Akdeniz'in En Önemli Antik Zeytinyağı Üretim Merkezi Keşfedilmeyi Bekliyor

ANTALYA - HÜSEYİN KANBER - Antalya kent merkezinde 1910 yılında Avrupalı arkeologlarca bulunan ancak henüz arkeolojik kazı çalışması yapılmayan Varsak mahallesindeki Lyrboton Kome yerleşiminin, bölgenin antik çağdaki en önemli zeytinyağı üretim merkezi olduğu bildirildi.

Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, birçok Antalyalının dahi bilmediği antik Lyrboton Kome'nin Perge'ye bağlı bir yerleşim yeri olduğunu söyledi.

Burada bulunan yazıtlardan tarihçesinin MÖ 1. yüzyıla dayandığını belirlediklerini anlatan Çevik, kalıntıların Roma ve Bizans dönemlerine ait gibi görünse de Helenistik dönem karakterli bir yerleşim de olduğunu belirtti.

Türklerin bölgeye 13. yüzyılın başında Üçok boyundan Tatar Serdarı Baçu Han'ın 6 oğlundan biri olan Varsak Bey ile geldiklerini ve bugünkü Varsak düzlüğüne yerleştiklerini ifade eden Çevik, çok fazla bilinmeyen yerleşim alanının antik çağda Akdeniz bölgesinin en önemli zeytinyağı dış satımının gerçekleştirildiği Pamfilya'nın en kapsamlı üretim merkezlerinden biri olduğunu söyledi.

Bölgede onlarca zeytinyağı işliği ve sarnıcı bulunduğunu vurgulayan Çevik, ayrıca 80'in üzerinde mezar, konut, hamam ve 3 de kilise tespit ettiklerini anlattı. Via Sebaste olarak bilinen yolun Döşemealtı Boğazı ve bölgeden geçerek Perge'ye ulaştığını dile getiren Çevik, "Yerleşim yerindeki en önemli kalıntı zeytinyağı koruma depolama kulesi. Yazıtta Demeter rahibesi Arete'nin bu kuleyi kendi parasıyla yaptırıp İmparator Domitian'a ve Perge Artemisi'ne adadığı yazmaktadır. Yerleşim yerinde bulunan diğer önemli yazıtta ise Arete'nin kızı Kille'nin oğlu Mouas tarafından vakfedilen zeytinlikler ve yapılması istenenler anlatılıyor" dedi.

-Zeytinyağı üretiminin yaşatılması için vakıf kurulmuş

Yazıtlardan elde ettikleri bilgilere göre burada hem önemli bir zeytinyağı üretimi yapıldığını hem de yaşatılması için bir aile vakfı oluşturulduğunu anlatan Çevik, en büyük zeytinyağı dış satımının yapıldığı merkezlerin başında Pamfilya'nın geldiğini, Lyrboton Kome'nin de en kapsamlı üretim yerleşimi olduğunu vurguladı.

Yerleşim yerine bağlı olarak Düden Şelalesi'nin de bulunduğu Kuru Düden'de de bazı çiftlik kalıntıları bulduklarını ifade eden Çevik, ''Asıl önemli yağ üretim yeri Düden Şelalesi'nin bugünkü park alanı içindedir. Düden'in antik dönemdeki adı Katarraktes'tir.Burada da nekropol ve işliklerden önemli kalıntılar var'' diye konuştu.

Bölgede bulunan 2 kadın heykeli ve Tivalas'tan giden kraterin Antalya Müzesi'nde sergilendiğini bildiren Çevik, müzedeki kraterde üzüm şarap tanrısı Dionyssos'un betimlendiğini, bölgede zeytin yanında önemli oranda üzüm tarımının da varlığını bildiklerini kaydetti.

-"Eski gelenekler yaşatılmalı"

Çevik, Varsak'da ilk araştırmaların Avrupalı arkeolog ve epigraflar Ormerod ve Robinson tarafından 1910 yılında, daha sonra 1926'da Keil tarafından yapıldığını belirterek, bölge ile ilgili ilk ve tek arkeolojik kapsamlı tesbit çalışmalarının ise kendisi ve ekibi tarafından Akdeniz Üniversitesi bünyesinde 1996-97 yıllarında gerçekleştirildiğini söyledi.

Çevik, şöyle devam etti:

''Burası Akdeniz'in en önemli zeytinyağı üretim merkezlerinden biri ancak benim 16 yıl önce yaptığım bilimsel yüzey araştırmaları dışında herhangi bir kazı ve restorasyon yapılmadı. Lyrboton Kome'nin hiç olmazsa kısmen kazılıp bitki ve molozdan arındırılması, bir turizm projesi yapılarak gezi patikaları oluşturulup bilgilendirme ve yönlendirme levhalarının konulması, böylece defineci talanından kurtarılması gerekiyor. Bölgenin zeytinyağı merkezi olduğunu anlatacak kadar kazı, restorasyon-konsolidasyon ve en az bir işliğin ayağa kaldırılıp müzeleştirilmesi projesinin oluşturulması lazım. Yazıtlarda anılan Apollon onuruna vakfedilen antik festival günümüzde devam ettirilmeli, adı yine Varsak-Apollon Şenlikleri olmalıdır. Böylece gelenek kesintisiz sürdürülerek halka maledilmelidir."

Kaynak: AA