Şehit Olan Onbaşı Ahmet Tosun İçin Memleketi Adana'da Tören Düzenlendi
Afyonkarahisar'daki patlamada şehit olan onbaşı Ahmet Tosun için memleketi Adana'da tören düzenlendi.
Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde düzenlenen törenin ardından uçakla İncirlik Hava Üssü'ne getirilen Tosun'un cenazesi buradan alınarak, Merkez Sabancı Camisi'ne götürüldü.
Burada düzenlenen törene, şehidin annesi Raziye, babası Celil, 5 aylık hamile olduğu öğrenilen eşi Seda Tosun, akrabaları ve yakınları ile Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Metin, AK Parti Adana milletvekilleri Necdet Ünüvar, Necati Çetinkaya, Mehmet Şükrü Erdinç, Ali Küçükaydın, Fatoş Gürkan, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, CHP Adana Milletvekili Ümit Özgümüş, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, 6. Mekanize Piyade Tümen ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Sezai Bostancı, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, siyasi parti temsilcileri, askeri yetkililer ve vatandaşlar katıldı.
Şehit Ahmet Tosun'un cenaze namazı öncesi İl Müftüsü Mehmet Gökce, cenazede herhangi bir slogan atılmasının dinen uygun olmadığını belirttikten sonra, cenaze namazını kıldırdı.
-Uhud şehidi Enes Bin Nadr'dan etkilenmiş-
Gökce, namazın ardından yaptığı konuşmada, dün akşam şehidin bir yakını ile konuştuğunu belirterek, şehit Tosun'un oğlu olursa ona Enes ismini vermeyi düşündüğünü anlattığını söyledi.
Şehit Ahmet Tosun'un bu ismi ''Uhud Savaşı''nda şehit olan Enes Bin Nadr'dan dolayı tercih ettiğini anlatan Gökce, şöyle devam etti:
''Şehidimiz Enes Bin Nadr'ın hikayesini okur. Savaş sonrası Enes Bin Nadr savaş meydanında aranır ama bulunamaz. Kız kardeşi geliyor ve Enes Bin Nadr hazretlerini parmaklarının ucundan teşhis ediyor. Gözleri oyulmuş, burnu ve kulakları kesilmiş ve üzerinde 80 küsur yara ile ruhunu Cenab-ı Hakk'a satmış cennet karşılığında Allah onu satın almış. Şehidimiz de bu hikayeyi okuduktan sonra 'Allah'ım bana bir evlat ver. Adını Enes koyayım. Bu kahramanın adını yaşatayım.' Şimdi öyle bir ruhun sahibi aynen Enes Bin Nadr gibi o özlemin, o hasretin içine girerek bizzat onunla kucaklaşmış oluyor. Şimdi belki Ahmet'imin de gözleri yok, kolları yok, ayakları belki kopmuş durumda. Enes Bin Nadr'ı kat kat geride bırakmış durumda. Yani yeryüzünde cesedinden hiçbir şey belki de kalmamış durumda. Şunu demek istiyorum. 'Enes Bin Nadr gibi yarabbim gözümü, kulağımı, ayağımı bedenimi feda ettim. Uçtu gitti, huzuruna geldim. Senin yoluna bunları feda ettim ve huzuruna geldim' diyebilecek bir kahramanın maneviyatı önünde, ruhu önünde bulunuyoruz.''
Törenin ardından şehit Amhet Tosun'un cenazesi defnedilmek üzere Çirişgediği köyüne götürüldü.
Bu arada, şehidin bilgisayar öğretmeni olduğu ve askerliğini kısa dönem olarak yaptığı öğrenildi.
Muhabir: Anıl Bağrık/Ömer Yıldız
Yayıncı: İsa Sansar
Kaynak: AA
Burada düzenlenen törene, şehidin annesi Raziye, babası Celil, 5 aylık hamile olduğu öğrenilen eşi Seda Tosun, akrabaları ve yakınları ile Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Metin, AK Parti Adana milletvekilleri Necdet Ünüvar, Necati Çetinkaya, Mehmet Şükrü Erdinç, Ali Küçükaydın, Fatoş Gürkan, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, CHP Adana Milletvekili Ümit Özgümüş, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, 6. Mekanize Piyade Tümen ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Sezai Bostancı, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, siyasi parti temsilcileri, askeri yetkililer ve vatandaşlar katıldı.
Şehit Ahmet Tosun'un cenaze namazı öncesi İl Müftüsü Mehmet Gökce, cenazede herhangi bir slogan atılmasının dinen uygun olmadığını belirttikten sonra, cenaze namazını kıldırdı.
-Uhud şehidi Enes Bin Nadr'dan etkilenmiş-
Gökce, namazın ardından yaptığı konuşmada, dün akşam şehidin bir yakını ile konuştuğunu belirterek, şehit Tosun'un oğlu olursa ona Enes ismini vermeyi düşündüğünü anlattığını söyledi.
Şehit Ahmet Tosun'un bu ismi ''Uhud Savaşı''nda şehit olan Enes Bin Nadr'dan dolayı tercih ettiğini anlatan Gökce, şöyle devam etti:
''Şehidimiz Enes Bin Nadr'ın hikayesini okur. Savaş sonrası Enes Bin Nadr savaş meydanında aranır ama bulunamaz. Kız kardeşi geliyor ve Enes Bin Nadr hazretlerini parmaklarının ucundan teşhis ediyor. Gözleri oyulmuş, burnu ve kulakları kesilmiş ve üzerinde 80 küsur yara ile ruhunu Cenab-ı Hakk'a satmış cennet karşılığında Allah onu satın almış. Şehidimiz de bu hikayeyi okuduktan sonra 'Allah'ım bana bir evlat ver. Adını Enes koyayım. Bu kahramanın adını yaşatayım.' Şimdi öyle bir ruhun sahibi aynen Enes Bin Nadr gibi o özlemin, o hasretin içine girerek bizzat onunla kucaklaşmış oluyor. Şimdi belki Ahmet'imin de gözleri yok, kolları yok, ayakları belki kopmuş durumda. Enes Bin Nadr'ı kat kat geride bırakmış durumda. Yani yeryüzünde cesedinden hiçbir şey belki de kalmamış durumda. Şunu demek istiyorum. 'Enes Bin Nadr gibi yarabbim gözümü, kulağımı, ayağımı bedenimi feda ettim. Uçtu gitti, huzuruna geldim. Senin yoluna bunları feda ettim ve huzuruna geldim' diyebilecek bir kahramanın maneviyatı önünde, ruhu önünde bulunuyoruz.''
Törenin ardından şehit Amhet Tosun'un cenazesi defnedilmek üzere Çirişgediği köyüne götürüldü.
Bu arada, şehidin bilgisayar öğretmeni olduğu ve askerliğini kısa dönem olarak yaptığı öğrenildi.
Muhabir: Anıl Bağrık/Ömer Yıldız
Yayıncı: İsa Sansar