Tayland'daki Parlamento Seçimi
Tayland'da dün yapılan parlamento seçimlerinin ardından ülkedeki siyasi tıkanıklık devam ediyor.
Seçimleri protesto edenlerin başlattığı abluka eylemi nedeniyle başkent Bangkok'ta yüzlerce, ülkenin güneyindeyse binlerce seçim merkezinde oy verme işleminin yapılamaması üzerine oy kullanamayan seçmenler için 23 Şubat'ta ikinci tur oylama yapılacağı ilan edildi.
Seçim Komisyonu Başkanı Supaçai Somçaroen, dün yaptığı açıklamada ülkedeki seçim merkezlerinin yüzde 89'un da oy kullanma işleminin yapılabildiğini, bu nedenle seçimin sonuçlarına ilişkin açıklamada bulunamayacağını belirtti.
Bu açıklamanın ardından bugün bir bildiri yayımlayan Seçim Komisyonu Genel Sekreteri Puçong Nutrawong da seçime katılım oranının 45,8 olduğunu bildirdi. Bu rakam, seçim hakkında şimdiye kadar yapılan tek resmi açıklama oldu. Seçimde oy kullanmasına engel olunanlar için yapılacak ikinci tur oylamaya kadar seçimin sonucuna ilişkin başka bir açıklama yapılması beklenmiyor.
-DP seçimin iptali için yasal girişim başlattı-
İkinci tur oylamanın yapılacağını ilan edilmesi üzerine, seçimin tüm ülkede aynı günde yapılmasını öngören 2007'de anayasa giren bir hükmü gerekçe gösteren anamuhalefet partisi Demokratik Parti(DP) dünkü seçimin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi nezdinde girişim başlattı.
Siyasi gözlemciler ülkede son derece politize olmuş bir kurum olarak kabul edilen Anayasa Mahkemesinin geçmişte genellikle hükümet aleyhine kararlar verdiğine dikkati çekiyor.
-Siyasi kriz nasıl başladı-
Tayland'daki siyasi kriz, Kasım 2013'te hükümetin bir af yasası çıkarması üzerine başlamıştı. Askeri darbeyle 2006'da devrilen ve şu an Dubai'de sürgünde yaşayan eski Başbakan Taksin Şinavatra hakkındaki mahkumiyet kararının kalkması sonucunu doğurabilecek söz konusu yasa teklifi muhalefetin tepkisini çekmişti. Hükümet, muhalefet milletvekillerinden Suthep Thaugsuban'ın liderliğindeki Halkın Demokratik Reformu Komitesi'nin (HDRK) başlattığı eylemler sonucu teklifi geri çekmek zorunda kalmıştı.
Tayland Başbakanı Yinglak Şinavatra'nın büyük kardeşi olan Taksin'i de kapsaması ihtimali bulunan affı içeren yasa teklifinin geri çekilmesinden tatmin olmayan Suthep, ülkenin ve Şinavatra ailesinin büyük bir yolsuzluk batağının içine battığını iddia ederek hükümetin devrilmesi çağrısında bulunmuştu.
HRDK'nın bu amaçla 23 Kasım'da başlattığı eylemlere seçimleri boykot çağrısında bulunan DP de destek vermişti. Bangkok'ta bir araya gelen hükümet yanlılarının da karşı eylem başlatması üzerine kaos ortamına sürüklenen ülkede bombalı ve silahlı saldırılar ve ölüm olayları meydana gelmişti.
Olayların kontrolden çıkması üzerine ülkede olağanüstü hal ilan eden Başbakan Yinglak, geçen ay parlamentoyu feshederek erken genel seçime gitme kararı almıştı.
-Kriz seçime rağmen sürüyor-
Tayland'daki siyasi analistler dün yapılan seçimlere karşın ülkedeki siyasi krizin, Yinglak üzerindeki zorlu yasal ve siyasi baskıların artması nedeniyle çözüme kavuşmaktan çok uzak olduğu görüşünde birleşiyor.
Yinglak hakkındaki, Tayland Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu tarafından, pirinç ekimine yönelik devlet destek programında son derece büyük mali kayıplara neden olan ihmalkarlık yapıldığı iddiasıyla açılan soruşturma halen sürüyor.
Bu nedenle ülkenin orta kesimlerinde yolları ulaşıma kapatan çiftçiler, hükümeti, kendilerine tazminat ödenmemesi halinde muhalefet yanlılarının safına geçmekle tehdit ediyor.
Ülkede İngilizce basılan Bangkok Post gazetesinde, Vira Pratipçaikul imzasıyla çıkan baş yazıda seçim sonucu ülkede ortaya çıkan durum değerlendirildi.
Yazıda, "Seçime kadar giden süreçte, başkentte yaşanan tüm şiddet olaylarına ve HDRK'nın yaptığı toplu seçim boykotuna karşın hükümetin seçimlere gitme kararlılığı, ileride ortaya çıkacağı görülen kaosa rağmen sarsılmadı" ifadesi kullanıldı.
