Yüksek Gerilimli Ev Tehlike Saçıyor
Adana'da üzerinde 'ölüm tehlikesi' yazan yüksek gerilim hattının bir evin bahçesinden geçmesi tehlike saçarken, vatandaşların direğe ip bağlayıp çamaşır asması dikkat çekti.
Türkiye'de çarpık kentleşme ve gecekondulaşmadan dolayı özellikle Adana'da ilginç ve bir o kadar da tehlikeli görüntüler ortaya çıkıyor. Şehrin 4'e 3'ünün gecekondu olduğu Adana'da merkez Yüreğir ilçesine bağlı Akıncılar Mahallesi'nde yüksek gerilim hattı direğinin bir evin bahçesinde olduğu görüldü.
Ana trafonun da evlere çok yakın olduğu mahallede özellikle bir evin bahçesindeki yüksek gerilim hattı görenleri hayrete düşürüyor. 3 katlı bir evin bahçesinde bulunan yüksek gerilim direğinin üzerinde "Dikkat ölüm tehlikesi" yazıyor ancak ev sakinlerinin direğe ip bağlayarak çamaşırını sermesi dikkat çekti.
1970'li yıllardan bu yana Akıncılar Mahallesi'nde oturan Hasan Şahbaz (65), mahalleye geldiklerinde çok ev olmadığını ancak yüksek gerilim hattı direklerinin bulunduğunu belirterek, "Bu evin arsasını Almanya'da olan bir arkadaş başkasına aldırdı. O da burayı almış. Almancı daha sonra gelip buraya ev yaptı yüksek gerilim hattı evin bahçesinde kaldı. Bu hatlardan dolayı mahallede 3-4 kişi öldü. En son bir kadın çamaşır asarken hayatını kaybetti. Bu mahallede bir de trafo var onun ve bunların kalkmasını istiyoruz" dedi.
Bahçesinde yüksek gerilim hattı olan 3 katlı evin 3'üncü katında kiracı olarak oturan Hatice Kurttekin ise balkona çıkmaya korktuklarını söyleyerek, "Çamaşır sermeye bile çıkmaya korkuyoruz. Özellikle yağışlı günlerde balkona hiç çıkmıyoruz. Elimizi uzatsak direğe değecek. Bu direğin buradan kaldırılmasını istiyoruz. Çok korkuyoruz" diye konuştu.
Adana Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Mehmet Mak ise, Türkiye genelinde böyle bir problemin olduğunu, bunun nedeninin çarpık kentleşmeden kaynaklandığını ifade ederek, "Belediyeler özellikle seçim dönemlerinde bu tür evlere ruhsat veriyor, iskan veriyor. Bu hatlar evlerden önce yapılmıştır. Ancak buna rağmen belediyeler bu evlerin yapılmasına izin verdiği için bu durumlar ortaya çıkmıştır. Bu tür yapılara ne belediye ruhsat vermeli ne de elektrik dağıtım şirketleri abonelik vermeli. Ancak maalesef bizde her şey siyasete kurban gittiği için özellikle seçim dönemlerinde bu evlere iskan verildiğinden insanları elektrik çarpıyor ve ölüyorlar" dedi.
Mak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 30 Kasım 2000 tarihinde yayımlanmış olan Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin bu direklerin ikametlere ne kadar uzak olması gerektiğini belirlediğinin altını çizerek şöyle devam etti:
"Bu yönetmelik hükümlerine göre tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakım onarımının can ve mala zarar vermeyecek şekilde yapılması hüküm altına alınmıştır. Bu çerçevede hattın iletkenlerin gerilim seviyesine göre, en büyük salınım halinde gerek yapılara yatay gerekse düşey olarak yönetmelikte yer alıyor. Buna göre oradaki gerilim o hatların yapılara en küçük yatay uzaklıkları en büyük salınım halinde en az 2 metre olmak zorunda. Düşey mesafesinde bir ağacın üstünden geçiyorsa en az 2.5 metre, üzerine herkes tarafından çıkılan evde ise buradaki hattın mesafesi 3.5 metre olmak zorunda. Üzerine herkes tarafından çıkılmayan eğik damlarda ise en düşük mesafe 3 metre olmak zorunda. 36 kilowattlık gerilim seviyesine göre. Şimdi bu durumda tabi bizde işletme koşullarına göre hakikaten bir tehlike söz konusuysa bu mesafelerin daha da artırılması mümkün. Güvenlikle ilgili yönetmelikte yer alan hususlar bunlar."
Mak, temas etmeden de elektrik akımına kapılmanın mümkün olduğunu, havanın iletkenlik durumlarına göre 30 ve 20 santim uzaklıktan da akıma kapılabileceğini, bu tür ölümlerin önüne geçmek için yetkili kurumun bu hatları yer altından götürmesi gerektiğini sözlerine ekledi.