Yök Başkanı Çetinsaya Bitlis'te Açıklaması
Bitlis - YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, "10 yıllık bir istikrar sonucu ülkemiz iktisadi, sosyal ve siyasi istikrarıyla dünyanın 16. büyük ekonomisine kavuştu ve artık Türkiye normalleşme aşamasına geldi" dedi.
Çetinsaya, beraberinde YÖK Genel Kurul üyeleri Osman Öztürk, Mehmet Emin Yılmaz ve Üniversitelerarası Kurul Genel Sekreteri Muhittin Ataman ile Bitlis Valisi Veysel Yurdakul'u makamında ziyaret etti.
Valilik ziyaretinin ardından Bitlis Eren Üniversitesine geçen Çetinsaya ve beraberindekiler, burada yapılan çalışmaları inceledi.
Rektörlük salonunda öğrencilerle bir araya gelen Çetinsaya, çözüm sürecinin, Türkiye ve Anadolu'nun yarınları için önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Tarih, yazana göre değişen bir kavram ve süreçtir. Bunda hem yazanın hem de okuyanın gözlükleri çok önemli. Hangi lensi ve gözlüğü kullandığınıza göre, tarihi farklı okuyarak farklı sonuçlar çıkarabilirsiniz. Siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar, 28 Şubat süreci ve benzeri olaylar ile daha pek çok faktör Türkeyenin gelişmesini engelledi. 10 yılık bir istikrar sonucu ülkemiz, iktisadi, sosyal, siyasi istikrarıyla dünyanın 16. büyük ekonomisine kavuştu ve artık Türkiye normalleşme aşamasına geldi. Stratejik askeri tehdit buharlaştı, yerini muaazam bir coğrafya ve tarihsel derinliğe bıraktı.
Dış politika sorunlarımızı ve mali meselemizi halettik. 150 yıl sonra mali bağımlılıktan kurtulduk. IMF'ye son borcumuzu da ödedik. Hepimizin katkılarıyla bu süreci başarabilirsek daha güzel ve demokratik bir Türkiye'yi çocuklarımıza bırakabiliriz diye düşünüyorum."
-Çözüm süreci ve Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylar
Çetinsaya, sosyal ve toplumsal barışla bir arada yaşayabilme kültürünü oturtma açısından önemsediği çözüm sürecinin sadece ülkenin değil üniversite hayatının da önünü açacağına inandığını ifade etti.
Daha sonra Rektör Prof. Dr. Mahmut doğru'nun makamında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Çetinsaya, çözüm sürecinin zarar görmemesi ve yakalanan ivmenin kaybolmaması için Taksim Gezi Parkı olaylarının biran önce yatışması ve son bulması gerektiğini kaydetti.
"200 yıldır yakaladığımız bir fırsatı heba etme tehlikesiyle karşı karşıyayız" diyen Çetinsaya, üniversitelerin de farklı fikirlerin ve akademik özgürlüklerin, demokratik teamüller içinde ifade edildiği, barışçıl projelerin geliştirildiği yerler olduğunu dile getirdi.
Çetinsaya, sürecin tamamlanmasında üniversitelere de büyük görevler düştüğüne değinerek, "Bu bakımndan herkese görevler düşüyor. Türkiye'yi istikrarsızlaştıracak bir ortama yol açılmamasını herkesten rica ediyorum" diye konuştu.
-Bölge illerindeki ziyaretler
Çözüm sürecinin başladığı tarihten bu yana Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki üniversiteleri gezdiklerini anımsatan Çetinsaya, her ilde öğrenciler, öğrenci temsilcileri, öğretim üyeleri, senato üyeleri, rektörler ve kentin kanaat önderleriyle toplantı yaptıklarını bildirdi.
Çetinsaya, üniveristeleri daha iyi tanımak, sorunlarını dinlemek, çözüm üretmek, aynı zamanda ülke için çok hayırlı olduğunu düşündükleri çözüm sürecine katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirdikleri ziyaretlerle üniversiteleri çözüm sürecinin bir parçası haline getirmek istediklerini belirtti.
Sürecin başarıyla sonuçlanmasını arzu eden Çetinsaya, "Ziyaretlerimizde hem üniversitelerimizin sürece pozitif bir katkı vermesini hem de bu süreç sonunda üniversitelerimizin nasıl yararlanacağını görüşüyoruz. Nitekim öğretmen ve öğrenci akışlarında, şehirler ve üniversitelerin bütünleşmelerinde tedirginlikler vardı. Bu süreç başarıyla sonuçlandığında tedirginlikler ve sebepler ortadan kalkacak. Üniversitelerimize ülkenin her yerinden öğretmen ve öğrenci akışı sağlanacak. Şehirlerle üniversitelerin bütünleşmesi daha da yoğunlaşacak ve üniversitelerimiz gerçek potansiyelerini bulacak" ifadelerini kullandı.
