31 yaşındaki zanlıda barut izi bulundu...

Fransa'nın başkenti Paris'te PKK'lı 3 kadının suikasti ile ilgili sürdürülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 2 şüpheliden 1'inin tutuklama talebiyle adliyeye sevk edileceği öğrenildi.

31 yaşındaki zanlıda barut izi bulundu...
Kürdistan Enformasyon Merkezi'nde 3 kadının öldürülmesiyle ilgili gözaltına aldığı iki şüpheliden birinin paltosunda barut izine rastladı. 1982 doğumlu bu kişinin, Mart 2012'de Eyfel Kulesi'nde “Öcalan'a özgürlük” eylemine de katıldığı belirlendi. Fransız polisi, boş kovanlardan birinde,3 kadına ait olmayan bir DNA buldu.

PKK'lı Sakine Cansız, Leyla Söylemez ve Fidan Doğan'ın Kürdistan Enformasyon Merkezi'nde güpegündüz öldürüldüğü olayla ilgili perşembe iki kişiyi gözaltına alan Fransız polisi, aradığı ilk unsurları buldu. Bunlardan biri, boş kovanlardaki DNA, diğeri ise şüphelilerden birinin paltosundaki barut izi oldu.

Journal du Dimanche gazetesi dün “İki şüpheli Kürt ve bir DNA” başlıklı bir haber yayımladı. Habere göre cinayetlerin işlendiği dairede bulunan bir boş kovanda, öldürülen 3 kadına ait olmayan bir DNA izine rastlandı. Bulunan DNA'nın, Fransa ve diğer ülkelerin polis teşkilatlarının DNA arşivindeki örneklerle kıyaslanacağı belirtildi. Ancak “eksik” diye tanımlanan numunenin durumunun, kapsamlı bir analize izin vermediği ifade edildi. Fransa'da akşam yayınlanan 20minutes gazetesine göre de, bu DNA'nın kime ait olduğu, gözaltılar sona ermeden açıklanmayacak.

SİYAH PALTODAKİ DELİL

20minutes ayrıca, gözaltındakilerden birinin siyah paltosunda barut izine rastlandığını yazdı. 31 yaşındaki şüphelinin Mart 2012'de Eyfel Kulesi'nin ikinci katını işgal ederek “Öcalan'a özgürlük, Kürdistan'a özgürlük” pankartı açan eylemciler arasında olduğu tespit edildi.

46 DAKİKANIN ESRARI

Gazeteye göre, güvenlik kamera görüntülerinde, binaya elinde çantalarla girip çıktığı görüldüğü öne sürülen bu şüphelinin, polis sorgusunda olay gecesi 46 dakika nerede olduğunu açıklayamadığı belirtildi. Gazeteye göre, görgü tanıklarının ifadeleri, bu şüphelinin anlatımıyla çelişiyor. Bu 46 dakikalık periyot, “suikastine saatine denk geliyor olabilir.”

KADINLARLA SORUNU VAR

Bu arada aynı kişinin psikolojik durumu hakkında da şüphelerin olduğu belirtiliyor. Gazeteye konuşan kaynaklara göre, bu kişi kadınlardan hazzetmiyor: ““Kadınlarla bir sorunu var. Reddedilmeyi kabul edemiyor.” Kaynaklar, olayın örgüt içi bir hesaplaşmanın yanı sıra, bireysel bir aşk skandalı da olabileceği ihtimalin dışlanmadığını belirtiyor.

SİLAH SAYISI BELİRSİZ

Cinayetlerde kaç silah kullanıldığına ilişkin resmi açıklama yapılmadı. Medyada çıkan haberler, üç kurbanın da tek silahla öldürüldüğü iddiasını taşıyordu. Polis kaynaklarına göre bu iddia, suikastlerin gerçekleşme biçimine en uygun senaryoya denk
düşüyor.

‘ADALETİN MERKEZİ'NDE SORGULANIYORLAR

Paris'teki soruşturma, Fransa'da organize suç örgütlerini araştıran “adli polis” tarafından yürütülüyor. Adli polisin iki ayrı kolu olan Terörle Mücadele Alt Birimi (SDAT) ve Terörle Mücadele Birimi (SAT) tarafından ortaklaşa yürütülen soruşturma gereği, gözaltındaki iki kişi, Paris'te bu tür operasyonların merkezi konumunda bulunan ve herkes tarafından bilinen efsanevi 36, Quai des Orfèvres adresinde sorgulanıyor. Bu adresle aynı adı taşıyan ve başrolünde Gerard Depardieu'nün oynadığı, Paris'in organize ve terör suçlarını konu alan 2004 yapımı film, Türkçe'ye “Adaletin Merkezi” diye çevrilmişti.

Baş şüpheli polise önce kendi gitmiş

Soruşturmaya yakın kaynaklardan edinilen bilgilere göre gözaltındakilerden biri Sivaslı, diğeri Muşlu. Her ikisi de Paris'in Villiers le Bel banliyösünde aynı evde kalıyor. Fransız polisinin, çelişkili ifadeleri nedeniyle baş şüpheli olarak gördüğü 1982 doğumlu Sivaslı olanın, Sakine Cansız'ın bürokratik işlerini takip ettiği ve olay öncesi, saat 11.00'de Cansız'ı Kürdistan Enformasyon Bürosu'na bıraktığı belirtildi. İddiaya göre, Kürt Dernekleri Federasyonu'nun “olayla ilgisi bilgi sahibi olanlar polise gidip anlatsın” çağrısı üzerine Sivaslı şüpheli de, o gün Cansız'ı bırakmasına ilişkin detayları polise aktarıp, evine dönmüş. Ancak polis, ifadesinde çelişki bulduğu için ev arkadaşıyla birlikte şüpheliyi gözaltına almış. Polisin ‘psikolojik bozukluk' diye ifade ettiği davranışlarının sara hastalığıyla açıklanabileceği belirtiliyor. Bu şüphelini tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilmesi bekleniyor.