Türkiye'den Çad'a Yardım Eli
Ankara - Sudan'daki iç karışıklıklar nedeniyle ülkelerini terk ederek Çad'a gelen mültecilere Türkiye Diyanet Vakfı insani yardım ulaştırdı.
TDV Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tutkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sudan'ın kuzey ve güney olmak üzere ikiye bölünmesinin ardından kısa süreli bir rahatlama olduğunu, aşiretler arası mücadelenin başlamasıyla birlikte Çad'a doğru yeni bir mülteci akının başladığını bildirdi.
Çad'da bulunan sığınmacıların zor şartlar altında yaşadığını ve bunun üzerine Birleşmiş Milletler'in yetersiz kalınması sonucu yardım talebi olduğunu söyleyen Tutkun, Çad Büyükelçisi Ahmet Kavas'ın yardım çağrısı sonrası Türk sivil toplum kuruluşlarının harekete geçtiğini dile getirdi.
Tutkun, "Sayın Büyükelçimiz biz bölgeye ulaşmadan altyapıyı hazırlamış. Türk sivil toplum kuruluşları, Büyükelçimiz öncülüğünde ve BM koordinasyonunda birlikte hareket ederek yardımları bölgeye ulaştırdılar" dedi.
TDV'nin Somali'deki olaylarla birlikte Afrika'da insani yardım, eğitim, kültür ve dini hizmetlerle alakalı çalışmalara başladığını hatırlatan Tutkun, şunları söyledi:
"Diyanet Vakfı, 'gönül coğrafyamız' diye ifade ettiğimiz bütün alanlarda var olmaya çalışıyor. Oradan herhangi bir şekilde yardım talebi geldiğinde ve afet gibi kriz gibi bir durum söz konusu olduğunda bölgeye mutlaka yardım elini ulaştırma gayretinde. Bu bizim temel felsefemiz. Şu anda temel politikamız bu tür bir durum olduğunda dünyanın herhangi bir noktasında bizim 'gönül coğrafyası' diye ifade edebileceğimiz yani Müslüman nüfusun yaşadığı yerlerde önceliğimiz var."
Sudan'da ve Çad'da Müslümanlara yardım götürdüklerini belirten Tutkun, "Bir yerde insani yardım söz konusuysa din ayrımı yapmıyoruz. Haiti'yle ilgili çalışma yaparken Müslüman olduğunu bilmiyorduk. Bizim direkt muhatap olduğumuz hem Sudan'ın Darfur bölgesinde hem de Çad'da Müslüman bir kitle. Birbiriyle savaşanlar da Müslüman, dolayısıyla bu anlamda bir duyarlılık göstererek orada var olma gayreti içerisindeyiz" diye konuştu.
"Beyaz insanın" bölgeye yardım götürmesinin özellikle arabuluculuk açısından büyük önem arz ettiğini anlatan Tutkun, "Mülteciliğe sebep veren durumun ortadan kalkması için bir arabuluculuk yapılması gerekiyor. Dinimizde bunu emrediyor zaten. O çerçevede sizin yardımlarınızın böyle bir etkisi, geri dönüşü oluyor. Siz yardım ulaştırıyorsunuz ondan sonra da arabuluculuk yapmak için masaya oturduğunuzda sizin sözünüz oradaki insanların menfaati için daha önemli oluyor" ifadesini kullandı.
TDV olarak bölgeye içerisinde temizlik, gıda ve mutfak araç gerecinin bulunduğu yaklaşık 80 bin avroluk bir yardım götürdüklerini dile getiren Tutkun, bazı kamplarda da zor şartlar altında eğitim vermeye çalışan Kur'an kurslarına Kur'an-ı Kerim ve başörtüsü dağıtımı yapıldığını bildirdi.
