Cevap Ver Kipalı Biden

Kıbrıs’ı ziyaretinde KKTC’yi adeta yok sayarak, “adanın tek meşru hükümetinin Rum Hükümeti olduğunu” savunan ABD Başkan Yardımcısı Siyonist Joe Biden’e en anlamlı tepki Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği’nden geldi.

Cevap Ver Kipalı Biden
ABD Başkan Yardımcısı Siyonist Joe Biden, Kıbrıs ziyaretinde KKTC’yi adeta yok saydı. Kıbrıs Türk Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’yla görüşmesinin KKTC’yi tanımak anlamına gelmediğini söyleyen Biden Kıbrıs’ın'tek meşru hükümetinin’ bulunduğunu, bunun da güneydeki Rum kesiminde olduğunu ve ziyaretinin bunu değiştirmeyeceğini savundu. Kıbrıs’ı ziyaretinde KKTC’yi adeta yok sayarak, “adanın tek meşru hükümetinin Rum Hükümeti olduğunu” savunan ABD Başkan Yardımcısı Siyonist Joe Biden’e en anlamlı tepki Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği’nden geldi.

CEVAP VER BİDEN

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği’nden ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Kıbrıs ziyaretiyle ilgili sert bir açıklama yapılarak “Bu ziyaretiniz, Kıbrıs’ta BM’nin yapamadığını yapan ve Kıbrıs’a barış, huzur ve güveni getirip kalıcı ve yaşayabilir çözüm için de koşulları yaratan Türkiye’ye teşekkür borçlu olduğunuzu görmeniz için son bir fırsattır” denildi.

HANGİ HUKUKA UYUYOR?

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği’nden yapılan açıklamaya göre, ABD Başkan Yardımcısı Biden’e hitaben yayımlanan açık mektupta, “50 yıldır Kıbrıs Cumhuriyeti’ni silah zoru ve terörle gasp eden ve Cumhuriyet’in eşit ortağı Kıbrıs Türk halkını ayni yöntemlerle dışlayan Rumları hala daha Kıbrıs Cumhuriyeti’nin meşru yönetimi olarak saymanız hangi hukuka uyuyor?” ifadesini kullanıldı.

AÇIKLAMA ŞÖYLE

“Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs için çok önemli bir fırsatı ENOSİS yüzünden yıkarak Kıbrıs Türk halkının yaşama hakkını elinden almak için her türlü insanlık dışı uygulamaları reva görenleri hala muhatap kabul edip bu niyetlerini sürdürmelerine neden dur demiyorsunuz?” denilen mektup şöyle devam etti: “Bu yüzden insanlarımızı diri diri mezarlara gömen, kurşuna dizen, banyo küvetine sığınan bir anne ile üç yavrusunu hunharca katleden, üzerlerine gazyağı dökülerek öldürülen, hastanede yatan hastalarımızın kanlarını alarak ölüme mahkum eden, yatalak insanları bile acımadan öldüren yollarda seyahat eden insanlarımızı alıp meçhule götürenleri, sonuçta Kıbrıs’ı baştan başa kana boyayan, Kıbrıs’a gönderdiğiniz BM Barış Gücü bu saldırılara engel olamaz iken Garantör Türkiye’nin 1964’deki müdahalesini tehditkar bir mektupla (Jhonson’un Mektubu) önleyen ABD değil miydi? ENOSİS’i öngören ACHESON Planı’nı ABD ortaya koymadı mı? 1967 Boğaziçi, Geçitkale Rum saldırıları karşısında Türkiye’nin müdahalesini önleyen ABD değil midir?

TÜRKİYE OLMASAYDI KIBRIS’TA TEK BİR TÜRK KALACAK MIYDI?

15 Temmuz 1974 Rum ve Yunan Cunta’sının Kıbrıs darbesiyle “Kıbrıs Helen Cumhuriyeti” ilanı üzerine Türkiye 20 Temmuz 1974’de müdahale etmeseydi, Atlılar, Muratağa, Sandallar ve Taşkent katliamları ile Kıbrıs’ta tek bir Türk kalacak mıydı?

MARAŞ PAZARLIK KONUSU OLAMAZ

20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtı gerçekten Kıbrıs’a Barış, Huzur, Güveni getirdiği gibi; 1975’de ilgili tarafların onayı ile yapılan Nüfus Mübadele Antlaşması ile Kıbrıs’a gerçek çözümü de getirmiştir. Sakın bu ziyaretinizde Maraş’ı ortaya koymayınız zira Maraş Vakıf malıdır ve asla pazarlık konusu olamaz.

ABD LEFKOŞA ELÇİSİNİ KIBRIS TÜRK HALKI ÖLDÜRMEDİ

Sayın Biden? Kıbrıs’ta Kıbrıs Türk halkının Ada’da Barış ve Huzur içinde yaşamaktan öte bir gayesi olmamıştır. ABD Lefkoşa Elçisini Kıbrıs Türk halkı öldürmedi. Görüşmelerde çözüme onlar yanaşmadı zira onlar katıksız ENOSİS hayallerinden uyanmadılar Türkiye Kıbrıs’a gerçek Barış, Huzur ve Çözümü de getirdi. Siz Türkiye’ye yıllarca silah ambargosu uyguladınız, oysa ayni silahları Kıbrıs’ta kullanan Yunanistan’ı muaf tuttunuz.

KENDİ ÇIKARLARINIZ İÇİN GELDİNİZ

Kıbrıs’ta çözüm; Kıbrıs’ın yaşanmış gerçeklerinin dikkate alınmasıyla mümkündür. 50 yıldan sonra Kıbrıs’ta kendi çıkarlarınız için geldiniz hoş geldiniz. Ancak Kıbrıs’ın gerçeklerini dikkate alarak meseleye bakarsanız, Kıbrıs’ta 20 Temmuz 1974’den beri hüküm süren Barış, Huzur ve güvene katkı koyacak ve bugünkü durumu kabul edeceksiniz.

TÜRKİYE CEZALANDIRILMAK İSTENİYOR

Son olarak Türkiye’nin Kıbrıs’a Barış, Huzur ve Güveni ve de aranan çözümü de getirdiği için değişik yöntemlerle cezalandırılmaya çalışılması asla kabul edilebilir bir çare olamayacağı vurgulanan mektupta, şu ifadelere yer verildi: “Kıbrıs’ta Barışı, Huzuru ve Güveni berhava eden Rum ile Yunanlıları da ödüllendirerek sonuca ulaşmak mümkün değildir. AB ve BM’de artık Kıbrıs’taki gerçekleri görüp kabul etmelidirler. Bu ziyaretiniz, Kıbrıs’ta BM’nin yapamadığını yapan ve Kıbrıs’a Barış, Huzur ve Güveni getirip kalıcı ve yaşayabilir çözüm için de koşulları yaratan Türkiye’ye teşekkür borçlu olduğunuzu görmeniz için son bir fırsattır. Süper güç ABD’nin Başkan Yardımcısı, gösteriniz kendinizi ve ABD’nin haklının ve meşrunun yanında olduğunu göstermesi için bu fırsatı kaçırmayınız.”