Kurtulmuş: İmralı Görüşmeleri, Provokasyona Meydan Bırakılmadan Tamamlanacak

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İmralı'daki görüşmelere değinerek, "İnşallah bu milletin ferasetiyle, hiç bir provokasyona meydan bırakılmadan, bu memlekette bu süreç kardeşlik içerisinde tamamlanacak, bitirilecek." dedi.

Kurtulmuş, partisinin Kocaeli İl Başkanlığı 58. Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.

Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, 28 Şubat'ın yıl dönümünü hatırlattı. Kurtulmuş, 28 Şubat döneminde halkın oylarıyla seçilmiş bir iktidarın, halkın oylarıyla getirilen bir Başbakan'ın altından zorla koltuğu alınarak, Türkiye'nin olağanüstü bir döneme sokulduğunu ifade etti.

Kurtulmuş, yıl dönümü yaklaştığı için radyolarda, televizyonlarda bu konunun konuşulduğunu belirtti.

Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Fadime Şahin dedikleri bir kadını çıkarttılar, hüngür hüngür ağlattılar televizyonlarda günlerce. Fadime Şahin gibi Müslüm Gündüz gibi bir takım adamlar üzerinden dine yapmadıkları hakaret ve küfür kalmadı. Bu dönem içerisinde bütün milletin değerlerini karşılarına alarak, milletin çocuklarına ne çileler çektirdiler. 28 Şubat'ta ne olduğunu hatırlamakta fayda var, kimlerin o süreçlerde ne katkıları vardı, onları hatırlamakta fayda var. Şimdi herkes demokrat kesiliyor. Buna öyle çok kolay inanmamak lazım. Buna 'tatlısu demokratlığı' denir. Nerdeydiniz 28 Şubat'ta. 'Topyekün savaş', 'ordu hadlerini bildirdi', 'Paşa az bile konuştu'. Bu manşetleri hatırlar mısınız? Bu manşetleri atanlar ne gariptir ki bugün sanki demokrasiyi savunmuş gibi milletin karşısına çıkıyorlar."Türkiye'nin, kendi içerisindeki farklılıkları bir tarafa bırakmak durumunda olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Burada birçok farklılıklarımız söz konusu ama en önemlisi ve en hayatisi Türkiye'nin terör sorununun bitirilmesidir. 32 senedir devam eden bir terörden bahsediyoruz. Terör, sadece PKK'nın birkaç bin militanından ibaret değildir. Terör, uluslararası terör siyasetidir ve 32 yıl boyunca maalesef bu ülkenin 30 bin çocuğu terör karşısında kaybedilmiştir. Terörün arkasında hep büyük güçler olmuştur. Geçenlerde Fransa'da 3 tane PKK'lı öldürüldüğü zaman Fransa cumhurbaşkanı ne diyor, 'Zaten biz bunlardan birini tanıyorduk. Her hafta görüşüyorduk düzenli olarak' Bunları dünyanın gözüne bakarak söylüyor. Ne görüştünüz, ne görüşüyordunuz.''Terörün, halkın üstüne yüklenmiş olan bir fitne olduğunu ifade eden Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti: ''30 senedir Türklerle Kürtler bir iç savaş yapıyor da biz bir barış ortamına giriyoruz değiliz. Bu milletin bin küsür senedir birlikte barış içinde yaşayan kardeşleri arasına birileri fitne sokmaya çalıştı. Ne yazık ki bunda da başarılı oldular. Şimdi bu fitneyi ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Şimdi bu ülke esenliği, barışı hakkaniyeti, adaleti, selameti temin etmeye çalışıyoruz. Herkesin elini vicdanına koyarak düşünmesi lazım. Biz bu sorunun çözülmesi için nasıl katkıda bulunabiliriz. Biz gerçekten terör meselesinin bitmesini istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Eğer terör olmasaydı Türkiye'de ne olurdu, 32 bin kişi ölmüş, yaklaşık 1 trilyon dolara yakın kaybımız olmuş. Bir tane insanın ölmesinden daha büyük facia olmaz. Ama onu bir tarafa bırakıp Türkiye'nin bu teröre kaptırdığı ekonomik gücü, kalkınmasına harcasaydı ne olurdu biliyor musunuz? Şu anda bizim uzaya gönderdiğimiz Göktürk-2 uydusunu biz 20 sene evvel gönderirdik ve yüzde yüz yerli malımız olarak gönderirdik. Dünya piyasalarında herkesin söz ettiği 3 tane otomotiv markası olurdu. Biz yerli otomotiv yapmayı daha yeni düşünüyoruz. Türkiye bugün Boeingler seviyesinde sivil havacılıkta güçlü uçaklara sahip olurdu, Türkiye en az dünya çapında bir kaç tane bilgisayar markasına sahip olurdu. Ama biz bunları yapamadık. Çünkü birileri istedi diye bu ülkenin çocuklarını bu girdabın içine soktular. Şimdi bundan çıkacağız. Allah'ın izniyle, eğer bir provokasyon olmazsa buradan çıkacağız. Bu millet bizden bunu bekliyor. Büyük çoğunluğu bunu bekliyor.'' Kurtulmuş, ana dilde savunma hakkının Meclis'ten geçtiğini hatırlatarak, ''PKK'nın bugün kullanabileceği bir argümanı kalmadı. Zaten mücadele edecek bir gücü de kalmadı. İnşallah sonuç elde edilir ve Türkiye'de halkımız ciddi süreçler içerisinde selameti görmüş olur. Biz bir daha bu oyuna düşmeyeceğiz. Biz hepimiz Adem'in torunlarıyız, hepimiz Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (sas) ümmetiyiz. Hepimiz Adem'in soyundanız, hepimiz insanız, hepimiz yaradılışta aynıyız. İnşallah bu milletin ferasetiyle, hiç bir provokasyona meydan bırakılmadan, bu memlekette bu süreç kardeşlik içerisinde tamamlanacak, bitirilecektir.'' diye konuştu.