Çiftçilerin muhalefete destek verme tehdidine de değinilen yazıda, "muhalefete yeni oyuncuların katılımıyla" ülkenin gelecek hafta daha büyük bir siyasi kargaşaya sahne olabileceği uyarısında bulunuldu.
Kaynak: AA
Seçim Komisyonu Başkanı Supaçai Somçaroen, dün yaptığı açıklamada ülkedeki seçim merkezlerinin yüzde 89'un da oy kullanma işleminin yapılabildiğini, bu nedenle seçimin sonuçlarına ilişkin açıklamada bulunamayacağını belirtti.
Bu açıklamanın ardından bugün bir bildiri yayımlayan Seçim Komisyonu Genel Sekreteri Puçong Nutrawong da seçime katılım oranının 45,8 olduğunu bildirdi. Bu rakam, seçim hakkında şimdiye kadar yapılan tek resmi açıklama oldu. Seçimde oy kullanmasına engel olunanlar için yapılacak ikinci tur oylamaya kadar seçimin sonucuna ilişkin başka bir açıklama yapılması beklenmiyor.
-DP seçimin iptali için yasal girişim başlattı-
İkinci tur oylamanın yapılacağını ilan edilmesi üzerine, seçimin tüm ülkede aynı günde yapılmasını öngören 2007'de anayasa giren bir hükmü gerekçe gösteren anamuhalefet partisi Demokratik Parti(DP) dünkü seçimin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi nezdinde girişim başlattı.
Siyasi gözlemciler ülkede son derece politize olmuş bir kurum olarak kabul edilen Anayasa Mahkemesinin geçmişte genellikle hükümet aleyhine kararlar verdiğine dikkati çekiyor.
-Siyasi kriz nasıl başladı-
Tayland'daki siyasi kriz, Kasım 2013'te hükümetin bir af yasası çıkarması üzerine başlamıştı. Askeri darbeyle 2006'da devrilen ve şu an Dubai'de sürgünde yaşayan eski Başbakan Taksin Şinavatra hakkındaki mahkumiyet kararının kalkması sonucunu doğurabilecek söz konusu yasa teklifi muhalefetin tepkisini çekmişti. Hükümet, muhalefet milletvekillerinden Suthep Thaugsuban'ın liderliğindeki Halkın Demokratik Reformu Komitesi'nin (HDRK) başlattığı eylemler sonucu teklifi geri çekmek zorunda kalmıştı.
Tayland Başbakanı Yinglak Şinavatra'nın büyük kardeşi olan Taksin'i de kapsaması ihtimali bulunan affı içeren yasa teklifinin geri çekilmesinden tatmin olmayan Suthep, ülkenin ve Şinavatra ailesinin büyük bir yolsuzluk batağının içine battığını iddia ederek hükümetin devrilmesi çağrısında bulunmuştu.
HRDK'nın bu amaçla 23 Kasım'da başlattığı eylemlere seçimleri boykot çağrısında bulunan DP de destek vermişti. Bangkok'ta bir araya gelen hükümet yanlılarının da karşı eylem başlatması üzerine kaos ortamına sürüklenen ülkede bombalı ve silahlı saldırılar ve ölüm olayları meydana gelmişti.
Olayların kontrolden çıkması üzerine ülkede olağanüstü hal ilan eden Başbakan Yinglak, geçen ay parlamentoyu feshederek erken genel seçime gitme kararı almıştı.
-Kriz seçime rağmen sürüyor-
Tayland'daki siyasi analistler dün yapılan seçimlere karşın ülkedeki siyasi krizin, Yinglak üzerindeki zorlu yasal ve siyasi baskıların artması nedeniyle çözüme kavuşmaktan çok uzak olduğu görüşünde birleşiyor.
Yinglak hakkındaki, Tayland Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu tarafından, pirinç ekimine yönelik devlet destek programında son derece büyük mali kayıplara neden olan ihmalkarlık yapıldığı iddiasıyla açılan soruşturma halen sürüyor.
Bu nedenle ülkenin orta kesimlerinde yolları ulaşıma kapatan çiftçiler, hükümeti, kendilerine tazminat ödenmemesi halinde muhalefet yanlılarının safına geçmekle tehdit ediyor.
Ülkede İngilizce basılan Bangkok Post gazetesinde, Vira Pratipçaikul imzasıyla çıkan baş yazıda seçim sonucu ülkede ortaya çıkan durum değerlendirildi.
Yazıda, "Seçime kadar giden süreçte, başkentte yaşanan tüm şiddet olaylarına ve HDRK'nın yaptığı toplu seçim boykotuna karşın hükümetin seçimlere gitme kararlılığı, ileride ortaya çıkacağı görülen kaosa rağmen sarsılmadı" ifadesi kullanıldı.
Çiftçilerin muhalefete destek verme tehdidine de değinilen yazıda, "muhalefete yeni oyuncuların katılımıyla" ülkenin gelecek hafta daha büyük bir siyasi kargaşaya sahne olabileceği uyarısında bulunuldu.