Diyabetlilerin Yüzde 90’ı Obez
Özel FBM Estetik Kliniği ve Tıp Merkezi Diyetisyeni Dilek Aksümer, Obezitenin diyabet için önemli bir risk faktörü teşkil ettiğini ve diyabetlilerin yüzde 90’nın da obez olduğunu söyledi.
Kilolu kişilerde değişik derecelerde hiperinsülinemi yani kanda insülin seviyelerinin yüksek kalması mümkün olduğunu ifade eden Aksümer, “Şişmanlığın şiddeti ve süresi arttıkça, yaş büyüdükçe hiperinsülinemi artar. Kız çocuklarda ve abdominal şişmanlığı yani karın iç bölgesindeki yağlanması fazla olanlarda hiperinsülinemi daha belirgindir. Şişmanlıkta gelişen hiperinsülinemi böbreklerden insülin denilen hormonun salgılanmasının artmasıdır. Artmış insülin düzeyleri de insülin rezistansını artırır. Bu bir kısır döngü oluşturur. İnsülin rezistansı ilk olarak glikoz yani kan şekeri metabolizmasını etkilemektedir. Bu hastalarda şeker hastalığı yaş ilerledikçe ve şişmanlık derecesi arttıkça risk de artmaktadır. Ancak şişmanlığın düzeltilmesi yani tedavi edilmesi ile insülin metabolizması ile ilgili tüm bozukluklar, kilo kaybını takiben düzelmektedir. Obez diyabetiklerde öğün sayısı ve öğün içeriği çok önemlidir. Beslenme sıklığının arttırılarak 3 ana 2-3 ara öğünlü beslenme planı düzenlenmelidir” diye konuştu.
"ÇOCUKLUK ÇAĞI ŞİŞMANLIĞI GİDEREK ARTIYOR"
Şekerli ve gazlı içeceklerin yerine su, ayran ve süt tüketimine önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Aksümer, “Yemeklerin yavaşça ve iyice çiğneyerek yenmesi öğretilmelidir. Televizyon ve bilgisayar başında atıştırmalardan kaçınılmalıdır. Abur cubur ve fast food tüketimi obezitenin başlıca tetikleyici etkenlerindendir. Posa tüketiminin yetersiz olması da diyabet için risk oluşturabilmektedir. Posa tüketimini arttırmak için beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmekler, pirinç yerine bulgur, meyve sularının yerine kabuklu meyvelerin soyulmadan yenmesi, günde 5 porsiyon sebze, meyve ve haftanın 2-3 günü kurubaklagil tüketilmelidir. Çocukluk çağı şişmanlığının giderek yaygınlaşması ve erişkin dönemde görülebilecek şişmanlığın bir öncülü olması önemli bir sorun. Bu yüzden şişmanlığın bu yaşlarda tanımlanması, erişkin dönemde şişmanlığa bağlı komplikasyonların önlenmesi açısından çok önemlidir” şeklinde konuştu.