Sap Türkiye Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Candan Açıklaması
Sümeyye Dalkılınç - SAP Türkiye Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Uğur Candan, HANA adlı bir teknoloji ürettiklerini belirterek, "Bu teknolojisi sayesinde, hem bir gen merkezi çalışmalarını 408 bin kat hızlandırabiliyor, hem de Obama ülkesindeki hangi eyalet için ne kadar teşvik verdiğini ve bunların ne kadarının hayata geçtiğini anında görebiliyor" dedi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Candan, ürettikleri teknoloji sayesinde kurumlardaki veri analizi işlemlerinin daha hızlı hale geldiğini, ayrıca yapılamayan bir çok işlemin de artık yapılabileceğini söyledi.
Veri analizinin önemine işaret eden Candan, HANA'nın 3 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu söyledi.
Gerçek zamanlı işlemler kavramını yeniden tanımlayan SAP HANA'nın, sağlık alanında da pek çok gelişmenin önünü açacağını belirten Candan, şöyle devam etti:
"Avrupa'daki en büyük araştırma hastanelerinden biri olan Berlin'deki Charite Üniversitesi Hastanesi, kansere yönelik araştırmalarında SAP HANA platformundan yararlanıyor. Hasta başına en az 5 bin adet veri göstergesinin oluştuğu araştırmalar kapsamında hangi hastanın hangi çalışmalar için uygun olduğuna karar verilirken kullanılacak kriterlerin çok dikkatli bir şekilde belirlenmesi gerekiyor. Charite Üniversite Hastanesi uzmanları, bunu tespit etmek için bugüne kadar tüm hasta kayıtlarını teker teker incelemek durumundan kalıyordu. Ancak artık SAP HANA'nın bellek içi teknolojisini kullanan doktorlar ciddi miktarda zaman kazanıyor. Bu sayede gelecekte hastalara en uygun olan tedavinin bulunması mümkün olacak."
-"3 günde yaptıkları analizleri, 20 dakikaya indirebilmiş durumdalar"-
Uğur Candan, SAP HANA'yı Uzakdoğu'da gen haritasını araştırıp ve buna bakarak kanserle mücadele yapmaya yönelik kurulan MKI adındaki kurumun da kullandığını söyledi.
Bu kuruluşun hem sağlıklı, hem de kanserli hastalardaki gen haritasını incelediğini aktaran Candan, burada çalışan uzmanların gen haritasındaki hangi problemin kansere sebebiyet verdiğini araştırdığını dile getirdi.
İnsanoğlunun, zincir dizilimlerinin farklı örnekler üzerinden alınmış benzerliklerini olasılık hesabı ile hangi zincirler sağlıklı, hangi dizilimler sağlıksızı bulmak için uzun yıllar çalıştığını aktaran Candan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunu çözüyoruz ama, bunu bir çözme hızımız var. Teknoloji ile bu çözme hızımızı artırabiliriz. MKI'deki bu çözme hızı bizim teknolojimizi kullanmaya başladıktan sonra 408 bin kat hızlandı. Bu şu demek- Dünkü teknoloji ile 'Ben 50 yılda göğüs kanserinin DNA'sını çözeceğim' diyen bilim adamları, bunu artık 3-5 yıl mertebesine indirmiş oluyor. Bu müthiş bir çağ atlama. Bunun ikinci aşamasında benzer hastalığın gen haritasındaki durumuna değil, benzer hastalığın sizdeki gen haritasına göre oluşma eğrisi var... Bu da tartışılan bir şey. Bazıları diyor ki, 'Hayır sadece o zincirin oluşmasından dolayı hastalık olmuyor, sizin gen haritanızdaki bunun görünümü de farklılaşabilir'. Şu anda doktora gidildiği zaman ilaç veriliyor. Ama artık bu teknoloji ile beraber çalışmaları kişiselleştirilmiş boyuta indirmek mümkün. Çünkü ne kadar çok veri alırsanız, bunlardan ne kadar çözüm üretirseniz o kadar kişiselleştirilmiş tedavilere, çözümlere doğru gidebiliyorsunuz. Mesela bu firma 3 günde yaptıkları analizleri, SAP HANA sayesinde 20 dakikaya indirebilmiş durumdalar. Dolayısıyla bizim gazetelerden okuduğumuz 'Şu kadar yıl sonra şunu çözeceğiz' şeyleri belki 3-5 yıllara inmiş oldu. Belki 15 yıl kazandık. 20 yıldan 5 yıla indiğini düşünsenize, bu bence parayla ölçülemeyecek derecede bir fayda."
