Altınova’da Roman Vatandaşların Toki Tepkisi

Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Altınova beldesinde yaşayan Roman vatandaşlar, yetkililerinin kendilerine verdiği sözü tutmadığını söyleyerek tepki gösterdi.

Altınova’da Roman Vatandaşların Toki Tepkisi
Altınova Selimiye Mahallesi Oto Gar arkasındaki çadırlarda yaşayan 75 hanelik yaklaşık 350 kişi zor şartlarda yaşam savaşı veriyor. Kendilerine sadece Roman oldukları için hiç kimsenin iş vermemesi nedeniyle tek geçim kaynaklarının hurda toplayıp, bu hurdaları satmak olduğunu kaydeden Roman vatandaşlar, 25 Haziran 2011 de TOKİ tarafından yapımına başlanan evlerinin 2012 yılının Mayıs ayı ortalarında teslim edilmesini beklerken, söz konusu inşaatların tamamlanmasına rağmen kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmemesine tepki gösterdi. TOKİ tarafından yapımına başlanan maliyeye ait yaklaşık 3 bin metrekarelik alan üzerindeki inşaatlarla, 3 kat olarak, en alt katında bodrum ve kalorifer dairesi 2+1 evler, 70 metrekarelik banyo ve tuvaleti içinde olan meskenlerin tamamlandığını belirten Roman vatandaşlar, her biri kaloriferli olduğunu söyledikleri 48 dairenin halen daha kendilerine teslim edilemediğini kaydetti.

Altınova’da derme çatma ve naylonlarla çevrili barakalarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan Roman vatandaşlar, TOKİ tarafından kendilerine geçtiğimiz yılın Mayıs ayında teslim edileceği vaat edilen 48 adet kaloriferli dairenin henüz inşaatına bile başlanmadığına dikkat çekerek, kış mevsiminin en ağır koşullarının yaşandığı bu günlerde çoluk çocuk verdikleri yaşam mücadelesine dikkat çekti. 2004 yılında, bir şafak operasyonuyla, çevik kuvvet polislerinin nezaretinde çadır ve barakalarının başlarına yıkıldığını hatırlatan Roman vatandaşlar 50 yılı aşkın bir süredir belde de yaşadıklarını vurgulayarak, kendilerine verilen sözlerin tutulmasını istedi. Altınova Beldesinde yaşayan romanlar adına konuşan Vedat Moral adlı vatandaş, yaşadıkları derme çatma çadırlarda her gece çoluk-çocuk donma tehlikesiyle sabahı zor ettiklerini vurgulayarak, artık bu koşullardan kurtulup, insanca yaşamak istediklerini belirtti.

8 yıl önce yıkılan evlerinin yerine yenisini yapılacağının vaadini verenlere gönderme yapan Moral, “2004 yılının Nisan ayı ortasında sabah saat 06.30’da jandarma ve polis robokoplarıyla yaşadığımız çadır kente bir şafak operasyonu düzenlenmişti. Bebelerimizi, çocuklarımızı yataklarından kaldırdık eşyalarımızı bile taşımaya fırsat kalmadan baraka ve çadırlarımız başımıza yıkıldı. O yıkım sırasında bize; Belediye Başkanı ve Kaymakam bize 6 ay gibi kısa sürede uygun bir arazide prefabrik ev, ortak su, ortak elektrik, ve WC yapılarak bizlere dağıtılacağının sözünü verdiler. Bizde hiç direnmeden burayı boşalttık. O günden bu yana bizi arayan soran olmadı. Ta ki yerel seçimlere kadar. Seçim öncesi bizleri oy uğruna sayanlar, çadırlarımıza hediye paketleriyle gelip çayımızı bile içiyorlar. bizi adam yerine koyuyorlar. Ama seçimler sona erdiğinde yüzümüze bile bakmıyorlar” diyerek adeta isyan etti.

Bu güne kadar resmi kurumlar bize verdikleri sözü tutmamalarından yakınan Vedat Moral, “Geçtiğimiz yıl, Başbakanlığın başlattığı roman açılımı toplantısında Kaymakam bey, ‘Evleriniz yapılacak her ay 100 lira taksit sizden, 100 lirası da Sosyal Yardımlaşma fonundan’ diyerek söz vermişti. Ama halen daha en ufak bir adım atılmış değil. TOKİ’nin yaptırdığı evler tamamlandı ama halen daha neyi bekliyorlar? Çadırda yaşam zor. Bebelerimiz, yaşlılarımız hasta oluyorlar. Başbakan Afrika’da yaşayan vatandaşlarla ilgileneceğine bizlere baksa 2013’ün Türkiye’si ortaya çıkar. Suriye’den gelen 150 bin mülteci bile bizden çok daha koşullara sahip” dedi.

“TEK SUÇUMUZ ROMAN OLMAK MI?” Altınovalı Romanlar adına konuşan Vedat Moral, “Biz burada doğduk, büyüdük. Ben Çanakkale’de askerlik yaptım. Çocuklarımızı vatani görevleri için ülkemizin topraklarını savunabilmeleri için büyük bir onur ve gururla askere gönderdik. Biz, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşıyor ve çadırlarımızda şeref duyduğumuz ülkemizin bayrağını asıyoruz. Vatanımız ve bayrağımız için canımızı veririz. Hurda toplayarak ekmek alıyor ve çoluk çocuğumuzla zor koşullarda yaşama tutunmaya çalışıyoruz. Bizlere acınmasını istemiyoruz. İş istiyoruz. Bir çok romanın, çocuklarının karnı aç. Üst baş yok. Ayakkabısı yok. Ama ülkemizde hayvan hakları savunucuları sokaktaki köpeğe bile sahip çıkarken, bizlere sahip çıkan yok” dedi.

Öte yandan, Altınovalı Romanların barındıkları çadırlarda küçük roman çocuklarının yakılan ateş başında toplanırken, Astım hastası Melahat Moral’in ise belediyeden temin ettiği ilaçlarla tedavisini tezat koşullarda sürdürüyor. Diğer yanda ise Hasan Maşa adlı vatandaş solunum cihazına bağlı sobası dahi yanmayan çadırda yaşam savaşı veriyor .
Kaynak: İHA