Yazın Davetsiz Misafirlerini Dostça Gönderin

İZMİR - İzmir Bölge Hıfzısıhha Enstitüsü uzmanları, yaz aylarında virüs taşıyarak halk sağlığını tehdit eden kene, sivrisinek gibi kan emicilere karşı vantilatör, cibinlik, lastik çimze benzeri basit ev ve giyim eşyalarının kullanımını öneriyor.

Enstitüden sorumlu İzmir Halk Sağlığı Müdür Yardımcısı Dr. İlhan Gürbüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaz aylarında kene ve sivrisinek gibi kan emicilerin insan sağlığını tehdit ettiğini, basit yöntemlerle böcek ve sineklerden korunmanın mümkün olabileceğini anlattı.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi dahil dünyada 300, Türkiye'de 50 hastalığın bulaşmasına aracılık eden keneye karşı özellikle kırsal kesimde yaşayan vatandaşları bilinçlendirmek amacıyla çalışma başlattıklarını söyleyen Gürbüz, "KKKA nedeniyle dünyada ölüm oranı yüzde 10 civarında, Türkiye'de ise bu oran yüzde %5'e düştü. Ekiplerimiz virüsün görüldüğü bölgelerde eğitim çalışması yaptı ve kenenin vücuttan uzaklaşmasını sağlayan kene kartı dağıttı" diye konuştu.

Özellikle İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde rastlanan keneye karşı vatandaşın ne yapması gerektiğini artık öğrendiğini söyleyen İlhan Gürbüz, ormanlık alanların kenarında ve çalılık bölgelere yapılan ziyaretlerde açık renk giysiler, kapalı ayakkabı ya da lastik çizme kullanılmasını tavsiye etti.

Kene tutunmasına maruz kalan kişinin kan tahlili yaptırması gerektiğini söyleyen İlhan Gürbüz, 10 gün boyunca hastalık belirtileri olan ateş, kas ağrıları, halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, burun ve diş eti kanamasına karşı duyarlı davranılması gerektiğinin altını çizdi.

Kene tutunmasının facia olmadığına işaret eden Gürbüz, "Kene kartı gibi basit yöntemlerle kene vücuttan kolaylıkla uzaklaştırılabilir. Kenenin üzerine yanan sigara bastırmak ve kolonya, gaz yağı gibi çeşitli kimyasal maddeler dökmek kenenin kusmasına ve hastalığı tutunduğu kişiye bulaştırmasına neden olabilir" dedi.

-"Sineklere karşı dikkatli olunmalı"

Halk Sağlığı müdürlüklerinin meskun mahaller dışında sineğe karşı ilaçlama yaptığını ifade eden İlhan Gürbüz, meskun mahallerde ise sinek ilaçlama işlemini belediyelerin yürüttüğünü hatırlattı.

Sivrisineklerin çok eski dönemlerden bu yana yaz aylarında insanlara hastalık bulaştırdığını söyleyen Gürbüz, bu hastalıklar arasında en tehlikelilerden birinin de sıtma olduğunu ifade etti.

Sıtma salgını şüphesiyle geçen yıl Türkiye'de 2 bin 500 kişiden kan örneği alındığını anımsatan İlhan Gürbüz, Batı Nil Ateşi ve Tatarcık Humması adı verilen hastalıkların da sineklerden bulaştığıni söyledi.

Sivrisineklerin hava akımının olduğu yerlerden kaçtığını dile getiren Gürbüz, şöyle konuştu:

"Tavan vantilatörleri ev içinde hava akımı sağladığı için sivrisineklerin uçuşmasını engeller. Virüs taşıyan sivrisinekler alttan uçmak zorunda kalır. Sivrisenekler gündüz nemli, karanlık ve durgun ortamlarda saklanır. Akşam saatlerinde rahatsız edici olabilir. Türkiye'de sıtma sayısı çok az. Tespit edilen vakalar genelde yurt dışından gelen vakalar. Batı Nil Ateşi vakalarına ise çok tanı koyamıyoruz. Nezle, burun akıntısı ile başlıyor, nörolojik belirtiler ile devam edebiliyor. Tatarcık Humması da halk arasında yakarca olarak bilinen sineklerden bulaşabiliyor, baş ağrısı ve boğazda kızarıklığa neden olabiliyor. Sineklerden bulaşan hastalıklar önemli olmasa da iş gücü kaybı, tedavi süreci gibi ekonomik kayıplara neden olabiliyor. Halk arasında hangi sineğin hangi hastalığa neden olabileceği bilenemez, bu nedenle ruhsatlı sinek kovucu ürünleri kullanmak da faydalı olabilir."

İlhan Gürbüz, İzmir Bölge Hıfzısıhha Entitüsü Müdürlüğü'nün de bulaşıcı hastalıklara karşı gerekli tahlilleri yaparak çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti.

Kaynak: AA