Çetinsaya, yaptıkları hesaplamalara göre, 10 yıl içinde yüksek öğretim sisteminin büyümesi gerektiğine işaret ederek, kontenjanların Bitlis ve Muş gibi yeni kurulan üniversitelerle karşılanabileceğini söyledi.
Kaynak: AA
Valilik ziyaretinin ardından Bitlis Eren Üniversitesine geçen Çetinsaya ve beraberindekiler, burada yapılan çalışmaları inceledi.
Rektörlük salonunda öğrencilerle bir araya gelen Çetinsaya, çözüm sürecinin, Türkiye ve Anadolu'nun yarınları için önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Tarih, yazana göre değişen bir kavram ve süreçtir. Bunda hem yazanın hem de okuyanın gözlükleri çok önemli. Hangi lensi ve gözlüğü kullandığınıza göre, tarihi farklı okuyarak farklı sonuçlar çıkarabilirsiniz. Siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar, 28 Şubat süreci ve benzeri olaylar ile daha pek çok faktör Türkeyenin gelişmesini engelledi. 10 yılık bir istikrar sonucu ülkemiz, iktisadi, sosyal, siyasi istikrarıyla dünyanın 16. büyük ekonomisine kavuştu ve artık Türkiye normalleşme aşamasına geldi. Stratejik askeri tehdit buharlaştı, yerini muaazam bir coğrafya ve tarihsel derinliğe bıraktı.
Dış politika sorunlarımızı ve mali meselemizi halettik. 150 yıl sonra mali bağımlılıktan kurtulduk. IMF'ye son borcumuzu da ödedik. Hepimizin katkılarıyla bu süreci başarabilirsek daha güzel ve demokratik bir Türkiye'yi çocuklarımıza bırakabiliriz diye düşünüyorum."
-Çözüm süreci ve Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylar
Çetinsaya, sosyal ve toplumsal barışla bir arada yaşayabilme kültürünü oturtma açısından önemsediği çözüm sürecinin sadece ülkenin değil üniversite hayatının da önünü açacağına inandığını ifade etti.
Daha sonra Rektör Prof. Dr. Mahmut doğru'nun makamında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Çetinsaya, çözüm sürecinin zarar görmemesi ve yakalanan ivmenin kaybolmaması için Taksim Gezi Parkı olaylarının biran önce yatışması ve son bulması gerektiğini kaydetti.
"200 yıldır yakaladığımız bir fırsatı heba etme tehlikesiyle karşı karşıyayız" diyen Çetinsaya, üniversitelerin de farklı fikirlerin ve akademik özgürlüklerin, demokratik teamüller içinde ifade edildiği, barışçıl projelerin geliştirildiği yerler olduğunu dile getirdi.
Çetinsaya, sürecin tamamlanmasında üniversitelere de büyük görevler düştüğüne değinerek, "Bu bakımndan herkese görevler düşüyor. Türkiye'yi istikrarsızlaştıracak bir ortama yol açılmamasını herkesten rica ediyorum" diye konuştu.
-Bölge illerindeki ziyaretler
Çözüm sürecinin başladığı tarihten bu yana Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki üniversiteleri gezdiklerini anımsatan Çetinsaya, her ilde öğrenciler, öğrenci temsilcileri, öğretim üyeleri, senato üyeleri, rektörler ve kentin kanaat önderleriyle toplantı yaptıklarını bildirdi.
Çetinsaya, üniveristeleri daha iyi tanımak, sorunlarını dinlemek, çözüm üretmek, aynı zamanda ülke için çok hayırlı olduğunu düşündükleri çözüm sürecine katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirdikleri ziyaretlerle üniversiteleri çözüm sürecinin bir parçası haline getirmek istediklerini belirtti.
Sürecin başarıyla sonuçlanmasını arzu eden Çetinsaya, "Ziyaretlerimizde hem üniversitelerimizin sürece pozitif bir katkı vermesini hem de bu süreç sonunda üniversitelerimizin nasıl yararlanacağını görüşüyoruz. Nitekim öğretmen ve öğrenci akışlarında, şehirler ve üniversitelerin bütünleşmelerinde tedirginlikler vardı. Bu süreç başarıyla sonuçlandığında tedirginlikler ve sebepler ortadan kalkacak. Üniversitelerimize ülkenin her yerinden öğretmen ve öğrenci akışı sağlanacak. Şehirlerle üniversitelerin bütünleşmesi daha da yoğunlaşacak ve üniversitelerimiz gerçek potansiyelerini bulacak" ifadelerini kullandı.
Çetinsaya, yaptıkları hesaplamalara göre, 10 yıl içinde yüksek öğretim sisteminin büyümesi gerektiğine işaret ederek, kontenjanların Bitlis ve Muş gibi yeni kurulan üniversitelerle karşılanabileceğini söyledi.