Hilmi Özkök 9 yıl sonra ilk kez anlattı
Genelkurmay Eski Başkanı Hilmi Özkök: 1 Mart Tezkeresi geçseydi 25 bin askerle Irak'a girecektik.
Radikal Gazetesi'nden Murat Yetkin'e konuşan Genelkurmay Eski Başkanları'ndan Hilmi Özkök, 1 Mart Tezkeresi sürecinin detaylarını ilk kez anlattı.
Tezkerenin TBMM'de geçmiş olması halinde Türk Ordusu'nun 5 tugayla Irak'a gireceğini anlatan Özkök, 'Sınır boyunca, özellikle geçiş alanlarında tampon bölge kurulacaktı. Ve uzun süre orada kalacaktık' şeklinde konutşu.
İşte Yetkin'in köşesinde yer alan o satırlar
'HERKES PARASAL BOYUTA BAKIYORDU'
Peki, tezkere geçseydi ne olacaktı? Kürt sorunu bugün hangi durumda olabilirdi?
'Çok farklı olurdu. ABD ile çok güzel bir 'Mutabakat Muhtırası' hazırlamıştık. Pürüzler küçük ayrıntılardaydı. Herkes işin parasal boyutuna bakıyordu, ama para o kadar önem taşımıyordu; güvenlik ve idare boyutunda çok avantajlı olacaktık. Tezkere geçseydi Irak'a çok miktarda ('Çok miktar ne kadar demek?' soruma) yani 4-5 tugay (20-25 bin asker) Irak topraklarına girecekti. Zaten Özel Kuvvetlerimiz oradaydı, onlar da takviye edilecekti. Sınır boyunca, özellikle geçiş alanlarında tampon bölge kurulacaktı. Ve uzun süre orada kalacaktık. Hem geçişler kontrol altında olacak, hem de gerektiğinde harekâtı oradan sürdürecektik. Kürt meselesi ayrı bir konudur, ancak PKK konusunda bugünden çok daha avantajlı konumda olacağımızı söyleyebilirim. Tezkere geçmeyince, anlaşma da imzalanamadı. '
ABD TSK'YI SORUMLU TUTTU
Sonrasında şunlar oldu: ABD tezkerenin geçmemesinden o güne kadar her siyasi karara karışan Türk ordusunun bu defa karışmamasını sorumlu tuttu. Irak Kürtleri ABD'nin Irak'taki asli müttefiki haline geldi. Özel Kuvvetler'in varlığı 4 Temmuz Süleymaniye olayıyla son buldu. Bu ortam 1999'da Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının ardından dağınık duran PKK'nın canlanıp, Türkiye içinde can yakan eylemleri düzenlemesine zemin hazırladı. Özkök, ordu içindeki müdahaleci eğilimleri 2004'te sessizce temizlediğini sanıyordu, ama emeklilikler ardından konu sivil boyut kazandı.
DÖNÜM NOKTASI
Cumhurbaşkanlığına Abdullah Gül'ün seçilmesi üzerine 2007'de Yaşar Büyükanıt tarafından verilen muhtıra ve hükümetin ona cevabı dönüm noktası oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Büyükanıt'ı Dolmabahçe'ye çağırıp konuşmasının ardından başlayan Ergenekon/Balyoz süreci devam ediyor.
Suriye'deki iç savaş nedeniyle Irak'taki Kürt özerkliğinin gelişmesi ve Şemdinli'de son iki haftadır artık çatışma boyutundan çarpışma boyutuna sıçrayan gerilim nedeniyle Özkök'ün Irak krizine ilişkin söyledikleri ayrı bir önem kazanıyor.
Tezkerenin TBMM'de geçmiş olması halinde Türk Ordusu'nun 5 tugayla Irak'a gireceğini anlatan Özkök, 'Sınır boyunca, özellikle geçiş alanlarında tampon bölge kurulacaktı. Ve uzun süre orada kalacaktık' şeklinde konutşu.
İşte Yetkin'in köşesinde yer alan o satırlar
'HERKES PARASAL BOYUTA BAKIYORDU'
Peki, tezkere geçseydi ne olacaktı? Kürt sorunu bugün hangi durumda olabilirdi?
'Çok farklı olurdu. ABD ile çok güzel bir 'Mutabakat Muhtırası' hazırlamıştık. Pürüzler küçük ayrıntılardaydı. Herkes işin parasal boyutuna bakıyordu, ama para o kadar önem taşımıyordu; güvenlik ve idare boyutunda çok avantajlı olacaktık. Tezkere geçseydi Irak'a çok miktarda ('Çok miktar ne kadar demek?' soruma) yani 4-5 tugay (20-25 bin asker) Irak topraklarına girecekti. Zaten Özel Kuvvetlerimiz oradaydı, onlar da takviye edilecekti. Sınır boyunca, özellikle geçiş alanlarında tampon bölge kurulacaktı. Ve uzun süre orada kalacaktık. Hem geçişler kontrol altında olacak, hem de gerektiğinde harekâtı oradan sürdürecektik. Kürt meselesi ayrı bir konudur, ancak PKK konusunda bugünden çok daha avantajlı konumda olacağımızı söyleyebilirim. Tezkere geçmeyince, anlaşma da imzalanamadı. '
ABD TSK'YI SORUMLU TUTTU
Sonrasında şunlar oldu: ABD tezkerenin geçmemesinden o güne kadar her siyasi karara karışan Türk ordusunun bu defa karışmamasını sorumlu tuttu. Irak Kürtleri ABD'nin Irak'taki asli müttefiki haline geldi. Özel Kuvvetler'in varlığı 4 Temmuz Süleymaniye olayıyla son buldu. Bu ortam 1999'da Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının ardından dağınık duran PKK'nın canlanıp, Türkiye içinde can yakan eylemleri düzenlemesine zemin hazırladı. Özkök, ordu içindeki müdahaleci eğilimleri 2004'te sessizce temizlediğini sanıyordu, ama emeklilikler ardından konu sivil boyut kazandı.
DÖNÜM NOKTASI
Cumhurbaşkanlığına Abdullah Gül'ün seçilmesi üzerine 2007'de Yaşar Büyükanıt tarafından verilen muhtıra ve hükümetin ona cevabı dönüm noktası oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Büyükanıt'ı Dolmabahçe'ye çağırıp konuşmasının ardından başlayan Ergenekon/Balyoz süreci devam ediyor.
Suriye'deki iç savaş nedeniyle Irak'taki Kürt özerkliğinin gelişmesi ve Şemdinli'de son iki haftadır artık çatışma boyutundan çarpışma boyutuna sıçrayan gerilim nedeniyle Özkök'ün Irak krizine ilişkin söyledikleri ayrı bir önem kazanıyor.