Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, Şanlıurfa'da Açıklaması
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Amaç 30 Mart'tır, önce zaafa uğratmak siyaseti, sonra da Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili hesapların gerçekleşmesini sağlamaktır" dedi.
Çelik, Memur-Sen Şanlıurfa Temsilciliğince düzenlenen "Şehir ve Medeniyet" adlı konferansta, sözlerine Memur-Sen kurucu başkanı merhum Mehmet Akif İnan'ı anarak başladı.
Hükümet olarak işçinin, memurun, emeklinin tüm haklarını sürekli gözettiklerini, bunun için gerekli çalışmaları yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini belirten Çelik, toplu görüşmelerde vatandaşın her türlü hakkını göz önünde bulundurduklarını söyledi.
Çelik, işçil ve memura en büyük desteğin AK Parti hükümeti tarafından verildiğini ifade ederek, bunun örneklerini asgari ücret zamları ve memur maaşlarında yaşanan zamlar ile görmenin mümkün olduğunu aktardı.
Hükümet olarak bölgeye ve Şanlıurfa'ya yapılan yatırımlardan söz eden Çelik, bazılarının bu yatırımları durdurmaya çalıştığını söyledi.
Yerel seçimlerine kısa bir zaman kaldığını hatırlatan Çelik, 31 Mart sabahı Türkiye'nin tüm illerinden zaferle ayrılmak istediklerini ve yatırımlara hız vermek hırsında olduklarını dile getirdi.
Çelik, Başbakan Erdoğan'ın tüm islam coğrafyasına el uzattığına, dertleriyle uğraştığına değinerek, şöyle devam etti:
"Çok iyi, ince düşünülmesi gereken bir hadisedir ve amaç 30 Mart'tır, önce zaafa uğratmak siyaseti, sonra da Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili hesapların gerçekleşmesini sağlamak. Tayyip Erdoğan'ın suçu yok mu? Çok. Nedir efendim suçu? Sen nereden çıkardın vakıflara yetkiyi verdin Osmanlı coğrafyasındaki bütün medeniyet eserlerini onarıyorsunuz. Onları gün yüzüne çıkarıyorsunuz. Oradaki mağdur, mazlum, el uzatan, Türkiye'den yıllarca yardım bekleyen insanlara kalkıyorsun el uzatıyorsun. Maddi manevi her türlü imkanı sunuyorsun, her yerde bir heyecan meydana geliyor. Mazlumlara, milletlere yönelik tüm söylemlere karşı Sayın Başbakan 'hayır, hakkı haykıracağız' diyor. Büyük suçlar bunlar, çok büyük suçlar bunlar. Daha sayacağım onlarca suçlar var böyle. Ama bunlar yanlış ise bu yanlışları sonuna kadar işlemeye devam edeceğiz."
Çelik, muhalefet partilerinin politikalarını eleştirerek, şöyle konuştu:
"Allah aşkına bakın Şanlıurfa'dayız, Güneydoğu'dayız. Bir düşünelim, Tayyip Erdoğan'ı buradan çektiğiniz zaman yani AK Parti bu siyasi figürlerin içinde yok. Kim var? 3 tane parti var. Birisi batıda tabela indirmekle meşgul, birisi Van'da, Şanlıurfa'nın bazı ilçelerinde taş atmakla meşgul, bir diğeri de sahillere oynamaya meşgul. Ya Türkiye bu mu Allah aşkına? İçeridekilere söylüyorum, yaptıklarınız hiçbir yerle bağdaşmıyor. Türkiye'nin menfaatleri ile geleceği ile bir cümlesi örtüşmüyor. Dışarıdan çok büyük bir senaryo olarak geliyorsa zaten ezeli Türkiye'nin düşmanları, Türkiye'nin iki yakasının bir araya gelmesini ne zaman istemişti. Haydi dışarıdaki iki yakayı bir araya getirmeyi istemiyor, içeridekiler neyin peşinde."
