Destici: 'pkk İle Yapılan Müzakereyi Reddediyoruz'
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, PKK’nın verdiği hiçbir sözde durmayacağını söyledi.
BBP Genel Başkanı Destici, inanmadıkları bir sürecin yanında olmayacaklarını belirterek şöyle konuştu: ”Büyük Birlik Partilileri, Alperenleri hiç kimse inanmadığı, bilmediği bir sürecin yanında tutamaz. Biz bu sürecin Türkiye’de terörü bitireceğine, kardeşliği sağlayacağına, ülkenin birliğini ve bütünlüğüne tesis edeceğine inansak bu sürecin içerisinde ne olduğunu bir bilsek destek veririz
Ülkemiz, milletimiz var olsun deriz elimizi taşın altına koyarız. Ama şu an bu sürecin içerisinde İngiltere, Amerika, İsrail, Barzani varsa hiç kimse bize bu sürecin Türkiye’nin hayrına olduğuna inandıramaz. Siz önce bu süreçte kimin olduğunu kimlerle bu süreci kurduğunuzu veya kimlerin sizi bu sürece ikna ettiğini bize açıklayacaksınız bir kere. Bu sürecin bize milli olduğuna ikna edeceksiniz. PKK ile yürütülen hiçbir sürecin yanında biz durmayız. Biz PKK’yı reddetmiş ama onun karşısında da Kürtleri kardeş olarak görmüş Allah’ın emriyle birbirine bağlanmış ve bu emrin üstünde de hiçbir emir tanımayan bir topluluğuz. Ama Apo ve PKK ile müzakereyi reddediyoruz ve asla böyle bir sürecin yanında durmayız.”
PKK’nın verdiği hiçbir sözde durmayacağını ifade eden Destici, şunları söyledi: ”Benim hükümete bu sürece iyi niyetle yaklaşan tavsiyem şudur, 'gafil olmayın otuz yıldır yaşadıklarımızı bir gözden geçirin en son Habur rezaletini gözleriniz önüne getirin, kiminle yola çıktığınızın farkında olun, yılanla çuvala giren akıbetine katlanır' Bunu asla aklınızdan çıkarmayın verdikleri hiçbir sözde durmayacaklar imza attıkları hiçbir şeyi tanımayacaklar."
BUNLARIN GAYESİ ÜLKEYİ BÖLMEK
PKK'lıların bir hedefi olduğunu, bununda memleketi bölmek olduğunu anlatan Destici, sözlerine şöyle devam etti: "İnsanlarımızın kardeşliğini bitirmek en nihayetinde bir kere daha söylüyorum. Ülkemizin bir bölgesinde sosyalist komünist ve öncede o bölge insanımızı ezen, inancını, kültürünü, şahsiyetini yok edecek. Nasıl Sovyetler Birliği döneminde komünist dönemde Türkmen, Azeri, Çeçen ve Kırımlı kardeşlerimiz hangi akıbeti yaşamışsa PKK’nın liderliğinde oluşturulacak bir özerk veya fiili bir devletle o bölgedeki kardeşlerimiz aynı akıbeti, aynı zulümleri, aynı gözyaşını, aynı sürgünleri yaşayacaklardır kimse bunu aklında çıkarmasın.”
KENDİLERİ ÇALIP KENDİLERİ OYNUYOR
Akil adamların kapalı kapılar ardından bilindik gruplar ile görüştüğünü belirten Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: ”İki tane normal bir esnaf aynı masaya otursa eğer tavla oynamıyorsa birisi bir şey verecektir diğeri alacaktır. Onunda bir bedeli vardır en küçük işlerde bile bu böyledir. Kimi kandırıyorsunuz veya kimi avutuyorsunuz bu ortaya saldığınız sözde akil adamlarla siz bir toplumu ikna edebileceğinizi mi sanıyorsunuz? İllerden biz de haber alıyoruz bizde bilgi alıyoruz. Bunlar dar kapılar arkasında bilindik grupları bu sürecin içinde olan veya bu sürecin içinde veya yakınında olan grupları çağırıyorlar. Tabiri caizse kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Ama basın aracılığıyla kamuoyuna öyle bir sunuluyor öyle bir şişirme yapıyorlar ki sanki bütün halk bunları bekliyormuş özlüyormuş ve hepsi kucaklıyor ve inanılmaz bir kabul var.”
Süreçle ilgili kafalarında soru işaretleri olduğunu bu sorulara cevap istediklerini belirten Destici, sözlerine şöyle devam etti: “Biz, Büyük Birlik Partisi olarak samimi olarak soruyoruz. Daha önceden de söyledim eğer bu PKK’lılar, Apo, Kandil takımı, Avrupa takımı onun siyasi uzantıları gerçekten bir alamet getirmişlerse ve 'biz yıllardır uluslar arası güçlerin maşası olduk aklımız başımıza geldi biz şuanda bundan vazgeçiyoruz. Silahlarımızı bırakıyoruz pişmanlık duyuyoruz ve kendimizi büyük Türk milletinin adaletine ve vicdanına teslim ediyoruz' derse o zaman olur. Eğer böyleyse biz dedik biz Vahşi'yi affeden bir Peygamberin ümmetiyiz o peygamberi örnek olarak seçmiş bir topluluğuz. Elbette biz affederiz ama böyleyse bizde gözümüzü kapatmayız sırtımızı dönemeyiz."
Başlatılan sürecin böyle olmadığını anlatan Destici, şöyle konuştu: "Eğer böyleyse çıksınlar böyle desinler topluluğun önünde çok açık ve net bir şekilde akil insanlar diye ortaya saldığınız insanlara değil, onların kendileri desin. Pişmanlık duysunlar bunlar çıksınlar ama böyle bir şey yok ve net sorduğumuz sorular var biz kimse gibi sırf muhalefet olsun diye sırf buradan oy devşirelim, siyasi rant elde edelim diye konuşmuyoruz. Böyle bir üslubumuz yok böyle bir siyasi çizgimizde yok."
NET SORULAR
Mustafa Destici, konuşmasında hükümet yetkililerine şu soruları yöneltti: "Biz soruyoruz öğrenmek istiyoruz. Bu süreç sonunda Apo başta olmak üzere bütün PKK’lılar serbest bırakılacak mı? Türkiye’mizin ülkemizin bir bölgesi özerk hale getirilecek mi? Yerel meclis olacak mı? Bayrağımızın yanına ikinci bir bayrak çekilecek mi? Dilimizin yanına ikinci bir dil eklenecek mi? Devletimizin ismi ve kimliği ile oynanacak mı?"
Dört tane net soru sorduğunu anlatan Destici, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sayın Başbakan, Hükümet Sözcüsü, ilgili bakan kim bu işin başındaysa çıksın cevap versin. Bu iş artık istikbali olmaktan çıktı. Bu artık siyasi, sosyoloji, toplumsal bir mesele haline gelmiştir”