Hasan Celal Güzel: 28 Şubat Demirel’in Desteğiyle Yapılmış Bir Darbedir
Eski bakanlardan gazeteci-yazar Hasan Celal Güzel, 28 Şubat post-modern darbesinin dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in desteğiyle olduğunu söyledi.
Ankara’da Adaleti Savunanlar Derneği’nin (ASDER) ‘28 Şubat’ konulu panelinde konuşan Hasan Celal Güzel, döneme ait bir de anısını paylaştı. Güzel, “28 Şubat sürecinde darbe yapacaklarını öğrendim. Gittim dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’la görüştüm. O da her zaman ki iyi niyetiyle ‘Yok öyle bir şey yapamazlar’ dedi.
Sonra ben de gittim Süleyman Demirel’le konuştum. Konuşmaz olaydım. Meğer farkına varmadan adamı uyarmışım. Bak haberimiz oldu önlemini al demişim.” diyerek 28 Şubat darbesinde Demirel’in etkisinden bahsetti. "TÜRKİYE’DE İRTİCA HİÇBİR ZAMAN OLMADI"Türk hukukunda hiç zaman ‘irtica’ lafının olmadığına dikkat çeken yazar Güzel, “28 Şubat’ta 100’den fazla davada yargılandım. Hepsinde irtica suçlamalarıyla karşılaştım. Halkı hiçbir zaman beğenmeyen, inanışlarını beğenmeyen, birkaç cümle yabancı kelime bilip, sözüm ona kendini aydın gösteren azınlık bir grubun uydurduğu bir şey irtica. İrticayı her zaman bahane olarak kullandılar. Böyle bir tehlikenin olmadığını kendileri de bildiği için bunu kullandılar. Darbelerle ilgili genel bilgiler veren Güzel, “1960 darbesi olmasaydı, o dönemde Türkiye’de 2000 yılında kişi başına düşen milli gelirin 10 katına sahip olacaktı." dedi.
"ORDUNUN ZAYIFLADIĞI YOK"Darbelerle karşı çıkarak ordunun zayıfladığını ileri sürenlere, "Ordunun zayıfladığı falan yok." diye cevap veren Güzel, ‘peygamber ocağı’ olarak nitelendirilen ordunun sevilmeme imkânının olmadığını vurguladı. Milletin değerlerini koruyan askerin peşinden gideceğini kaydeden Güzel, ancak milletin vergisiyle silah alıp milleti nişan alan askere saygı duymayacağını, onun asker olmayıp bir eşkıya olduğunu kaydetti.
Türkiye’de darbeyle mücadele konusunda ciddi ilerlemeler kaydedildiğini ifade eden Güzel, yapılanların yeterli olmadığına, Türkiye’de hala darbe tehdidinin varlığına dikkat çekti.
"APO’YLA GÖRÜŞÜLMESİNE BEN DE KARŞIYIM"Başbakan Erdoğan’ın muhtıralara direnen ilk başbakan olduğuna dikkat çeken Güzel, “Başbakanı birçok yönüyle destekliyorum. Ancak benim de eleştirdiğim noktalar var. Örneğin Apo’yla görüşmelerini ben de tasvip etmiyorum.” diye konuştu.
Sonra ben de gittim Süleyman Demirel’le konuştum. Konuşmaz olaydım. Meğer farkına varmadan adamı uyarmışım. Bak haberimiz oldu önlemini al demişim.” diyerek 28 Şubat darbesinde Demirel’in etkisinden bahsetti. "TÜRKİYE’DE İRTİCA HİÇBİR ZAMAN OLMADI"Türk hukukunda hiç zaman ‘irtica’ lafının olmadığına dikkat çeken yazar Güzel, “28 Şubat’ta 100’den fazla davada yargılandım. Hepsinde irtica suçlamalarıyla karşılaştım. Halkı hiçbir zaman beğenmeyen, inanışlarını beğenmeyen, birkaç cümle yabancı kelime bilip, sözüm ona kendini aydın gösteren azınlık bir grubun uydurduğu bir şey irtica. İrticayı her zaman bahane olarak kullandılar. Böyle bir tehlikenin olmadığını kendileri de bildiği için bunu kullandılar. Darbelerle ilgili genel bilgiler veren Güzel, “1960 darbesi olmasaydı, o dönemde Türkiye’de 2000 yılında kişi başına düşen milli gelirin 10 katına sahip olacaktı." dedi.
"ORDUNUN ZAYIFLADIĞI YOK"Darbelerle karşı çıkarak ordunun zayıfladığını ileri sürenlere, "Ordunun zayıfladığı falan yok." diye cevap veren Güzel, ‘peygamber ocağı’ olarak nitelendirilen ordunun sevilmeme imkânının olmadığını vurguladı. Milletin değerlerini koruyan askerin peşinden gideceğini kaydeden Güzel, ancak milletin vergisiyle silah alıp milleti nişan alan askere saygı duymayacağını, onun asker olmayıp bir eşkıya olduğunu kaydetti.
Türkiye’de darbeyle mücadele konusunda ciddi ilerlemeler kaydedildiğini ifade eden Güzel, yapılanların yeterli olmadığına, Türkiye’de hala darbe tehdidinin varlığına dikkat çekti.
"APO’YLA GÖRÜŞÜLMESİNE BEN DE KARŞIYIM"Başbakan Erdoğan’ın muhtıralara direnen ilk başbakan olduğuna dikkat çeken Güzel, “Başbakanı birçok yönüyle destekliyorum. Ancak benim de eleştirdiğim noktalar var. Örneğin Apo’yla görüşmelerini ben de tasvip etmiyorum.” diye konuştu.