-"Meydana gelebilecek yanlışlar sistem tarafından uyarı ile bildirilebilecek"-
Uğur Candan, HANA'nın pazara sunulmasıyla birlikte bu üründen dünyada 400 milyon avro ciro elde ettiklerini söyledi.
HANA sayesinde eczane çalışanlarının gelen müşterinin kartına bakarak, müşterinin daha önce nasıl hastalıkları olduğunu, bunun için ne tür ilaçlar kullandığını ve şu anda ilaç kullanıp kullanmadığını öğrenebileceğini kaydeden Candan, aynı zamanda son aldığı ilacın diğerleri ile çelişip çelişmediğinin de öğrenebileceğini dile getirdi.
Böylece meydana gelebilecek yanlışların sistem tarafından uyarı ile bildirilebileceğini anlatan Candan, bunun insan hayatının kalitesi açısından mega bir tasarruf olduğunu ifade etti.
Sistemin aynı zamanda mevcut verileri birleştirerek de bir takım çözümler üretebileceğini vurgulayan Candan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Mesela sigortacılar bilgilerimin yer aldığı bir karta bakarak benim tüm tıbbi geçmişimi öğrenebilecek. Örneğin kaç kilom var, hangi tedaviyi görüyorum, hangi ilaçları düzenli olarak kullanıyorum, bunları öğrenecek. Sigortacılar bunlara bakarak da 'Örneğin sizin sigortanız 10 lira. 3 kilo verin ya da şu ilacı kullanın ki sizden yüzde 5 indirim yapalım' diyebilecekler. Yani benim hasta olma ihtimalimi bertaraf etmek için bana inisiyatif sağlayacaklar. Çünkü benim toplam hayat eğrimde sırf kilomdan ya da x tıbbi göstergemden dolayı taşıdığım riski bu teknoloji sayesinde görüp, bir öngörüde bulunabilecekler."
-"ABD Hükümeti HANA sistemini kullanıyor"-
Uğur Candan, son krizden sonra ABD devlet Başkanı Barack Obama'nın açıkladıkları teşvik paketlerinin yarayıp yaramadığı sorusuyla karşılaştığını söyledi.
ABD Hükümetinin HANA sistemini kullandığını kaydeden Candan, şu anda herhangi bir ABD vatandaşının herhangi bir eyalette, hatta bir ilçede, köyde ya da mahallede kaç tane teşvik paketi verildiğini öğrenebildiğini dile getirdi.
Vatandaşların ayrıca teşvik paketlerinin hangi kurumlara verildiğini, söz konusu kurumların kaç kişilik istihdam oluşturma sözü verdiğinin öğrenebildiğini vurgulayan Candan, "Hatta şu anda ayın bugünü itibariyle kaç kişinin işe alındığını, ABD haritası üzerinden tıklaya tıklaya öğrenebilir, raporlayabilir. En tepede de, Obama'nın kokpiti diyorlar buna, bu kokpit üzerinden Amerika'nın trafik ışıkları, yani sözümüzü tuttuk mu, tutmadık mı; kırmızı mı, sarı mı, yeşil mi, herkes bunu görebiliyor. Hangi eyalet sarı, hangi eyalette yeşil. Bunu görebiliyor" ifadelerini kullandı.
Amerikan ekonomisi ile ilgili bir çok şeyin tek bir tık ile anlık olarak görülebildiğini aktaran Candan, "Bunu sadece Obama görmüyor, bu ABD'de halka açık. Hatta ben bile Türkiye'den Obama ne kadar paket vermiş, ne kadarı New York'ta, New York'taki hangi şirketler almış, hangi şirketler ne kadar iş gücü oluşturmuş, hepsini görebiliyorum" şeklinde konuştu.
SAP HANA çözümünü en son Amerikan Basketbol Ligi'ne uyguladıklarını anlatan Candan, 1940'lardan bu yana gelen verileri tek bir platforma entegre ettiklerini kaydederek, "Böylece tüketiciler cihazlarından maçı seyrederken Kobe Brayt'ın daha önce kaç üçlük attığını ve kaçını tutturabildiğini öğrenebilecek" dedi.
