5.istanbul Edebiyat Festivali

Türkiye Yazarlar Birliği tarafından düzenlenen 5’inci İstanbul Edebiyat Festivalinde konuşan birliğin onursal başkanı Mehmet Doğan, “Ana dilde eğitime karşı değilim ama asıl olan anadilde değil, yaşadığımız ülkenin yaygın dilinde eğitim görmektir” dedi.

Doğan, dershane konusunda ise sağduyu çerçevesinde çözülmesi gerektiğini belirtti.


5’inci İstanbul Edebiyat Festivali, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul şubesinde gerçekleşti. Geçen yıl "Tasavvuf ve Edebiyat İlişkisi"nin ele alındığı edebiyat festivalinde bu yıl "Ustaların İzinde" teması işlendi. Edebiyat ve kültür dünyasında ayrı bir yere sahip olan Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu, Cemil Meriç, Sezai Karakoç ve Nuri Pakdil'in anıldığı festivale katılım oldukça yoğundu.

Festivalin açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye Yazarlar Birliği Onursal Başkanı Mehmet Doğan’ın gündeminde anadilde eğitim ve dershaneler konusu vardı. Doğan, Ben ana dilde eğitime karşı değilim. Herkes istediği dilde eğitim görür. Hangi dilde istiyorsa görür. Yoksa da devlet o dillerle ilgili bir öğretim planlaması yapar. Ama aslolan anadilde öğretim değil, o ülkenin yaygın, kültür ve medeniyet dilinde eğitim görmektir. Bu eğitim herkes almalıdır. Ondan sonra isteyen istediği dilde öğretim yapar. Anamızdan öğrendiğimiz birkaç bin kelime bizi bütün hayat boyunca takip eder. Ama biz bununda ötesinde yüz binlerce kelimelerle konuşulan bir dilde öğretim görmeliyiz” dedi.

Dershaneler meselesinin yeni bir mesele olmadığını belirten Doğan, “Bu neredeyse yarım asırlık bir meseledir. Dershane eğitim sisteminin zaafları üzerinde kurulmuş bir kurumdur. Eğitim sistemi gerçekten başarılı olsaydı, maarif gerçekten vazifesini yapsaydı, dershane olmazdı. Ama bir dershane vakası ile karşı karşıyayız. Bizim zamanımızda dershane çok yaygın değildi ama bizden sonra hepimiz çocuklarımızı dershanelerde okuttuk. Öyle veya böyle bütün çocuklarımız dershanelerden geçti. Bugün yapılması gereken öncelikle milli eğitimin ıslah edilmesidir. Maarif reformudur. Maarifte reform yaptınız zaman, eğitim sistemini gerçek anlamda yerine oturttuğunuz zaman zaten insanlar dershaneye ihtiyaç hissetmez. Önemli olan bu konuyu sağduyu ile çözmektir” ifadelerini kullandı.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise “Öncelikle beş büyüğümüzü rahmetle anmak istiyorum. Onlar bizim gönül ve fikir dünyamızda bizi besleyen en güzel gıdaları hazırladılar. Ömürleri insanların ve bu toplumun ruhunu iyi geliştirebilmek için en güzel gıdalar olan edebiyatta sanatta şiirde farklı güzellikleri meydana getirebilmek için çile çektiler” dedi.

Vali Mutlu konuşmasının devamında, “Bugün artık milletlerin gücünün ekonominin ötesinde kültürde sanatta bir yumuşak güç olarak da algılanmaya başladığını özellikle belirtmek istiyorum. İstanbul’da bu manada bir kültür merkezidir. Bunu daha da arttırabilmek, yazarlarımızın, şairlerimizin, sanatçılarımızın fikir dünyasının gelişmesi ile olacak. Dünyada artan gücümüzü daha da arttırmak için edebiyat ve sanat dünyamızın güçlenmesi konusunda daha fazla çaba göstermeliyiz” dedi.

Kaynak: İHA