Kılıçdaroğlu’nun Açıklamaları
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kabine değişikliğine ilişkin, "İsterse Bakanlar Kurulunun tamamı değişsin.
Artık bu hükümet Türkiye’ye güven vermiyor. Yolsuzluğa bulaşan bir siyasal iktidarın Türkiye’ye güven vermesi mümkün değildir" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TMMOB Makine Mühendisliği Odası’nın 2013 Sanayi Kongresi'ne katıldı.
Kongredeki konuşmasında İstanbul’daki operasyona değinen Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Kabine değişikliği olabileceği belirtiliyor ama sadece bu soruşturmada ismi geçen 4 bakan değil, 8 bakanda olabileceği düşünülüyor. Neden böyle bir şeye gereksinim duyulmuş olabilir” sorusuna Kılıçdaroğlu, “İsterse Bakanlar Kurulunun tamamı değişsin. Artık bu hükümet Türkiye’ye güven vermiyor. Yolsuzluğa bulaşan bir siyasal iktidarın Türkiye’ye güven vermesi mümkün değildir. Yolsuzluğu savunan, yolsuzluk dosyalarını kapatmaya çalışan bir Başbakan’ın Türkiye’ye vereceği hiçbir şey yoktur. Bakın savcılar için engel getiriliyor. Polis şefleri görevden alındı. Ne yaptı bu insanlar? Yasaların gereğini yaptılar. Siyasal iktidar bütün ağırlığıyla yasaların gereğini yapan polislerin üzerine abandı. Savcılar engellenmeye çalışıyor. Biz bu olayı takip ediyoruz. Medyadan özel isteğim lütfen bu olayı yakından takip edin. Kapatmak isteyeceklerdir, kapatacaklardır. Bakanları değiştirdik, bakanlar değiştirilmez. Bakanlar istifa etmek zorundadır. Bakanların fezlekesi geldiği zaman, onlar dosyaları açıldığı zaman yüce divana gitmek zorundadır. Tüyü bitmemiş yetimin hakkının hesabının sorulması gerekir. Demokrasinin kuralı budur. Bu kışta evine kömür alamayan var, evine ekmek götüremeyen var. Bunlar dolarları mezarlarıyla öbür dünyaya mı götürecekler. Birileri bunun hesabını sormayacak mı” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun dün ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin residenceinde gerçekleşen yemeğin zamanlamasının dikkat çektiğini ve görüşmede yolsuzluk operasyonu ile Büyükelçi’nin olayları Gezi olaylarına benzettiği iddialarını soran gazetecilere Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Daha önce Amerika’dan döndükten sonra böyle bir yemek yeme tarihi belirlenmişti ama bu tamamen tesadüfen o güne geldi. Yoksa bu olaylarla bağlantılı özel bir toplantı ya da yemek değil. Hayır efendim Gezi olayları ayrı, bu olay ayrı arkadaşlar. Gezi olaylarında insanlar demokrasi ve özgürlük istiyordu. Burada da yolsuzlukların üstü kapatılmak isteniyor. Birisi ak birisi kara, yakından uzaktan hiçbir ilgisi yok.”
Poliste görevden almaların devam edebileceği yönündeki haberlerin olduğunu ve Ankara’da emniyet müdürlerinin yerlerinin değiştirileceği ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Niye değiştiriyorlar? Yolsuzluk dosyaları ortaya çıkmasın diye. Niye değiştiriyorlar? Biz bir şeyler yapıyoruz diye. Adı yolsuzluğa bulaşmış bir İçişleri Bakanı’nın yaptığı bütün eylemler, bütün işlemler gayri meşrudur. Bu İçişleri Bakanı olduğu sürece yapılan bütün atamalar gayri meşrudur. Bana neden haber verilmedi diyor. Senin oğlunla ilgili gelip sana haber verecekler, sende oğluna haber vereceksin. Bu milletin aklıyla alay etmek demektir. Böyle bir şey olabilir mi? Hukuk onlara haber verilmemesini öngörüyor. HSYK’nın bu konuda genelgeleri var. Bu konuda yönetmelik var. Soruşturmanın gizliliği kuralı var. Hırsıza haber verilir mi önceden. Neden bana haber vermedin, bende önlem alacaktım diyor” dedi
Kaynak: İHA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TMMOB Makine Mühendisliği Odası’nın 2013 Sanayi Kongresi'ne katıldı.
