7. Uluslararası Türk Dili Kurultayı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Dilinde üstünlüğe erişememiş bir milletin kültür bakımından da gerçek bir üstünlüğe erişemeyeceğini hatırımızda tutmalıyız" dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Bilkent Otel'de düzenlenen 7. Uluslararası Türk Dili Kurultayı'nın açılışında konuştu.

Atatürk'ün dil çalışmalarının başarıya ulaşmasında önemli rol üstlendiğini belirten Arınç, kurultayların ilk üçünü Dolmabahçe Sarayı'nda topladığını, hazırlıklarıyla ve kurultayın içeriğiyle yakından ilgilendiğini söyledi.

Türk dili ve kültürünün ana damarını oluşturan eserlerin bu kurultaylarda verilen kararların ve ardından yürütülen kararlı çalışmaların sonucu olduğunu vurgulayan Arınç, bu konuda siyasi iradenin kararlılığının çalışmaların neticelenmesinde büyük rol oynadığını belirtti.

Bu kurultayda sunulacak çok değerli bildirilerin ışığında hızla yol almak istediklerini kaydeden Arınç, "Kurumlarımıza güveniyoruz ve hükümet olarak da kararlılıkla gereken desteği vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum" dedi.

Kurultaya 469 başvuru yapılmasının Türkçe'nin dünya dilleri arasındaki yerini ve kurultayın bilim dünyasındaki itibarını gösterdiğini ifade eden Arınç, başvurular arasından 206 bildirinin seçilmesinin de kurultayın niteliği açısından ipuçları verdiğini ve ilmi açıdan beklentiyi yükselttiğini belirtti.

Türk Dili Kurultayı'nda sunulacak bildirilerin konu başlıklarında özellikle Türk işaret dili ve etimoloji konularının konuşulacak olmasına memnun olduğunu ancak programı incelendiğinde Türk işaret dili üzerinde iki bildiri gördüğünü, bundan da üzüntü duyduğunu kaydeden Arınç, "Bir oturum bile açılamamış. Öyle anlaşılıyor ki böyle hayati bir konu yeterli sayıda araştırmaya konu edilememiş. Hükümetimizin başlattığı çalışmalar sonucu kısa süre önce kurumlarımızın işbirliğiyle hazırlanan Türk İşaret Dili Sözlüğü içerik ve hazırlanış bakımından bir ilk olma özelliği taşımaktadır. Ne kadar üzücü ki işitme engelli vatandaşlarımızın bu ihtiyacı bugüne kadar gözardı edilmiştir. Bugün bu ayıptan dönmemizi sağlayan Milli Eğitim Bakanlığımıza ve Türk Dil Kurumumuza teşekkür ediyorum. Şüphesiz ki bu alanda yapmamız gereken daha çok şey var. Türkiye Türkçesi'nin kapsamlı bir köken bilgisi sözlüğünün halen hazırlanamamış olması da büyük bir eksikliktir. Ancak Türk Dil Kurumu'nun bu yöndeki çalışmalara hız verdiğini biliyorum. Bu nedenle bu iki konunun Kurultay bağlamında ele alınıp konuşulmasını önemsiyorum" diye konuştu.

Bilim insanlarına "Hala geçmişin sorunlarını düşünen değil 10, 20, hatta 50 yıl sonra bilim dünyasının varacağı yeri görüp, öngörüler geliştirip, çalışma alanlarını belirlemek zorundayız. Geçmişin araçlarıyla geleceğe yürüyemeyeceğimiz açıktır. Burada sorumluluk sizlere düşmektedir" diye seslenen Arınç, geleceğin teminatı öğrencilerin bu noktalar dikkate alınarak yetiştirilmesinin, yeni konulara yönlendirilmelerinin ve ders programlarının buna göre düzenlenmesinin önemini vurguladı. Üniversitelerin projeleriyle hükümeti ve YÖK'ü zorlamasını isteyen Arınç, Türk Dil Kurumu'nun ihtiyaç olduğu halde yeterli sayıda araştırmaya konu olamamış alanları belirlediğini ve bu konulara yönelen genç bilim adamlarına burs verdiğini, bunun da önemli bir teşvik olduğunu söyledi.

Kaynak: İHA