75'lik Dede, Esed'e Karşı Savaşan Beş Oğlunun 30 Kişilik Ailelerine Bakıyor

Hayırseverlerin yardımıyla geçimlerini sağladıklarını ifade eden Hammud, Esed yönetiminin bir an önce düşüp çocuklarının ailelerine kavuşacakları günü dört gözle bekliyor. Deyr Ez Zor şehrinden olan İlyas Hammud ve 68 yaşındaki eşi Emine Mehmet, dokuz kız ve altı erkek çocuk sahibi. Çiftin erkek çocuklarının beşi, Suriye ordusunda görev yapıyordu. Babalarının çağrısı üzerine ordudan ayrılan çocuklar, memleketlerine gitme kararı alır. Ayrı ayrı yola çıkan kardeşlerden 29 yaşındaki Astsubay Abdülkerim, kontrol noktasında yakalanarak tutuklandı. Diğer dört kardeş ise Deyr Ez Zor'a ulaşmayı başardı. İlk iş olarak muhaliflerin safına katılıp savaşmaya başladılar. Bombardımanda evleri isabet alan Hammud'un kardeşi ve yeğeni hayatını kaybetti, iki kızı ve bir oğlu yaralandı. Küçük torunu da kafasından yara aldı. Memleketlerinin güvenli olmadığını anlayan Hammud, çocuklarının yardımıyla eşi ve gelinlerinin yanısıra torunlarını da yanına alarak Akçakale'ye sığındı. Yaşlı adam, şimdi beş gelini ve bir kızı dahil 30 kişinin bulunduğu evde, hayırseverlerin yardımıyla geçinmeye çalışıyor.

'OĞULLARIMIN MUHALİFLERE KATILMASINI BEN İSTEDİM'

Çocuklarının Esed yönetiminden ayrılarak muhaliflerin safına girmesini kendisinin istediğini vurgulayan İlyas Hammud, "Oğullarım orduda görevliydi. Ayaklanma başlayınca yönetimden ayrılıp Özgür Suriye Ordusu safına girmelerini ben istedim. Böyle bir zalimin yanında duramazlardı. Ben de eşlerini ve çocuklarını yanıma alarak Akçakale'ye geldim. Bu evi kiralayarak kalmaya başladık." dedi.

Çocukların savaş ve bombardıman psikolojisiyle yaşadığını belirten Hammud, en ufak bir gürültüde, "Uçak geliyor!" diye çığlık attığını anlattı.Eşi Emine Hammud da ülkelerine dönecekleri günü özlemle bekliyor: "Çocuklarımdan biri tutuklu, diğerleri muhaliflerin safında Esed'e karşı savaşıyor. Sırf zulüm sebebiyle ordudan ayrılarak Özgür Suriye Ordusu saflarına katıldılar. Oğullarımın eşleri ve torunlarımın da aralarında olduğu 30 kişi aynı evde yaşıyoruz. Ümidim, bir an önce Esed yönetiminin düşmesi. Ülkemize dönerek çoluk çocuğumuzla insanca yaşamak istiyoruz. Kimimiz Şam, kimimiz Deyr Ez Zor, kimimiz Türkiye'de kaldık. Aile paramparça oldu."

'NE YEMEK NE DE OYUNCAK İSTİYORUM, YETER Kİ BABAMI BİZE GÖNDERSİNLER'

Babası tutuklu olan 10 yaşındaki Mehmet ise onu çok özlediğini söylüyor. Babasının serbest bırakıldığı haberiyle annesinin Şam'a gittiğini anlatan Mehmet, "Babamın serbest bırakıldığını söylediler. Annem, dokuz aylık kardeşimi alarak Şam'a gitti ancak babamı bırakmadılar. Yollar kapalı olduğu için annem de 50 gündür Şam'da mahsur, buraya gelemiyor. Babam 1,5 yıldır tutuklu. İki kız kardeşimle birlikte hem annemin hem de babamın yolunu gözlüyoruz. Ne yemek ne de oyuncak istiyorum, yeter ki babamı bize göndersinler." diyor .