Kongredeki konuşmasında İstanbul’daki operasyona değinen Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Kabine değişikliği olabileceği belirtiliyor ama sadece bu soruşturmada ismi geçen 4 bakan değil, 8 bakanda olabileceği düşünülüyor. Neden böyle bir şeye gereksinim duyulmuş olabilir” sorusuna Kılıçdaroğlu, “İsterse Bakanlar Kurulunun tamamı değişsin. Artık bu hükümet Türkiye’ye güven vermiyor. Yolsuzluğa bulaşan bir siyasal iktidarın Türkiye’ye güven vermesi mümkün değildir. Yolsuzluğu savunan, yolsuzluk dosyalarını kapatmaya çalışan bir Başbakan’ın Türkiye’ye vereceği hiçbir şey yoktur. Bakın savcılar için engel getiriliyor. Polis şefleri görevden alındı. Ne yaptı bu insanlar? Yasaların gereğini yaptılar. Siyasal iktidar bütün ağırlığıyla yasaların gereğini yapan polislerin üzerine abandı. Savcılar engellenmeye çalışıyor. Biz bu olayı takip ediyoruz. Medyadan özel isteğim lütfen bu olayı yakından takip edin. Kapatmak isteyeceklerdir, kapatacaklardır. Bakanları değiştirdik, bakanlar değiştirilmez. Bakanlar istifa etmek zorundadır. Bakanların fezlekesi geldiği zaman, onlar dosyaları açıldığı zaman yüce divana gitmek zorundadır. Tüyü bitmemiş yetimin hakkının hesabının sorulması gerekir. Demokrasinin kuralı budur. Bu kışta evine kömür alamayan var, evine ekmek götüremeyen var. Bunlar dolarları mezarlarıyla öbür dünyaya mı götürecekler. Birileri bunun hesabını sormayacak mı” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun dün ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin residenceinde gerçekleşen yemeğin zamanlamasının dikkat çektiğini ve görüşmede yolsuzluk operasyonu ile Büyükelçi’nin olayları Gezi olaylarına benzettiği iddialarını soran gazetecilere Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Daha önce Amerika’dan döndükten sonra böyle bir yemek yeme tarihi belirlenmişti ama bu tamamen tesadüfen o güne geldi. Yoksa bu olaylarla bağlantılı özel bir toplantı ya da yemek değil. Hayır efendim Gezi olayları ayrı, bu olay ayrı arkadaşlar. Gezi olaylarında insanlar demokrasi ve özgürlük istiyordu. Burada da yolsuzlukların üstü kapatılmak isteniyor. Birisi ak birisi kara, yakından uzaktan hiçbir ilgisi yok.”
Poliste görevden almaların devam edebileceği yönündeki haberlerin olduğunu ve Ankara’da emniyet müdürlerinin yerlerinin değiştirileceği ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Niye değiştiriyorlar? Yolsuzluk dosyaları ortaya çıkmasın diye. Niye değiştiriyorlar? Biz bir şeyler yapıyoruz diye. Adı yolsuzluğa bulaşmış bir İçişleri Bakanı’nın yaptığı bütün eylemler, bütün işlemler gayri meşrudur. Bu İçişleri Bakanı olduğu sürece yapılan bütün atamalar gayri meşrudur. Bana neden haber verilmedi diyor. Senin oğlunla ilgili gelip sana haber verecekler, sende oğluna haber vereceksin. Bu milletin aklıyla alay etmek demektir. Böyle bir şey olabilir mi? Hukuk onlara haber verilmemesini öngörüyor. HSYK’nın bu konuda genelgeleri var. Bu konuda yönetmelik var. Soruşturmanın gizliliği kuralı var. Hırsıza haber verilir mi önceden. Neden bana haber vermedin, bende önlem alacaktım diyor” dedi