Başbakan Yardımcısı Arınç, Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Tanülkü'yü Kabul Etti

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Son yıllarda tutuklu ve hükümlülerin sayısının azaltılmasına yönelik bir kısım çalışmalar yapılıyor bildiğiniz gibi. Bunlardan en önemlisi de denetimli serbestlik imkanının biraz daha fazlalaştırılmasıdır ama ne var ki maalesef yine cezaevlerimizde büyük bir yoğunluk yaşanmaktadır'' dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Başbakanlık Merkez Bina'da devlet tiyatrosu sanatçısı Turgay Tanülkü ve beraberindeki oyuncuları kabul etti.
Tanülkü'yü geçmişten bu yana tanıdığını ve takdir ettiğini ifade eden Arınç, ''Çok iyi bir tiyatro sanatçısı olduğu gibi çok önemli dizilerde ve filmlerde de rol almış kıymetli bir sanatçımızdır ama hayatının büyük bir kısmını cezaevlerinde kader mahkumları denen veya bir şekilde cezaevinde yolları kesişen insanlarımızın hayatlarına adamıştır'' diye konuştu.

Tanülkü'nün devlet tiyatrolarının desteğiyle 14 Şubat'tan bu yana cezaevlerinde ''Masallar, İnsanlar, Bir de Türküler'' adlı tiyatro eserini sahnelediğini belirten Arınç, ''Ben kısmen basından takip ediyorum, kısmen de bu tiyatro eserini izleyen arkadaşlarım da fevkalade duygulu, anlamlı mesajlar veren bir eser olduğunu söylüyorlar. Özellikle cezaevlerindekiler tarafından ilgiliyle takip ediliyor. Onların hayatları, dünyaları, düşünceleri onların gözlerinden birebir yaşanıyor'' ifadelerini kullandı.
Özellikle cezaevlerine yönelik böyle bir eserin sahnelenmesinden, büyük bir fedakarlığa, çeşitli imkansızlıklara rağmen sürekli hale getirilmesinden memnun olduğunu ifade eden Arınç, ''Sayın Tanülkü'yü bu gayretli çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum'' dedi.


- ''Nobel Barış Ödülü'nü size vermek lazım''
''Bugün cezaevlerinde maalesef çok sayıda insanımız var'' diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bakanlar Kurulu'nda da zaman zaman konuştuğumuz, tartıştığımız için biliyorum. Son yıllarda tutuklu ve hükümlülerin sayısının azaltılmasına yönelik bir kısım çalışmalar yapılıyor bildiğiniz gibi. Bunlardan en önemlisi de denetimli serbestlik imkanının biraz daha fazlalaştırılmasıdır. Yani hükümlü veya tutukluların cezaevi şartlarından uzaklaştırılmasıdır ama ne var ki maalesef yine cezaevlerimizde büyük bir yoğunluk yaşanmaktadır. Bu üzücüdür. Çünkü cezaevleri ıslah edici bir fonksiyon taşımasını arzu etmemizle birlikte maalesef içerinin yoğunluğu ve bir arada kalmak mecburiyeti, birtakım eksiklikler bu fonksiyonu zaman zaman yerine getirmemize engel oluyor. Ancak cezaevlerinde bulunan insanların bir şekilde dünya ile ilgilenmeleri, kültürle ilgilenmeleri, sanatla ilgilenmeleri, tiyatro ile ilgilenmeleri hatta yazmaları, çizmeleri, söylemeleri onların hem günlük yaşamlarında hem de geleceklerinde önemli bir pencere açıyor.''
Oyunun broşüründe oyundan izlenimleri anlatan bir yazıyı okuyan Arınç, ''Cezaevinde eşlerinden, çocuklarından, sevdiklerinden ayrı yaşamak zorunda kalan insanların böyle bir duygusallığın içerisinde kendilerine dönmeleri bence en güzel eğitim yollarından bir tanesi'' dedi.

Oyunculara başarılar dileyen Arınç, ''Şüphesiz belli başlı tiyatrolarda oynanan oyunlar herkes tarafından takip ediliyor, izleniyor ama cezaevlerinde hayatın yaşandığı ve bizzat bu hayatın içerisinde rol almış insanların içerisinde 'Masallar, İnsanlar, Bir de Türküler'in oynuyor olması tekdirin üzerinde. Nobel Barış Ödül'ünü size vermek lazım'' diye konuştu.


- ''Bu büyük bir açılım''
Sait Faik Abasıyanık'ın Son Kuşlar adlı eserinden uyarlanarak hazırlanan ''Masallar, İnsanlar, Bir de Türküler'' adlı oyunu cezaevlerinde sergileyen Tanülkü de bunun büyük bir açılım olduğunu, bütün cezaevlerinde oynamaya başladıklarını anlattı.
Tanülkü, ''Varmak istediğimiz noktaya vardık. Bugüne kadar 16 bin mahkum seyretti. Güzel duygular yaşıyoruz. Mesela bir mahkum, kendi kızına yaptığı tülbendi hediye etti. Farklı görüşten insanlar bile cezaevinde oyunu seyrettikten sonra birbiriyle vedalaşarak koğuşlarına gittiler. Zaten oyunun amacı da buydu'' ifadelerini kullandı.
Bir sonraki oyunun Sincan Cezaevi'nde sergileneceğini belirten Tanülkü, ramazan ayında verecekleri aranın ardından Karadeniz'den başlayıp Doğu'yu dolaşacaklarını söyledi.

Görüşme öncesinde basına projeye ilişkin açıklamalara bulunan Tanülkü, bunun gönüllük esasıyla yapıldığını, bugüne kadar 27 cezaevini dolaştıklarını anlattı.
Tanülkü, ''Farklı cezalardan içeride yatan insanlarımız yan yana oturup tiyatroyu izliyor. Herkes kendine göre oyunun finalini yorumluyor. Sonuçta da koğuşlar arasında bir kardeşlik başlıyor. Zaten varmak istediğim nokta da oydu. Onun için çok gururluyuz. Projeye başladığımda 160 bin mahkum vardı Türkiye'de ama maalesef turnaya başladığımdan beri mahkum sayısı 10 bin arttı. Bu iyi bir sonuç değil'' diye konuştu.

Kaynak: AA