Candan, SAP'nin ürettiği HANA sayesinde aynı anda bir çok verinin tek bir yerde toplanarak hayata ciddi katkı sağladığını belirterek, "Yani SAP HANA teknolojisi sayesinde, hem bir gen merkezi çalışmalarını 408 bin kat hızlandırabiliyor, hem de Obama ülkesindeki hangi eyalet için ne kadar teşvik verdiğini ve bunların ne kadarının hayata geçtiğini anında görebiliyor" şeklinde konuştu.
Yayıncı: Ali Bayaslan
Kaynak: AA
Veri analizinin önemine işaret eden Candan, HANA'nın 3 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu söyledi.
Gerçek zamanlı işlemler kavramını yeniden tanımlayan SAP HANA'nın, sağlık alanında da pek çok gelişmenin önünü açacağını belirten Candan, şöyle devam etti:
"Avrupa'daki en büyük araştırma hastanelerinden biri olan Berlin'deki Charite Üniversitesi Hastanesi, kansere yönelik araştırmalarında SAP HANA platformundan yararlanıyor. Hasta başına en az 5 bin adet veri göstergesinin oluştuğu araştırmalar kapsamında hangi hastanın hangi çalışmalar için uygun olduğuna karar verilirken kullanılacak kriterlerin çok dikkatli bir şekilde belirlenmesi gerekiyor. Charite Üniversite Hastanesi uzmanları, bunu tespit etmek için bugüne kadar tüm hasta kayıtlarını teker teker incelemek durumundan kalıyordu. Ancak artık SAP HANA'nın bellek içi teknolojisini kullanan doktorlar ciddi miktarda zaman kazanıyor. Bu sayede gelecekte hastalara en uygun olan tedavinin bulunması mümkün olacak."
-"3 günde yaptıkları analizleri, 20 dakikaya indirebilmiş durumdalar"-
Uğur Candan, SAP HANA'yı Uzakdoğu'da gen haritasını araştırıp ve buna bakarak kanserle mücadele yapmaya yönelik kurulan MKI adındaki kurumun da kullandığını söyledi.
Bu kuruluşun hem sağlıklı, hem de kanserli hastalardaki gen haritasını incelediğini aktaran Candan, burada çalışan uzmanların gen haritasındaki hangi problemin kansere sebebiyet verdiğini araştırdığını dile getirdi.
İnsanoğlunun, zincir dizilimlerinin farklı örnekler üzerinden alınmış benzerliklerini olasılık hesabı ile hangi zincirler sağlıklı, hangi dizilimler sağlıksızı bulmak için uzun yıllar çalıştığını aktaran Candan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunu çözüyoruz ama, bunu bir çözme hızımız var. Teknoloji ile bu çözme hızımızı artırabiliriz. MKI'deki bu çözme hızı bizim teknolojimizi kullanmaya başladıktan sonra 408 bin kat hızlandı. Bu şu demek- Dünkü teknoloji ile 'Ben 50 yılda göğüs kanserinin DNA'sını çözeceğim' diyen bilim adamları, bunu artık 3-5 yıl mertebesine indirmiş oluyor. Bu müthiş bir çağ atlama. Bunun ikinci aşamasında benzer hastalığın gen haritasındaki durumuna değil, benzer hastalığın sizdeki gen haritasına göre oluşma eğrisi var... Bu da tartışılan bir şey. Bazıları diyor ki, 'Hayır sadece o zincirin oluşmasından dolayı hastalık olmuyor, sizin gen haritanızdaki bunun görünümü de farklılaşabilir'. Şu anda doktora gidildiği zaman ilaç veriliyor. Ama artık bu teknoloji ile beraber çalışmaları kişiselleştirilmiş boyuta indirmek mümkün. Çünkü ne kadar çok veri alırsanız, bunlardan ne kadar çözüm üretirseniz o kadar kişiselleştirilmiş tedavilere, çözümlere doğru gidebiliyorsunuz. Mesela bu firma 3 günde yaptıkları analizleri, SAP HANA sayesinde 20 dakikaya indirebilmiş durumdalar. Dolayısıyla bizim gazetelerden okuduğumuz 'Şu kadar yıl sonra şunu çözeceğiz' şeyleri belki 3-5 yıllara inmiş oldu. Belki 15 yıl kazandık. 20 yıldan 5 yıla indiğini düşünsenize, bu bence parayla ölçülemeyecek derecede bir fayda."
-"Meydana gelebilecek yanlışlar sistem tarafından uyarı ile bildirilebilecek"-
Uğur Candan, HANA'nın pazara sunulmasıyla birlikte bu üründen dünyada 400 milyon avro ciro elde ettiklerini söyledi.
