Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin Londra'da Açıklaması

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Türkiye'de reytinglere bakıldığında en çok şikayet edilen dizilerin, en çok izlenen diziler olduğunu söyledi.

İngiltere'nin başkenti Londra'da temaslarda bulunan Şahin, Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nde bir konuşma yaptı ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.

Toplantıya katılanların sorularını yanıtlayan Şahin, Türkiye'de yayınlanan dizilerle ilgili bir soru üzerine, bu konuda siyasetçiler olarak yorum yaptıklarında ya sansür, yasaklama gibi farklı algılamalara neden olduklarını ya da daha çok dikkat çekerek, daha çok reklamına neden olduklarını kaydetti.

Dolayısıyla halkın bilinçlenmesi ve medya okur yazarlığının güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Şahin, şöyle konuştu:

"Türkiye'de yaptığımız araştırmada yüzde 80 şikayet ediliyor. Ama RTÜK'e şikayet etme oranı yüzde 2,5. Halk bunu izlemek istemiyor, zararlı görüyor ama yüzde 2,5 kuruma başvuru var.

Reytinglere baktığınız zaman en çok şikayet edilen diziler, en çok izlenen diziler. Halkımız 'ben bunun zararını görüyorum ama izlemeye de devam ediyorum bize yardımcı olun' diyor. O yüzden bilincin artması, farkındalığın yükselmesi çok çok önemli."

Sivil toplum kuruluşlarına bu çerçevede düşen göreve de değinin Şahin, halen 52 sivil toplum kuruluşunun İstanbul merkezli kendi içinde örgütlendiğini ve Anadolu'ya da yayılmaya başladıklarını belirtti.

-"Yasaklarla çözülemeyeceğini düşünüyoruz"-

Şahin, katılımcılardan birinin kürtaja ilişkin sorusunu da "Hiçbir şeyin yasaklarla çözülemeyeceğini düşünüyoruz. Kürtaj yasasıyla ilgili bir yasaklamayı getirmedik, tam tersi bizim en büyük şeyimiz bilinçlendirme, anlatma" diye yanıtladı.

Bakan Şahin, Türkiye'de yüzde 70'lere yakın sezaryen yapıldığını ve şu anda bu oranı yüzde 50'lere düşürmek için büyük kampanyalar yapıldığını bildirdi. Özel hastanelerin çoğunun normal doğum yapmadan, sezaryen yaptığını ifade eden Şahin, "Dünya Sağlık Örgütü 'bu oran yüzde 20'den yukarı çıkmasın' diyor" ifadesini kulandı.

Kürtajın bir doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmaması gerektiğini anlatan Şahin, şöyle devam etti:

"İnsanlar ne kadar bebek sahibi olacaksa çok daha modern, çok daha çağdaş yöntemlerle bunu yapabilir. Ama tutup 'nasıl olsa benim kürtaj hakkım var' deyip anne karnındaki bir canlıyı yok etmenin de doğru olmadığını, baştan koruyucu, önleyici tedbirler alarak istemediğin çocuğu aldırmayacağın bir altyapı oluşturman gerekiyor. Bizim üzerinde durduğumuz nokta da o. Doğru neyse onu yapacağız. Hem bebeğin hakkını korumak durumundayız hem annenin hakkını korumak durumundayız."

-"Uygun çözümler üretmemiz gerekiyor"-

Bakan Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "3 çocuk yapılması" tavsiyesi konusunda ise "Başbakanımız bunu ilk söylediği zaman 'muhafazakar bir erkeğin söylediği ve kadını eve hapsetme' üzerine bir ön yargı oluşmuştu" dedi.

Hacettepe Üniversitesi'nin son çıkan raporunun Başbakan Erdoğan'ın söylediği her şeyin bilimsel altyapısını ortaya koyduğunu anlatan Şahin, şunları kaydetti:

"Toplum ne demek istediğini çok daha iyi anladı. Özellikle son çıkan TÜİK raporunda da yüzde 2,06'ya düşmüş durumdayız. Yüzde 2'nin altı çok hızlı bir yaşlanma altyapısı. Bilim ve akıl ne diyorsa, ön yargısız, bu ülkenin geleceği için hep birlikte doğruyu yakalamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu ülke bizim, bu çocuklar hepimizin.

Mesela Rusya 3 çocuk üzerinden seçim kampanyası yaptı. Sayın Merkel, Sayın Başbakanımıza 'birçok mali destek vermemize rağmen bunu başaramıyoruz, çok büyük sorunumuz var' diyor. Böyle bir dünya düzeninde bizim buna uygun çözümler üretmemiz ve bu çözümü üreten mekanizmalara da yardımcı olmamız gerekiyor."

-"Çözüm sürecinin çok güçlü takipçisiyiz"-

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde, sosyal yardım ve hizmet anlayışını tek çatı altında birleştirdiklerini bildiren Şahin, bakanlık çerçevesindeki yeniden yapılandırma çalışmalarından bahsetti.

Yoksulluğu ve gelir dağılımı arasındaki farkı azaltmanın önemini vurgulayan Şahin, "Bugün günlük 1 doların altında yaşayan vatandaşımız kalmadı. Günlük 2 doların altında yaşayan vatandaşımız da kalmadı. Günlük 4 doların altında yaşayan insanımız 10 yıl önce yüzde 30'du, bugün yüzde 2,7'ye düştü. İnşallah 2014'ün sonunda hedefimiz bunu da sıfırlamak" diye konuştu.

Bakan Fatma Şahin, "kız ile erkek çocuklar arasında eğitim konusundaki fırsat eşitliği, kadınların ekonomik olarak hayatın içinde daha fazla yer alması, aile içi şiddetle mücadele, evlilik öncesi eğitim, koruyucu aile sistemi, engelliler" gibi konularda bakanlığının yaptığı çalışmaları anlattı.

"Petrolü, doğalgazı olmayan, enerji noktasında sorunları olan bir ülke için, yetişmiş insan gücünüzden başka enerjiniz yok" diyen Şahin, bu çerçevede donanımlı ve genç nüfusa sahip olmanın önemine dikkati çekti.

Türkiye'de etnik kökenine, mezhebine bakılmadan ve hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmadan herkesin birinci sınıf vatandaş olarak yaşamasını çok önemsediklerini dile getiren Şahin, şunları ifade etti:

"Bir taraftan yasakları sürekli azaltıyoruz, bir taraftan yoksulluğu azaltıyoruz, bir taraftan da terörle mücadelede sosyal politikalar alanını bakanlık olarak güçlendiriyoruz. Mesela son yaptığımız çalışmayla 55 aile destek merkezini Güneydoğu'da açtık. Çözüm sürecinin bakanlık olarak çok güçlü takipçisiyiz. Görev alanımıza giren kısmının da bire bir yeniden yapılanması içindeyiz."

Bakan Fatma Şahin'in Londra'da Ormond Çocuk Hastanesi'ne yaptığı ziyaret ise basına kapalı gerçekleşti.

Muhabir: Yunus Kaymaz / Aslı Aral

Yayıncı: Tarkan Demir
Kaynak: AA