Btk Başkanı: Sosyal Ağ Saldırılarına Karşı Uluslararası İşbirliği Gerekli
Sosyal ağ olarak anılan Facebook, twitter ve LinkedIn’a yönelim artıyor.
Bu web ortamlarında bireylere ve şirketlere, ülkelere saldırılar da görülüyor. Saldırıları filtrelemenin kolay olmadığını vurgulayan Bilgi İletişimi ve Teknolojileri Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, "Burada uluslararası yardımın gerekli. Çünkü konuyu, ülkelerin bir başına halledemeyeceği muhakkak." diyor. Acarer, çocuklar ile gençler için sakıncalı olan uygulama ve içeriklerin gerek akıllı telefonlar gerekse internek üzerinden yüklenmesinin de Güvenli İnternet ile önlenebileceğini vurguluyor. Son verilere göre Facebook üyelerinin sayısı 1 milyarı, Twitter üyelerininki de 500 milyonu aştı. Söz konusu paylaşım siteleri Türkiye'de de yoğun ilgili görüyor, Facebook’tan yararlananların sayısı 31 milyonu, Twitter’dan yararlananların sayısı da 6 milyonu buldu. Kişiler, kurumlar arasında diyaloğu artıran bu sosyal ağlarda sanal korsanlar da cirit atmaya başladı.
Kişisel adresler kadar şirket bilgilerinin de tehdit altında olduğu sanal saldırılar ile ilgili Cihan’a açıklamalarda bulunan BTK Başkanı Tayfun Acarer, sorunun önemli olduğunu ancak çaresinin kolay olmadığına temas ediyor. 2011’de internette menfi içerikleri görmeyi tercih etmeyenler için Güvenli İnternet’i ortaya koyduklarını anlatan Acarer, şunları belirtiyor:“Sosyal ağda yer alan ileti ve içerikler şu an tartışılıyor. Evet, internetin evrensel yanı temel alndığında bu gibi şeylere tanık oluyoruz. Burada uluslararası yardım gerekir. Çünkü konu ülkelerin bir başına halledebileceği bir şey değil. Yani Güvenli İnternet, siber güvenlik olabilir; bütün bu konularda uluslararası yardım almada fayda var. ‘İnternet özgür olsun’ ibaresi populist. Bununla ilgili yorum yapmayacağım. Ama bireylerin hakları da evrenseldir. İnternetin özgür kullanımının evrensel olduğu iddia ediliyor, ama bireylerin hakları da evrenseldir. Çok defa internette bireye saldırılar olduğunu görüyoruz. Yine belli sayfalar manipülasyon olarak ya da aykırı rekabet unsuru olarak kullanılabiliyor. Yani sizin rakibiniz olan hakikate, hakkaniyete aykırı olarak Facebook, twitter gibi sosyal ağlardan saldırılar yapabiliyor. İnternet özgürlüğü tamam da bireylerin özgürlüğü ne oluyor? İşte burada uluslararası önlemler alınmalı. Ben, filtrelemeyi aklımdan geçirmiyorum. Böyle bir fikrim yok, ilgili mercilerin de yok. Ama bireysel hakların özgürlüğüne de hakların teminatına da önem veriyoruz.”“SOSYAL AĞDAN GELEN İFTİRALARDAN DOLAYI KAPANAN ŞİRKETLER VAR”Facebook ve twitter üzerinden yapılan kasıtlı saldırılarının bireyleri, şirketleri mağdur ettiğinden yakınan Acarer, “Örneğin bir şirket rakibine internetten olmayacak iftiralar atıyor. Kendi önde değil, bunu birilerine yaptırıyor. Mağdur şirket de iddiaların hakiki olmadığını kanıtlayana dek kayıplara uğruyor, hatta kapanıyor. Bunu tartışmalıyız. Bu her şirketin ya da bireyin başına gelebilir. Görüyoruz şirketini, hanımını yitiren yığınla birey var." ifadelerini kullanıyor.