"türkiye'deki Cezaevleri Avrupa'dakilerden Çok İleride"
Kayseri - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, "İddia ediyorum ki Türkiye'deki cezaevleri Avrupa'dakilerden çok ileride" dedi.
Üstün AA muhabirine yaptığı açıklamada, insan haklarıyla ilgili sorunların hiçbir zaman bitmeyeceğini ancak insan hakları ihlallerinin yapısının zamanla değişeceğini söyledi.
20 yıl önce faili meçhul ve adam kaçırma gibi olayların normal görüldüğüne dikkati çeken Üstün, "Cezaevlerinde insanların filistin askısıyla işkenceden geçirilmesi, Hayata Dönüş Operasyonu adıyla 30'dan fazla insanın öldürülmesi normal bir olaydı. Bugün şükür böyle vakalarla karşı karşıya değiliz. Elbette sıfır sorun diyemeyiz. 76 milyonun olduğu yerde yanlış işler yapanlar da oluyor" diye konuştu.
Türkiye'deki insan hakları çalışmalarının AB raporlarına da yansıdığını anımsatan Üstün, şunları kaydetti:
"2012 yılının AB ilerleme raporunda İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun faaliyetlerine 12 paragrafta atıfta bulunuldu. Paragraflarda, Türkiye'de İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun ve Adalet Komisyonu'nun seviyesinin ilerlediği ve cezaevlerinde sistematik işkencenin olmadığı yer aldı. Bazı bölgelerimizdeki cezaevlerinde kalabalıktan kaynaklanan sorunlar var. Eski cezaevlerinde fiziki olanaksızlıktan dolayı istenilen iyileştirmeler yapılamıyor. Yeni cezaevleri yapıldığında sorunlar minimize oluyor. İnsanın olduğu yerde hele bu mekan bir cezaevi ise sorunlar olur. Önemli olan bunlara duyarsız kalınıp kalınmadığı. Üzerine gitmek ve yanlışı tespit etmek. İddia ediyorum ki Türkiye'deki cezaevleri Avrupa'dakilerden çok daha ileride."
-"İmajımızın uluslararası alanda bozulmasını istemeyiz"
Üstün, alınan bütün tedbirlere rağmen istenmeyen olayların yaşanabildiğini, komisyon olarak bunları yerinde inceleyerek, müdahale ettiklerini dile getirdi.
Türkiye'de insan hakları kavramının geliştiğini vurgulayan "5-6 ay önce İzmir'de bir kadın vatandaşımıza karakolda tokat atıldı. Eskiden olsa bu haber konusu bile olmazken bütün Türkiye ayağa kalktı. Sayın Cumhurbaşkanımız kınadı, bizler o karakola gittik, incelemelerde bulunduk. Cezaevlerinde en ufak bir olay olsa biz ertesi gün oradayız" diye konuştu.
Önceki yıllara göre Türkiye'de insan hakkı kavramının geliştiğini dile getiren Üstün "Yıllardır tırnaklarımızla kazıyarak ülkeyi önemli bir yere getirdik. Şimdi geriye gitmeyi arzu etmeyiz. İmajımızın uluslararası alanda bozulmasını istemeyiz. Herkese sağduyu tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı.
-Çocuk cezaevleri ile ilgili iddialar
Tartışmalara konu olan Pozantı Cezaevinin tamamen kapatıldığını, buradaki çocukların Sincan Çocuk Cezaevine nakledildiğini hatırlattı.
Sincan Çocuk Cezaevini iki kez denetlediklerini anlatan Üstün, şu bilgileri verdi:
"Cezaevinde herhangi bir sıkıntı yok. Basında yanlış bir haber çıktı. İzmir'deki çocukların Pozantı'dan gittiği gibi. Halbuki Pozantı'dan giden çocuklar Sincan'da ve herhangi bir sorunları yok. İzmir'deki çocuklardan sadece iki tanesi İçel Cezaevinde yangın çıkardıkları için buraya getirilmişler. İzmir'deki cezaevini de denetledik, bu cezaevinde şu anda bir Anadolu lisesinde olmayan tesisler var. Spor salonu, hobi bahçeleri, çim sahalar, çeşitli alanlarda kurslar mevcut. Çocukların kendi özel yaşamları için tek kişilik odalar var. Dolayısıyla bu cezaevi aslında örnek bir cezaevi. Ne olursa olsun sonuçta bir cezaevidir, buraya insanlar durup dururken gitmiyorlar. Maddi ya da manevi sorunları var. Önemli olan sistematik bir işkencenin olmaması."