Tutkun, TDV'nin Afrikayla ilgili bir fonu bulunduğunu ve yapılan yardımın da bir seferlik olduğunu belirterek, bundan sonraki süreçte bölgeye yine yardım yapılabileceğini ancak yapılacak yeni yardımların projelendirilerek uzun vadede fayda sağlayabilecek eğitim gibi geri dönüş çalışmalarını hızlandırıcı yardımlar olabileceğini kaydetti.
Kaynak: AA
Çad'da bulunan sığınmacıların zor şartlar altında yaşadığını ve bunun üzerine Birleşmiş Milletler'in yetersiz kalınması sonucu yardım talebi olduğunu söyleyen Tutkun, Çad Büyükelçisi Ahmet Kavas'ın yardım çağrısı sonrası Türk sivil toplum kuruluşlarının harekete geçtiğini dile getirdi.
Tutkun, "Sayın Büyükelçimiz biz bölgeye ulaşmadan altyapıyı hazırlamış. Türk sivil toplum kuruluşları, Büyükelçimiz öncülüğünde ve BM koordinasyonunda birlikte hareket ederek yardımları bölgeye ulaştırdılar" dedi.
TDV'nin Somali'deki olaylarla birlikte Afrika'da insani yardım, eğitim, kültür ve dini hizmetlerle alakalı çalışmalara başladığını hatırlatan Tutkun, şunları söyledi:
"Diyanet Vakfı, 'gönül coğrafyamız' diye ifade ettiğimiz bütün alanlarda var olmaya çalışıyor. Oradan herhangi bir şekilde yardım talebi geldiğinde ve afet gibi kriz gibi bir durum söz konusu olduğunda bölgeye mutlaka yardım elini ulaştırma gayretinde. Bu bizim temel felsefemiz. Şu anda temel politikamız bu tür bir durum olduğunda dünyanın herhangi bir noktasında bizim 'gönül coğrafyası' diye ifade edebileceğimiz yani Müslüman nüfusun yaşadığı yerlerde önceliğimiz var."
Sudan'da ve Çad'da Müslümanlara yardım götürdüklerini belirten Tutkun, "Bir yerde insani yardım söz konusuysa din ayrımı yapmıyoruz. Haiti'yle ilgili çalışma yaparken Müslüman olduğunu bilmiyorduk. Bizim direkt muhatap olduğumuz hem Sudan'ın Darfur bölgesinde hem de Çad'da Müslüman bir kitle. Birbiriyle savaşanlar da Müslüman, dolayısıyla bu anlamda bir duyarlılık göstererek orada var olma gayreti içerisindeyiz" diye konuştu.
"Beyaz insanın" bölgeye yardım götürmesinin özellikle arabuluculuk açısından büyük önem arz ettiğini anlatan Tutkun, "Mülteciliğe sebep veren durumun ortadan kalkması için bir arabuluculuk yapılması gerekiyor. Dinimizde bunu emrediyor zaten. O çerçevede sizin yardımlarınızın böyle bir etkisi, geri dönüşü oluyor. Siz yardım ulaştırıyorsunuz ondan sonra da arabuluculuk yapmak için masaya oturduğunuzda sizin sözünüz oradaki insanların menfaati için daha önemli oluyor" ifadesini kullandı.
TDV olarak bölgeye içerisinde temizlik, gıda ve mutfak araç gerecinin bulunduğu yaklaşık 80 bin avroluk bir yardım götürdüklerini dile getiren Tutkun, bazı kamplarda da zor şartlar altında eğitim vermeye çalışan Kur'an kurslarına Kur'an-ı Kerim ve başörtüsü dağıtımı yapıldığını bildirdi.
Tutkun, TDV'nin Afrikayla ilgili bir fonu bulunduğunu ve yapılan yardımın da bir seferlik olduğunu belirterek, bundan sonraki süreçte bölgeye yine yardım yapılabileceğini ancak yapılacak yeni yardımların projelendirilerek uzun vadede fayda sağlayabilecek eğitim gibi geri dönüş çalışmalarını hızlandırıcı yardımlar olabileceğini kaydetti.