“AKILLI TELEFONLARDA DA GÜVENLİ İNTERNET GİBİ BİR SEÇENEK SUNULABİLİR”Son günlerde akıllı telefonlardan indirilen uygulamalar da tartışmaların odağında. Çocukların ve gençlerin elinden düşmeyen bu ürünlerden cinsellik ve şiddet içeren uygulamaların kolayca indirilebilmesi kaygılara neden oluyor. Türkiye’de bu eğilimin arttığına işaret eden Acarer, “Hakikaten kolay bir konu değil. Bir defa çocuklar ve gençler interneti, akıllı telefonu ebeveynlerinden daha iyi kullanıyor. Bu nedenle denetim pek kolay değil. Burada belki bilinçlendirme yapılabilir. Bu da okulda olur. Yine bizim yaptığımız gibi güvenli internet diye kullanıcılara seçenek sunulabilir. Çünkü Güvenli İnternet’ten akıllı telefonda da yararlanabilirsiniz.” önerilerinde bulunuyor.Türkiye’de internet abonelerinin 21 milyonu bulduğunu bildiren Acarer, bunun 8 milyonunun sabit, 13 milyonunun mobil tarafta olduğu bilgisini veriyor. Türkiye’nin akıllı telefonlara meraklı bir ülke olduğunu kaydeden Acarer, “Geçen sene Türkiye 16 milyon telefon ithal etti. 1 milyona yakın telefon ise yolcu beraberinde ülkeye geldi. Bunların yüzde 40’ı akıllı telefon. Yani bu oran Avrupa’yı aşıyor. Artı Avrupa’da telefon kullanım müddeti ortalama 4 sene, Türkiye’de 2 senenin altında. Burada denetleme kolay değil, ama bilinçlendirme olabilir, Güvenli İnternet iyi bir çare.” diyor.Tayfun Acarer, Güvenli İnternet’in akıllı telefonlarda kullanıldığını, 1,5 milyon abonenin uygulamadan faydalandığını duyuruyor.“GÜVENLİ İNTERNET İLE ŞİRKETLER FİNANSAL ALDATMALARA MARUZ KALMIYOR”Güvenli İnternet uygulaması, 2011 Kasım ayında yürürlüğe girdi. Şu an bu hizmetten yararlanan şirket sayısı 60 bine dayandı. BTK Başkanı Acarer, uygulamaya ilginin tahminleri aştığını belirterek, şunları söylüyor: “Bu ilginç, hakikaten eğilmediğimiz bir konu idi. Nedenini sonra anladık, internette fishing yani oltaya takma olarak anılan aldatma, finansal yönden aldatma olayları artıyor. Güvenli İnternet’te bu olmuyor. Şirketler finansal faaliyetlerinde Güvenli İnternet’ten yararlanarak oltaya takılma, aldatma olaylarına maruz kalmıyorlar. Güvenli İnternet’in 1,5 milyon abonesi var, bu 5,5 milyon kullanıcıya denk geliyor. Evet, Güvenli İnternet temelinde bir model. Tabii Türkiye’de hakikaten ilginç modeller var. Telefon kaydı yapan aygıtlar gibi, numara taşıma gibi... Güvenli İnternet de bu modellerden. Bedelsiz, 2 profili olan ve kendine kolay uygulama alanı bulan bir şey. Biz onu tüketici hakkı olarak yorumluyoruz. İnterneti güvenli olarak kullanan tüketicilerin böyle hakları olmalı diye yola koyulduk. Nihayetinde bu Güvenli İnternet büyük teveccüh gören bir uygulama oldu.”
Kişisel adresler kadar şirket bilgilerinin de tehdit altında olduğu sanal saldırılar ile ilgili Cihan’a açıklamalarda bulunan BTK Başkanı Tayfun Acarer, sorunun önemli olduğunu ancak çaresinin kolay olmadığına temas ediyor. 2011’de internette menfi içerikleri görmeyi tercih etmeyenler için Güvenli İnternet’i ortaya koyduklarını anlatan Acarer, şunları belirtiyor:“Sosyal ağda yer alan ileti ve içerikler şu an tartışılıyor. Evet, internetin evrensel yanı temel alndığında bu gibi şeylere tanık oluyoruz. Burada uluslararası yardım gerekir. Çünkü konu ülkelerin bir başına halledebileceği bir şey değil. Yani Güvenli İnternet, siber güvenlik olabilir; bütün bu konularda uluslararası yardım almada fayda var. ‘İnternet özgür olsun’ ibaresi populist. Bununla ilgili yorum yapmayacağım. Ama bireylerin hakları da evrenseldir. İnternetin özgür kullanımının evrensel olduğu iddia ediliyor, ama bireylerin hakları da evrenseldir. Çok defa internette bireye saldırılar olduğunu görüyoruz. Yine belli sayfalar manipülasyon olarak ya da aykırı rekabet unsuru olarak kullanılabiliyor. Yani sizin rakibiniz olan hakikate, hakkaniyete aykırı olarak Facebook, twitter gibi sosyal ağlardan saldırılar yapabiliyor. İnternet özgürlüğü tamam da bireylerin özgürlüğü ne oluyor? İşte burada uluslararası önlemler alınmalı. Ben, filtrelemeyi aklımdan geçirmiyorum. Böyle bir fikrim yok, ilgili mercilerin de yok. Ama bireysel hakların özgürlüğüne de hakların teminatına da önem veriyoruz.”