Geleneksel Sanatlar Otistik Çocukları ve Sanatçıları Buluşturdu

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Otistikler Derneği ve Şeker Sanat Evi’nin düzenlediği “Otizmi Tezhip ve Minyatür ile Çizmek” sergisinin açılışı Köksal Toptan’ın katılımıyla 9 Aralık günü gerçekleşti.


Otistik çocuklar ile sanatçıların bir araya geldiği sergide, otistik çocukların eserleri geleneksel Türk sanatları minyatür ve tezhip ile buluşması sonucu ortaya çıktı. Yeni Yüzyıl Üniversitesi Dr. Azmi Ofluoğlu Yerleşkesi’nde gerçekleşen serginin açılışına Milli Eğitim Eski Bakanı, 23. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Milletvekili Köksal Toptan, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Günseli İşçi, Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Yeni Yüzyıl Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nevin Eracar, Şeker Sanat Evi Kurucu, Tezhip ve Minyatür Sanatçısı Sabriye Şeker başta olmak üzere çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nevin Eracar, “Bütün bu buluşmayı sağlamamızda bize en birinci destek olan gençler, aileleri ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Günseli İşçi, Rektörümüz Prof. Dr. Hüsnü Gündüz, Mütevelli Heyet Başkan ve Başkan Yardımcısı Azmi Ofluoğlu ve Ekrem Çalkılıç, Dekan yardımcılarım ve bu projenin gerçekleşmesinde çalışan bütün ekibe teşekkür ederim. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı sırasında özellikle engellilerin yaşama katılımı, özel eğitim ve engelli eğitimi konusunda ilkleri düşünmüş ve başarmış Köksal Toptan’a da teşekkür ederim. Bunların en başında Özel Eğitim Daire Başkanlığı’nın Genel Müdürlük düzeyine yükseltilmesidir. Milli Eğitim’in bünyesinde özel eğitimin temsili o günden sonra değişmiştir” ifadelerini kullandı.

Otistik sanatçıların düzenlediği bu serginin çok anlamlı olduğunu ifade eden Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Günseli İşçi, “Sanat dünyayı ve kendimizi başka bir gözle görmenin aracıdır. Yani sanatçı bize bir şey iletirken biz de kendimize bakarak kendimizle ilgili bilgiler ediniriz. Geleneksel sanatımıza bu şekilde bakılması, kendimizi bir başka gözle değerlendirmenin aracıdır. Bu yüzden çok önemli ve çok değerli bir sergi olduğunu düşünüyorum. Alanında ilk olan bu serginin düzenlenmesine katkıda bulunan mütevelli heyeti başkanımıza, başkan yardımcımıza, rektörümüze, kurumsal iletişim ofisinde çalışan arkadaşlarımıza, Psikoloji Kulübü’ne, bu işin ortaya çıkmasına sebep olan Şeker Sanat Evi ve bu serginin sanatçılarına teşekkür ediyorum. Otistik sanatçılarımız ve onlarla birlikte çalışan sanatçılarımız olmasaydı bugün burada bulunamazdık. Ayrıca bu serginin öncülüğünü yapan Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nevin Eracar’a da çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

Bu sergiye ev sahipliği yapmanın vicdani bir huzur verdiğini ifade eden Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “Kuşkusuz emeği geçenler, alın teri dökenler ve bu meşakkatli süreç içinde paydaş olanlar takdirin en büyüğünü hak ediyor. Ülke olarak ihtiyaç duyduğumuz, değerlerimiz ve inançlarımızla her daim bizi var eden şey sevgidir. O sevginin ışıklarını burada görmek ve zihinle buluşmayı başaran bir etkinlik olması bakımından çok önemli” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN ENGELLİLER SORUNU YOKMUŞ GİBİ DAVRANIYORDUK”
İçinde otizmlilerin de bulunduğu engellilerin sorunları en yetkili ağızların dile getirildiğini ifade eden Milli Eğitim Eski Bakanı, 23. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Milletvekili Köksal Toptan, “Bunu konuşabildiğimize şükretmek istiyorum. Çünkü çok uzak olmayan bir tarihte sanki Türkiye’nin engelliler sorunu yokmuş gibi davranıyorduk. Dünyada nüfusu yüzde 10 ile 12’sinin engelli olduğunun bilimsel verilerle ortaya koyulduğu günümüzde Türkiye’de bu oran sanki sıfırmış gibiydi. Ama biraz içine girince çok önemli bir gerçekle karşı karşıya kaldığımızı fark ettik. Anayasa’da engelli olarak değerlendirilen kişilere verdiği anayasal hakların bu kişiler tarafından kullanılmadığını, kullanılamadığını ve kullandırılmadığını gördük. İşte o günden beri Türkiye’de bir taraftan devlet ve bakanlıklar, diğer taraftan sayısı 3 bine yaklaşan vakıf ve dernekler kendilerini bu alan vakfetmiş durumdalar. Bundan mutluluk duyuyorum. Engellilik duyguları ortadan kaldıran bir şey değil. Engelli bireylerin eğitimi, bu çocukların içindeki güzellikleri, sıkıntıları, sorunları dışa vurabilmesini ve toplumun diğer kesimleriyle kaynaşmasını sağlamasını bize sağladı. Sanat bu araçlardan biridir ve bana sorarsanız da birincisidir. Sanat yoluyla eğitim burada çok büyük bir önem taşımaktadır. İletişim engelli bireylerin en önemli sorunu. İletişimi sağlayabildiğimiz ölçüde bu çocuklarımızı toplumun diğer kesimleriyle buluşmasını, uyuşmasını ve kaynaşmasını da sağlamış oluruz” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından serginin açılışı ve müzik dinletisi gerçekleştirildi.

Sergi, katılımcıların büyük beğenisi topladı.
Kaynak: İHA