitirilmesi, Türk çayın marka haline gelmesi ile ilgili önemli bir eksiklik giderilmiş olacak."
Türk çay üreticisinin alın terini koruyucu önlemler aldıklarını kaydeden Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Özellikle son iki yıldan bu yana çayın üretimini ve satımını çok rahat şekilde yapabiliyor, ücretini alabiliyorsunuz. Ürün bedelinin bir ay sonra ödemesini yapıyoruz. ÇAYKUR'un imkanları yetmediği zaman aradaki farkı Hazine imkanları ile karşılıyor ya da destek veriyoruz. Elbette ki çay ürününün marka haline gelmesi bugüne kadar sür git devam eden üretim tarzının sürdürülmesi ile mümkün değildir. Üretim tarzının değişmesi, dönüşmesi lazım. Çay tarlalarımızın yeniden revize edilmesi gerekir. Bu alanlara ilişkin 2011 yılından bu yana çayın bir marka haline getirilmesi için oluşturduğumuz bir eylem planı var. Bulunduğumuz coğrafya itibariyle çayla bağlantılarını dikkate aldığımızda, yakın zamana kadar önemli ölçüde kaçak çayın, Türk çayı açısından çok zararlı sonuçlara yol açtığından söz edebiliriz. Son bir iki yıl aldığımız önlemlerle kaçakçılık alanındaki fiilleri önemli ölçüde azaltmışız ama bilmelisiniz ki kaçağın her türü ile mücadele etmede sadece bir bakanlığın veya bakanlıkların yeterli olması mümkün değil. Bu konuda her bir bireyin üretici, tüketici, sanayici, tüccar olsun mutlaka edindiği bilgileri paylaşması gerekir. Çünkü insanlar gerçekten kaçak faaliyetleri icra etmede sizin önlediğiniz yöntemleri aşmak için mutlaka dolambaçlı başka yöntemler bulma konusunda müthiş bir paralellik içerisinde oluyorlar. Bu konuda bilgi paylaşımınızı, onun gizliliğini korumak suretiyle gerçekleştirmeniz kaçakla mücadelede ülkemizi daha başarılı hale getirecektir."
TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklığoğlu'da Çay Araştırma ve Geliştirme Merkezi'nin önemli bir ortak proje olduğunu, Doğu Karadeniz'de ve Türk çayının gelişimine önemli kaktı sağlayacağını söyledi.
Hısarcıklıoğlu, merkezin faaliyete girmesi ile çayın kalitesinin artacağını, dünya piyasasında markanın değer kazanacağını belirtti.
Konuşmaların ardından Bakan Yazıcı, beraberindekilerle tesisin temelini attı.