“SOSYAL AĞDAN GELEN İFTİRALARDAN DOLAYI KAPANAN ŞİRKETLER VAR”Facebook ve twitter üzerinden yapılan kasıtlı saldırılarının bireyleri, şirketleri mağdur ettiğinden yakınan Acarer, “Örneğin bir şirket rakibine internetten olmayacak iftiralar atıyor. Kendi önde değil, bunu birilerine yaptırıyor. Mağdur şirket de iddiaların hakiki olmadığını kanıtlayana dek kayıplara uğruyor, hatta kapanıyor. Bunu tartışmalıyız. Bu her şirketin ya da bireyin başına gelebilir. Görüyoruz şirketini, hanımını yitiren yığınla birey var." ifadelerini kullanıyor.“AKILLI TELEFONLARDA DA GÜVENLİ İNTERNET GİBİ BİR SEÇENEK SUNULABİLİR”Son günlerde akıllı telefonlardan indirilen uygulamalar da tartışmaların odağında. Çocukların ve gençlerin elinden düşmeyen bu ürünlerden cinsellik ve şiddet içeren uygulamaların kolayca indirilebilmesi kaygılara neden oluyor. Türkiye’de bu eğilimin arttığına işaret eden Acarer, “Hakikaten kolay bir konu değil. Bir defa çocuklar ve gençler interneti, akıllı telefonu ebeveynlerinden daha iyi kullanıyor. Bu nedenle denetim pek kolay değil. Burada belki bilinçlendirme yapılabilir. Bu da okulda olur. Yine bizim yaptığımız gibi güvenli internet diye kullanıcılara seçenek sunulabilir. Çünkü Güvenli İnternet’ten akıllı telefonda da yararlanabilirsiniz.” önerilerinde bulunuyor.Türkiye’de internet abonelerinin 21 milyonu bulduğunu bildiren Acarer, bunun 8 milyonunun sabit, 13 milyonunun mobil tarafta olduğu bilgisini veriyor. Türkiye’nin akıllı telefonlara meraklı bir ülke olduğunu kaydeden Acarer, “Geçen sene Türkiye 16 milyon telefon ithal etti. 1 milyona yakın telefon ise yolcu beraberinde ülkeye geldi. Bunların yüzde 40’ı akıllı telefon. Yani bu oran Avrupa’yı aşıyor. Artı Avrupa’da telefon kullanım müddeti ortalama 4 sene, Türkiye’de 2 senenin altında. Burada denetleme kolay değil, ama bilinçlendirme olabilir, Güvenli İnternet iyi bir çare.” diyor.Tayfun Acarer, Güvenli İnternet’in akıllı telefonlarda kullanıldığını, 1,5 milyon abonenin uygulamadan faydalandığını duyuruyor.“GÜVENLİ İNTERNET İLE ŞİRKETLER FİNANSAL ALDATMALARA MARUZ KALMIYOR”Güvenli İnternet uygulaması, 2011 Kasım ayında yürürlüğe girdi. Şu an bu hizmetten yararlanan şirket sayısı 60 bine dayandı. BTK Başkanı Acarer, uygulamaya ilginin tahminleri aştığını belirterek, şunları söylüyor: “Bu ilginç, hakikaten eğilmediğimiz bir konu idi. Nedenini sonra anladık, internette fishing yani oltaya takma olarak anılan aldatma, finansal yönden aldatma olayları artıyor. Güvenli İnternet’te bu olmuyor. Şirketler finansal faaliyetlerinde Güvenli İnternet’ten yararlanarak oltaya takılma, aldatma olaylarına maruz kalmıyorlar. Güvenli İnternet’in 1,5 milyon abonesi var, bu 5,5 milyon kullanıcıya denk geliyor. Evet, Güvenli İnternet temelinde bir model. Tabii Türkiye’de hakikaten ilginç modeller var. Telefon kaydı yapan aygıtlar gibi, numara taşıma gibi... Güvenli İnternet de bu modellerden. Bedelsiz, 2 profili olan ve kendine kolay uygulama alanı bulan bir şey. Biz onu tüketici hakkı olarak yorumluyoruz. İnterneti güvenli olarak kullanan tüketicilerin böyle hakları olmalı diye yola koyulduk. Nihayetinde bu Güvenli İnternet büyük teveccüh gören bir uygulama oldu.”