Kaynak: AA
20 yıl önce faili meçhul ve adam kaçırma gibi olayların normal görüldüğüne dikkati çeken Üstün, "Cezaevlerinde insanların filistin askısıyla işkenceden geçirilmesi, Hayata Dönüş Operasyonu adıyla 30'dan fazla insanın öldürülmesi normal bir olaydı. Bugün şükür böyle vakalarla karşı karşıya değiliz. Elbette sıfır sorun diyemeyiz. 76 milyonun olduğu yerde yanlış işler yapanlar da oluyor" diye konuştu.
Türkiye'deki insan hakları çalışmalarının AB raporlarına da yansıdığını anımsatan Üstün, şunları kaydetti:
"2012 yılının AB ilerleme raporunda İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun faaliyetlerine 12 paragrafta atıfta bulunuldu. Paragraflarda, Türkiye'de İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun ve Adalet Komisyonu'nun seviyesinin ilerlediği ve cezaevlerinde sistematik işkencenin olmadığı yer aldı. Bazı bölgelerimizdeki cezaevlerinde kalabalıktan kaynaklanan sorunlar var. Eski cezaevlerinde fiziki olanaksızlıktan dolayı istenilen iyileştirmeler yapılamıyor. Yeni cezaevleri yapıldığında sorunlar minimize oluyor. İnsanın olduğu yerde hele bu mekan bir cezaevi ise sorunlar olur. Önemli olan bunlara duyarsız kalınıp kalınmadığı. Üzerine gitmek ve yanlışı tespit etmek. İddia ediyorum ki Türkiye'deki cezaevleri Avrupa'dakilerden çok daha ileride."
-"İmajımızın uluslararası alanda bozulmasını istemeyiz"
Üstün, alınan bütün tedbirlere rağmen istenmeyen olayların yaşanabildiğini, komisyon olarak bunları yerinde inceleyerek, müdahale ettiklerini dile getirdi.
Türkiye'de insan hakları kavramının geliştiğini vurgulayan "5-6 ay önce İzmir'de bir kadın vatandaşımıza karakolda tokat atıldı. Eskiden olsa bu haber konusu bile olmazken bütün Türkiye ayağa kalktı. Sayın Cumhurbaşkanımız kınadı, bizler o karakola gittik, incelemelerde bulunduk. Cezaevlerinde en ufak bir olay olsa biz ertesi gün oradayız" diye konuştu.
Önceki yıllara göre Türkiye'de insan hakkı kavramının geliştiğini dile getiren Üstün "Yıllardır tırnaklarımızla kazıyarak ülkeyi önemli bir yere getirdik. Şimdi geriye gitmeyi arzu etmeyiz. İmajımızın uluslararası alanda bozulmasını istemeyiz. Herkese sağduyu tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı.
-Çocuk cezaevleri ile ilgili iddialar
Tartışmalara konu olan Pozantı Cezaevinin tamamen kapatıldığını, buradaki çocukların Sincan Çocuk Cezaevine nakledildiğini hatırlattı.
Sincan Çocuk Cezaevini iki kez denetlediklerini anlatan Üstün, şu bilgileri verdi:
"Cezaevinde herhangi bir sıkıntı yok. Basında yanlış bir haber çıktı. İzmir'deki çocukların Pozantı'dan gittiği gibi. Halbuki Pozantı'dan giden çocuklar Sincan'da ve herhangi bir sorunları yok. İzmir'deki çocuklardan sadece iki tanesi İçel Cezaevinde yangın çıkardıkları için buraya getirilmişler. İzmir'deki cezaevini de denetledik, bu cezaevinde şu anda bir Anadolu lisesinde olmayan tesisler var. Spor salonu, hobi bahçeleri, çim sahalar, çeşitli alanlarda kurslar mevcut. Çocukların kendi özel yaşamları için tek kişilik odalar var. Dolayısıyla bu cezaevi aslında örnek bir cezaevi. Ne olursa olsun sonuçta bir cezaevidir, buraya insanlar durup dururken gitmiyorlar. Maddi ya da manevi sorunları var. Önemli olan sistematik bir işkencenin olmaması."