İş Sağlığı ve Güvenliği’nde Yeni Dönem

İş güvenliği yasasında yeni dönem başlangıcına girildiği belirtilip, bu dönemde işverenlerin cezaya maruz kalmamaları için kanunun gereğini yerine getirmeleri istendi.


30 Haziran 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile yeni bir dönem başladı.

İşletmelerdeki iş sağlığı ve güvenliğine belirli standartlar getiren yeni kanun ile birlikte, firmaların daha etkin ve sağlıklı hizmet alımı yapılması adına kanunun gereğini yapmaları ile cezaya uğramayacakları ifade edildi.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) Oda Dergisi’ne demeç veren Yeşil Orta Sağlık Güvenlik Birimi Müdürü Dr. Seval Kırca, iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda soruları cevaplandırdı.

Kırca, soruları şöyle cevaplandırdı:
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun hangi işletmeleri etkileyecek ve kimler Kanun’da yer alan yükümlülükleri yerine getirmek zorunda olacak?
“Yasa 30 Haziran 2012’de Resmi Gazete’de yayımlandı. Şuan da yönetmeliklerin hazırlanmasını bekliyoruz. Eski Yönetmelikte bulunan “sanayiden sayılan işyerleri…” ibaresi de kaldırıldı. Böylece tüm özel ve kamu kurumları (mavi yaka veya beyaz yaka çalışan ayırt etmeksizin) bu hizmeti almak zorunda kaldılar. İşçi çalıştırmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanlar hariç olmak üzere, en az 1 işçi bile çalıştıran işyerleri, bu kanun kapsamına girmektedir.”
Firmalar bu kanuni yükümlülükleri ya kendi içlerine işyeri hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı istihdam ederek ya da Ortak Sağlık Güvenlik Birimlerinden bu hizmetleri satın alarak yerine getirebiliyorlar. Peki Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri ile çalışmanın avantajları var mıdır?
“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı çıkarttığı mevzuatlarla firmaların yetkin kişilerden doğru hizmeti alması adına ve verilen hizmetin denetlemesinin merkezi bir yapıdan gerçekleştirilmesi adına OSGB sistemini faaliyete geçirdi. Çoğu yabancı ülkelerde uygulanan bu sistem düzgün bir şekilde uygulanmaya başlandığında Bakanlık OSGB’leri denetleyerek bir bakıma hizmet verdiği firmaları da denetlemiş olacak. Ayrıca bu sistem, şirketlerin kendi bünyelerinde uzman, doktor veya sağlık memuru istihdam etme zorunluluğu ortadan kaldırarak şirketler için alternatif yaratıyor. OSGB ile çalışmak firmalara büyük avantajlar sağlıyor. İnsan Kaynakları olarak firmaların iş yükü hafifliyor. OSGB’ler sizin adınıza Bakanlıklar ile ilgili yasal süreçleri takip eder ve gerekli raporlamaları yapar, gerekli önlem ve uyarılar firmalar ileterek, yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğini takip eder. Ayrıca hizmeti OSGB’den alan firmaların İşyeri Hekimi, İş Güvenliği Uzmanı, Sağlık Elemanı gibi elemanları görevlendirme yükümlülüğü olmuyor, firmalar ihbar ve kıdem tazminatlarını düşünmek zorunda kalmıyor.”
Verilecek olan Ortak Sağlık Güvenlik Hizmetleri nelerdir ve neye göre belirliyorsunuz?
“Hizmetlerimizi yasal mevzuatlarda belirtilen görev, yetki ve sorumluluklar dahilinde gerçekleştirmekteyiz. Yönetmeliklerle belirtilen fabrikanın tehlike sınıfı ve kişi sayısının hesabını yaparak yasal süreleri hesaplıyor, bu sürelerde firmalara giderek hizmetimizin başında yaptığımız plana uygun olarak hizmetlerimizi yerine getiriyoruz.”
Yeni İş Sağlığı Güvenliği yasasına göre fabrikaların tehlike sınıfları neye göre belirleniyor?
“Bakanlık, sözleşmelerin onayı aşamasında fabrikanın iş kolu kodunu (NACE) dikkate alıyor. Firmanın işkolu kodu hangi tehlike sınıfına giriyor ise ona uygun olan saat hesabına onay vermektedir. Örneğin; bir firmada yapılan iş “az tehlikeli” ancak NACE kodu yapılan işten farklı ve ‘tehlikeli’ ise burada bunu kullanarak saat hesaplaması yapmamız gerekmektedir.”
İşveren için Yeni Yasanın önemi ve cezai yaptırımları nelerdir? Nasıl uygulanıyor?
“6331 sayılı Yeni İş Sağlığı Güvenliği Kanununda belirtilen her madde, hem işveren için hem de işçi için büyük önem arz etmektedir. Firmaları biraz daha bu yöne yatırım yapmaya zorlayıcı bir yasa olduğunu düşünüyorum. Bu zamana kadar gereksiz görülen masrafların, can ve mal kaybına sebep olduğu artık bilinen bir gerçektir. Bu sebeple yeni yasanın zorlayıcı yönü çok kuvvetlidir. Daha önce yapılan denetimlerde verilen süre ortadan kalkarak yürürlük tarihleri baz alınarak geçmişe dönük yüklü para cezaları uygulanmaya başlandı.”
50’nin altında personeli olan az tehlikeli grupta bulunan firmalar Kanun’un yayım tarihinden 3 yıl sonraya kadar yani 01 Ocak 2016’e kadar, 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için Kanun’un yayımı tarihinden itibaren bir yıla kadar yani 01 Ocak 2014’e kadar.

Diğer işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra, yani 01 Ocak 2013 itibarı ile kanun hükümlerini yerine getirmeliler.”
Kaynak: İHA