Futbolu Bıraktı İmam Oldu
KIRKLARELİ - Özgün Tiran - Gençliğinde Kırklareli'de birçok amatör kulüpte futbol oynayan Sultan Beyazıt Camisi imamı İlhan Arı, maddi imkansızlıklar nedeniyle 23 yıl önce futbolla vedalaşarak bugünkü mesleğini seçti.
Arı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1984-1990 yılları arasında amatör kulüplerde futbol oynadığını söyledi.
Ailesinin maddi imkansızlığı nedeniyle futbolu bırakmak zorunda kaldığını belirten Arı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda imam olmayı tercih ettiğini ve 23 yıldır mesleğini en iyi şekilde sürdürmeye çalıştığını anlattı.
Spor akademisinde okuma hevesinin yarıda kaldığını anlatan Arı, şöyle konuştu:
"İmam Hatip Lisesi'nde eğitim-öğretim görürken, futbol takımı kurduk. Takımda kaptan olarak görev aldım. Okullar arası turnuvada ikinci olduk. Daha sonra Bölgesel Amatör Lig'de mücadele eden İnecespor'da 1 yıl, Kırklarelispor'da da 2 yıl mücadele ettim. O yıllarda ailemizin maddi durumu iyi değildi. İstanbul ve İzmir'de spor akademisi okulları vardı. Ben de eğitimimi spor akademisinde sürdürmek istiyordum. Ailemin maddi imkansızlıkları nedeniyle spor akademisine gidemedim. Bu yüzden spor hayatımda bir burukluk oldu. Futbol hevesimin yüzde 50'sini kaybettim. Kalben aklen, fikren imamlık bana uygun geldi. Diyanet İşleri Başkanlığı'na başvurdum. Daha sonra ilk görev yerim Vize ilçesinde imam olarak göreve başladım. Vize'de de gençler arasında futbol takımı kurduk. Kurumlar arası turnuvalara katıldık. Futbol hayatım görev süremde de devam etti. Futbolu hobi olarak halen sürdürüyorum."
-"Futbolcu olsaydım Fenerbahçe'de oynamak isterdim"
Arı, futbolculuk hayatında en büyük hayalinin Fenerbahçe'de oynamak olduğunu söyledi.
Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu anlatan Arı, "Futbolu çok seviyorum. Futbolcu olsaydım Fenerbahçe'de oynamak isterdim. Futbol konusunda çok ilerlemeyi düşünüyordum. Beni izleyen antrenörler, gelecekte iyi bir futbolcu olabileceğimi söylüyorlardı. O zamanlarda futbol sevgisi içimizi ateşliyordu. Tüm gençlere spor hayatında başarılar diliyorum. Gençlerimizim ahlaklı, mazbut, kendine güvenen, manevi yönden güçlü gençler olmasını istiyorum. Gençlerin spor yapmasını öneriyorum" diye konuştu.
Kaynak: AA
Ailesinin maddi imkansızlığı nedeniyle futbolu bırakmak zorunda kaldığını belirten Arı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda imam olmayı tercih ettiğini ve 23 yıldır mesleğini en iyi şekilde sürdürmeye çalıştığını anlattı.
Spor akademisinde okuma hevesinin yarıda kaldığını anlatan Arı, şöyle konuştu:
"İmam Hatip Lisesi'nde eğitim-öğretim görürken, futbol takımı kurduk. Takımda kaptan olarak görev aldım. Okullar arası turnuvada ikinci olduk. Daha sonra Bölgesel Amatör Lig'de mücadele eden İnecespor'da 1 yıl, Kırklarelispor'da da 2 yıl mücadele ettim. O yıllarda ailemizin maddi durumu iyi değildi. İstanbul ve İzmir'de spor akademisi okulları vardı. Ben de eğitimimi spor akademisinde sürdürmek istiyordum. Ailemin maddi imkansızlıkları nedeniyle spor akademisine gidemedim. Bu yüzden spor hayatımda bir burukluk oldu. Futbol hevesimin yüzde 50'sini kaybettim. Kalben aklen, fikren imamlık bana uygun geldi. Diyanet İşleri Başkanlığı'na başvurdum. Daha sonra ilk görev yerim Vize ilçesinde imam olarak göreve başladım. Vize'de de gençler arasında futbol takımı kurduk. Kurumlar arası turnuvalara katıldık. Futbol hayatım görev süremde de devam etti. Futbolu hobi olarak halen sürdürüyorum."
-"Futbolcu olsaydım Fenerbahçe'de oynamak isterdim"
Arı, futbolculuk hayatında en büyük hayalinin Fenerbahçe'de oynamak olduğunu söyledi.
Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu anlatan Arı, "Futbolu çok seviyorum. Futbolcu olsaydım Fenerbahçe'de oynamak isterdim. Futbol konusunda çok ilerlemeyi düşünüyordum. Beni izleyen antrenörler, gelecekte iyi bir futbolcu olabileceğimi söylüyorlardı. O zamanlarda futbol sevgisi içimizi ateşliyordu. Tüm gençlere spor hayatında başarılar diliyorum. Gençlerimizim ahlaklı, mazbut, kendine güvenen, manevi yönden güçlü gençler olmasını istiyorum. Gençlerin spor yapmasını öneriyorum" diye konuştu.