Gerekçeli Karar: Farklı Balyoz Delilleri Birbirini Tamamlar Nitelikte

Balyoz davasının gerekçeli kararında, dava dosyasına farklı zamanlarda giren delillerden bir kısım belgelerin birbirleri ile aynı olduğu belirtildi.Ayrıca Mehmet Baransu tarafından savcılığa teslim edilen belgelerin asıllarının, Genelkurmay Başkanlığınca askeri birimlerde bulunduğu ve dijital deliller arasında yer almasının, sanıkların iddialarının aksine mahkemede tam bir kanaat oluşturduğu anlatıldı.

Balyoz davasının açılmasına yol açan, gazeteci Mehmet Baransu tarafından savcılığa teslim edilen 2 bin 229 adet yazılı belge, Gölcük Donanma Komutanlığı'ndan elde edilen deliller ile Eskişehir'de Hakan Büyük'te ele geçirilen dijital deliller arasındaki taranmış belgelerin bir kısmının birbirinin aynı olduğu bilgisi verildi.

Ayrıca Mehmet Baransu tarafından teslim edilen belgelerden bazılarının 12 Eylül 1980 askeri darbesine ilişkin belgeler olduğu, içerik ve başlıkları dikkate alındığında Balyoz Harekat Planı ekindeki belgelerin de bunlardan etkilenilerek oluşturulduğunun anlaşıldığı değerlendirmesi yapıldı. Gerekçeli kararda, "Başka bir anlatımla 12 Eylül 1980 askeri darbesinde kullanılan askeri planlar, sanıklar tarafından Balyoz Harekat Planının hazırlanmasında da baz alınmıştır." denildi. Bu tespit ile ilgili olarak sanık Süha Tanyeri'nin el yazısı notlarında 'Komutana arz' belgesinde de açıkça belirtildiği ifadesine yer verildi.

12 Eylül 1980 dönemine ilişkin 'Hassas kamu tesisleri, İstanbul'da bulunan yüksek öğretim yurtları, İstanbul'da yayınlanan gazeteler-dergiler, İstanbul'da faaliyet yürüten vakıflar-dernekler-sendikalar, kamu kurumlarından temin edilecek araçlar, arama yapılacak yerler, gözaltına alınacak şahıslar' ifadelerinin geçtiği birçok belgenin, Balyoz Harekat Planı ekleri ile uyuştuğu belirtildi.

'DELİLLERİN DOĞRULUĞU, TAM BİR KANAAT OLUŞTURMUŞTUR'
Baransu tarafından teslim edilen yazılı belgeler ile asıllarının Genelkurmay Başkanlığı tarafından askeri birimlerde bulunduğu belirtilen taranmış belgelerin dijitaller içerisinde yer alması, delillerin doğruluğu konusunda sanıkların aksi yöndeki savunmalarını bertaraf ederek mahkemede tam bir kanaat oluşturmuştur .