HANA sayesinde eczane çalışanlarının gelen müşterinin kartına bakarak, müşterinin daha önce nasıl hastalıkları olduğunu, bunun için ne tür ilaçlar kullandığını ve şu anda ilaç kullanıp kullanmadığını öğrenebileceğini kaydeden Candan, aynı zamanda son aldığı ilacın diğerleri ile çelişip çelişmediğinin de öğrenebileceğini dile getirdi.
Böylece meydana gelebilecek yanlışların sistem tarafından uyarı ile bildirilebileceğini anlatan Candan, bunun insan hayatının kalitesi açısından mega bir tasarruf olduğunu ifade etti.
Sistemin aynı zamanda mevcut verileri birleştirerek de bir takım çözümler üretebileceğini vurgulayan Candan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Mesela sigortacılar bilgilerimin yer aldığı bir karta bakarak benim tüm tıbbi geçmişimi öğrenebilecek. Örneğin kaç kilom var, hangi tedaviyi görüyorum, hangi ilaçları düzenli olarak kullanıyorum, bunları öğrenecek. Sigortacılar bunlara bakarak da 'Örneğin sizin sigortanız 10 lira. 3 kilo verin ya da şu ilacı kullanın ki sizden yüzde 5 indirim yapalım' diyebilecekler. Yani benim hasta olma ihtimalimi bertaraf etmek için bana inisiyatif sağlayacaklar. Çünkü benim toplam hayat eğrimde sırf kilomdan ya da x tıbbi göstergemden dolayı taşıdığım riski bu teknoloji sayesinde görüp, bir öngörüde bulunabilecekler."
-"ABD Hükümeti HANA sistemini kullanıyor"-
Uğur Candan, son krizden sonra ABD devlet Başkanı Barack Obama'nın açıkladıkları teşvik paketlerinin yarayıp yaramadığı sorusuyla karşılaştığını söyledi.
ABD Hükümetinin HANA sistemini kullandığını kaydeden Candan, şu anda herhangi bir ABD vatandaşının herhangi bir eyalette, hatta bir ilçede, köyde ya da mahallede kaç tane teşvik paketi verildiğini öğrenebildiğini dile getirdi.
Vatandaşların ayrıca teşvik paketlerinin hangi kurumlara verildiğini, söz konusu kurumların kaç kişilik istihdam oluşturma sözü verdiğinin öğrenebildiğini vurgulayan Candan, "Hatta şu anda ayın bugünü itibariyle kaç kişinin işe alındığını, ABD haritası üzerinden tıklaya tıklaya öğrenebilir, raporlayabilir. En tepede de, Obama'nın kokpiti diyorlar buna, bu kokpit üzerinden Amerika'nın trafik ışıkları, yani sözümüzü tuttuk mu, tutmadık mı; kırmızı mı, sarı mı, yeşil mi, herkes bunu görebiliyor. Hangi eyalet sarı, hangi eyalette yeşil. Bunu görebiliyor" ifadelerini kullandı.
Amerikan ekonomisi ile ilgili bir çok şeyin tek bir tık ile anlık olarak görülebildiğini aktaran Candan, "Bunu sadece Obama görmüyor, bu ABD'de halka açık. Hatta ben bile Türkiye'den Obama ne kadar paket vermiş, ne kadarı New York'ta, New York'taki hangi şirketler almış, hangi şirketler ne kadar iş gücü oluşturmuş, hepsini görebiliyorum" şeklinde konuştu.
SAP HANA çözümünü en son Amerikan Basketbol Ligi'ne uyguladıklarını anlatan Candan, 1940'lardan bu yana gelen verileri tek bir platforma entegre ettiklerini kaydederek, "Böylece tüketiciler cihazlarından maçı seyrederken Kobe Brayt'ın daha önce kaç üçlük attığını ve kaçını tutturabildiğini öğrenebilecek" dedi.
Candan, SAP'nin ürettiği HANA sayesinde aynı anda bir çok verinin tek bir yerde toplanarak hayata ciddi katkı sağladığını belirterek, "Yani SAP HANA teknolojisi sayesinde, hem bir gen merkezi çalışmalarını 408 bin kat hızlandırabiliyor, hem de Obama ülkesindeki hangi eyalet için ne kadar teşvik verdiğini ve bunların ne kadarının hayata geçtiğini anında görebiliyor" şeklinde konuştu.
Yayıncı: Ali Bayaslan