Ünal: İşi, Atatürk'ün başta koyduğu çerçeveye oturtmaya çalışıyoruz

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "Darbecilerin ve vesayetçilerin oluşturduğu sistemi değiştirmeye çalışıyoruz. Şu anda işi, Atatürk'ün başta koyduğu çerçeveye oturtmaya çalışıyoruz" dedi.

Ünal, Çanakkale Ticaret Borsası toplantı salonunda düzenlenen "Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, yeni yeni kavramlarını gerçek anlamda tartışmaya başladığını söyledi.

"Yıllarca bu ülkede biz devletin milleti olarak yaşadık, oysa olması gereken, milletin devletiydi" diyen Ünal, devlet mekanizmasının, bireyin ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için kurulduğunu anlattı.

Ünal, Türkiye'nin, 1961 yılına kadar, 1924 Anayasası ile yönetildiğine dikkati çeken Ünal, şöyle konuştu:

"Bugün Anayasa'nın değişmesi konusunda direnç gösterenler, 'Cumhuriyeti parçalatmayız, ülkeyi böldürmeyiz' diyenler. 'Atatürk'ün Anayasası'nı değiştirtmeyiz' diyenler, bugün neyi savunuyorlar. Atatürk'ün Anayasasını mı- Yoksa 1961'de darbeciler tarafından değiştirilen anayasayı mı savunuyorlar- 1961'de darbeciler zaten Atatürk'ün 1924'te yaptığı Anayasa'yı değiştirdiler. Atatürk'ün, Anayasa'ya koyduğu 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' ifadesi, bazı anayasal kurumlar oluşturularak, egemenlik milletten alındı, kendi vesayet kurumlarına verildi.

''

-"Güçlü bir başkanlık sistemi öneriyoruz"-

Bugün savunulanın, Atatürk'ün getirdiği sistem olmadığını vurgulayan Ünal, "1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat... Darbecilerin ve vesayetçilerin oluşturduğu sistemi değiştirmeye çalışıyoruz. Tam tersine şu anda işi, Atatürk'ün başta koyduğu çerçeveye oturtmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Ünal, Türkiye'nin, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu, bunu, kimsenin tartışamayacağını dile getirerek, ''Bayrağını kimse tartışamaz, İstiklal Marşımızı kimse tartışamaz'' dedi.

Türkiye'yi kimsenin bölemeyeceğini belirten Ünal, şöyle konuştu:

"Ama hükümet sistemi olarak biz diyoruz ki parlamenter sisteminin sorunlarını, sıkıntılarını tecrübeyle yaşadık. Geriye dönüp baktığımız zaman istikrarsızlığın, koalisyon hükümetlerinin sıkıntılarını gördük. Biz güçlü bir başkanlık sistemi öneriyoruz. O zamanda diyorlar ki 'siz diktatör olmak istiyorsunuz'. Parlamenter sistemde seçmen, parlamentoyu seçiyor, parlamentodan bir hükümet çıkıyor. Seçimi kazanan siyasi partiye teamül gereği cumhurbaşkanı hükümeti kurma görevi veriyor. Diğer taraftan da bir cumhurbaşkanı var. Yürütmeye buradan baktığınız zaman çift başlı bir yürütme var. Başkanlık sistemi daha keskin kuvvetler ayrılığına dayanıyor.''

-Çözüm süreci-

Çözüm süreciyle ilgili çalışmalara da değinen Ünal, 1984'ten bu yana Türkiye'nin hem ekonomik hem de insan kaynağı bakımından terör yüzünden çok büyük kayıplara uğradığını söyledi.

Ünal, kanın durması ve anaların ağlamamasıyla ilgilendiklerini vurgulayan Ünal, "Ülkenin bir parçasının, terör belası yüzünden insanların evlerine düşen ateşler yüzünden, insanların nefretinin ve öfkesinin kışkırtılması üzerinden, ülkenin bölünmesini engellemeye çalışıyoruz'' diye konuştu.

Kaynak: AA