Akordiyon İle Ömrünü Müziğe Adadı
İlerleyen yaşına rağmen akordiyonu ile nostaljik şarkıları enstrümantal müzik olarak sunan 75 yaşındaki Macit Tümay, yıllara adeta meydan okuyor.
1957 yılında genç bir delikanlıyken ünlü bestekâr Münir Nurettin Selçuk’un öğrencisi olarak konservatuvarda ders almaya başlayan Macit Tümay’a göre ruhun gıdası olan müzik kişinin hayat felsefesini pozitif yönde etkiliyor.
Bir ömrü müziğe adayan Tümay, bıkmadan, yorulmadan birçok organizasyonda görev alıyor. Elinde akordiyonu, başında şapkası, gözlerinin içi gülen, babacan tavırlarıyla girdiği her ortama pozitif enerji saçan Tümay, Adana’da bir alışveriş merkezinin terasında müzik dinletisi sunuyor. Mesleğinin mimari ressamlık olduğunu, ancak 20 yaşında bir delikanlıyken rüyasında akordiyon çalmayı öğrendiğini anlatan Macit Tümay, “Art arda bu rüyaları gördükten sonra kendimi bir gün konservatuvarda buldum.” dedi.
Türk musikisinin ünlü bestekârı Münir Nurettin Selçuk’un dört numaralı öğrencisi olma onurunu yaşadığını anlatan Macit Tümay, “Akordiyon benim hayatımdaki en yakın dostum oldu. Ondan hiç ayrılmadım, ölünceye kadar da ayrılmayacağım.’’ diye konuştu.
Aslen Hataylı olduğunu, ancak memleketinde kendisine ‘çalgıcı’ diyerek kız verilmeyince Adanalı bir hanımla evlendiğini belirten Macit Tümay, şunları kaydetti: “Eşimle çok mutluyum. İki çocuğumuz var. Biri mühendis diğeri profesör, üniversitede bölüm başkanı. Eşim ise ev hanımı. Müzikle uğraşmak beni hayata bambaşka bağlıyor.’’ Müzikle uğraşanların mutsuz olamayacağını anlatan Macit Tümay, müzikle 65 yılının bir rüya gibi geçtiğini belirtti.
Repertuvarında her yaş grubuna hitap edecek müziğin bulunduğunu, ancak daha çok nostaljik eserleri enstrümantal olarak çaldığını ifade eden Tümay, “Bazen dinleyenlerin isteği üzerine ‘Eski dostlar, yollar uzak gelemedim, adını anmayacağım, rüya gibi gelip geçen yıllar durun biraz’ gibi şarkıları seslendirdiğim de oluyor. Yıllardır dillerden düşmeyen şarkıları seslendirirken, dinleyenlerle birlikte ben de o yıllara adeta yolculuk ediyorum.’’ şeklinde konuştu.
Yaşı henüz 18-20 onların bile bu şarkıları ezbere biliyor olmalarının en çok kendisini mutlu ettiğini vurgulayan Macit Tümay, günümüzde artık böylesine kalıcı besteler yapılmadığını aktardı. Bugün yıldızı parlayan bir şarkının ertesi yıl unutulduğuna işaret eden Tümay, “Ama nostalji şarkılarımız öyle mi? Daha kim bilir daha ne kadar dillerden düşmeyecek. Bence bu şarkılar ölümsüz.’’ ifadelerini kullandı .
Bir ömrü müziğe adayan Tümay, bıkmadan, yorulmadan birçok organizasyonda görev alıyor. Elinde akordiyonu, başında şapkası, gözlerinin içi gülen, babacan tavırlarıyla girdiği her ortama pozitif enerji saçan Tümay, Adana’da bir alışveriş merkezinin terasında müzik dinletisi sunuyor. Mesleğinin mimari ressamlık olduğunu, ancak 20 yaşında bir delikanlıyken rüyasında akordiyon çalmayı öğrendiğini anlatan Macit Tümay, “Art arda bu rüyaları gördükten sonra kendimi bir gün konservatuvarda buldum.” dedi.
Türk musikisinin ünlü bestekârı Münir Nurettin Selçuk’un dört numaralı öğrencisi olma onurunu yaşadığını anlatan Macit Tümay, “Akordiyon benim hayatımdaki en yakın dostum oldu. Ondan hiç ayrılmadım, ölünceye kadar da ayrılmayacağım.’’ diye konuştu.
Aslen Hataylı olduğunu, ancak memleketinde kendisine ‘çalgıcı’ diyerek kız verilmeyince Adanalı bir hanımla evlendiğini belirten Macit Tümay, şunları kaydetti: “Eşimle çok mutluyum. İki çocuğumuz var. Biri mühendis diğeri profesör, üniversitede bölüm başkanı. Eşim ise ev hanımı. Müzikle uğraşmak beni hayata bambaşka bağlıyor.’’ Müzikle uğraşanların mutsuz olamayacağını anlatan Macit Tümay, müzikle 65 yılının bir rüya gibi geçtiğini belirtti.
Repertuvarında her yaş grubuna hitap edecek müziğin bulunduğunu, ancak daha çok nostaljik eserleri enstrümantal olarak çaldığını ifade eden Tümay, “Bazen dinleyenlerin isteği üzerine ‘Eski dostlar, yollar uzak gelemedim, adını anmayacağım, rüya gibi gelip geçen yıllar durun biraz’ gibi şarkıları seslendirdiğim de oluyor. Yıllardır dillerden düşmeyen şarkıları seslendirirken, dinleyenlerle birlikte ben de o yıllara adeta yolculuk ediyorum.’’ şeklinde konuştu.
Yaşı henüz 18-20 onların bile bu şarkıları ezbere biliyor olmalarının en çok kendisini mutlu ettiğini vurgulayan Macit Tümay, günümüzde artık böylesine kalıcı besteler yapılmadığını aktardı. Bugün yıldızı parlayan bir şarkının ertesi yıl unutulduğuna işaret eden Tümay, “Ama nostalji şarkılarımız öyle mi? Daha kim bilir daha ne kadar dillerden düşmeyecek. Bence bu şarkılar ölümsüz.’’ ifadelerini kullandı .