Türkiye'nin büyümesini Ortadoğu'da, Avrupa'da söz sahibi olmasını istemeyen birtakım güçlerin olduğunu belirten Çelik, bunların hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklarını ifade etti.
Kaynak: AA
Hükümet olarak işçinin, memurun, emeklinin tüm haklarını sürekli gözettiklerini, bunun için gerekli çalışmaları yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini belirten Çelik, toplu görüşmelerde vatandaşın her türlü hakkını göz önünde bulundurduklarını söyledi.
Çelik, işçil ve memura en büyük desteğin AK Parti hükümeti tarafından verildiğini ifade ederek, bunun örneklerini asgari ücret zamları ve memur maaşlarında yaşanan zamlar ile görmenin mümkün olduğunu aktardı.
Hükümet olarak bölgeye ve Şanlıurfa'ya yapılan yatırımlardan söz eden Çelik, bazılarının bu yatırımları durdurmaya çalıştığını söyledi.
Yerel seçimlerine kısa bir zaman kaldığını hatırlatan Çelik, 31 Mart sabahı Türkiye'nin tüm illerinden zaferle ayrılmak istediklerini ve yatırımlara hız vermek hırsında olduklarını dile getirdi.
Çelik, Başbakan Erdoğan'ın tüm islam coğrafyasına el uzattığına, dertleriyle uğraştığına değinerek, şöyle devam etti:
"Çok iyi, ince düşünülmesi gereken bir hadisedir ve amaç 30 Mart'tır, önce zaafa uğratmak siyaseti, sonra da Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili hesapların gerçekleşmesini sağlamak. Tayyip Erdoğan'ın suçu yok mu? Çok. Nedir efendim suçu? Sen nereden çıkardın vakıflara yetkiyi verdin Osmanlı coğrafyasındaki bütün medeniyet eserlerini onarıyorsunuz. Onları gün yüzüne çıkarıyorsunuz. Oradaki mağdur, mazlum, el uzatan, Türkiye'den yıllarca yardım bekleyen insanlara kalkıyorsun el uzatıyorsun. Maddi manevi her türlü imkanı sunuyorsun, her yerde bir heyecan meydana geliyor. Mazlumlara, milletlere yönelik tüm söylemlere karşı Sayın Başbakan 'hayır, hakkı haykıracağız' diyor. Büyük suçlar bunlar, çok büyük suçlar bunlar. Daha sayacağım onlarca suçlar var böyle. Ama bunlar yanlış ise bu yanlışları sonuna kadar işlemeye devam edeceğiz."
Çelik, muhalefet partilerinin politikalarını eleştirerek, şöyle konuştu:
"Allah aşkına bakın Şanlıurfa'dayız, Güneydoğu'dayız. Bir düşünelim, Tayyip Erdoğan'ı buradan çektiğiniz zaman yani AK Parti bu siyasi figürlerin içinde yok. Kim var? 3 tane parti var. Birisi batıda tabela indirmekle meşgul, birisi Van'da, Şanlıurfa'nın bazı ilçelerinde taş atmakla meşgul, bir diğeri de sahillere oynamaya meşgul. Ya Türkiye bu mu Allah aşkına? İçeridekilere söylüyorum, yaptıklarınız hiçbir yerle bağdaşmıyor. Türkiye'nin menfaatleri ile geleceği ile bir cümlesi örtüşmüyor. Dışarıdan çok büyük bir senaryo olarak geliyorsa zaten ezeli Türkiye'nin düşmanları, Türkiye'nin iki yakasının bir araya gelmesini ne zaman istemişti. Haydi dışarıdaki iki yakayı bir araya getirmeyi istemiyor, içeridekiler neyin peşinde."
Türkiye'nin büyümesini Ortadoğu'da, Avrupa'da söz sahibi olmasını istemeyen birtakım güçlerin olduğunu belirten Çelik, bunların hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklarını ifade etti.