Hüseyin Çelik Anadolu İmam Hatip Lisesi, İlk Mezunlarını Verdi
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Bir dönem ‘Misyonerler Türkiye'de kol geziyor, İncil dağıtıyor, İstanbul'da apartman kiliseler kuruldu’ şeklinde yapılan propagandaların altından Ergenekon çıktı.Bu propagandaların amacı, AK Parti iktidarını zora sokarak halk nezdinde soru işaretleri oluşturmaktı" dedi.
Van Hüseyin Çelik Anadolu İmam Hatip Lisesi, ilk mezunlarını verdi. Düzenlenen diploma törenine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de katıldı.
Programda, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı, ilahiler okundu. Bir konuşma yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, tek parti döneminde dindar insanların ötekileştirildiğini, mütedeyyin insanların adeta yabancı ve parya muamelesi gördüğünü savundu. Çelik, çok partili hayata geçilmesi ile milletin hür iradesiyle iktidara gelen Demokrat Parti döneminde ülkenin makus talihinin bir parça da olsa değiştiğini ifade etti.
Çelik, o dönemin Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri'nin imam hatip okullarının açılmasında ve İslam Enstitüleri'nin yaygınlaştırılmasında büyük emeği olduğunu hatırlattı. Ailelere seslenen Çelik, ''Evlatlarınızı yetiştirirken, önemli insan olmalarından çok değerli insan olmalarını sağlayın. Profesör, vali, bakan, general veya ünlü bir zengin olabilirsiniz; bu sizi önemli insan yapar. Bu önemli insan, mevki, makam ve para olduğu sürece geçerlidir. Bunlar geçti mi önemli adam yoktur. Fakat değerli insanlar bu alemden göçüp gitseler de gömülen bir define gibi her zaman kıymetlerini korurlar. Onlar yaşadıkları zamanın ve zeminin merhametsizliğine uğrasalar ve üzerinden asırlar geçse bile arkalarından hayır duaları edilecek ve hafızalardaki yerlerini koruyacaklar” diye konuştu.
Türkiye'de bir dönem misyonerlerle ilgili propagandalar yapıldığını anlatan Çelik, “Bir dönem ‘Misyonerler Türkiye'de kol geziyor, İncil dağıtıyor, İstanbul'da apartman kiliseler kuruldu’ şeklinde yapılan propagandaların altından Ergenekon çıktı. Bu propagandaların amacı, AK Parti iktidarını zora sokarak halk nezdinde soru işaretleri oluşturmaktı. Malatya'da kitabevi cinayetini işleyip 'bunlar misyonerdir' diye adam kestiler. Bununla, Avrupa'ya, 'bakın AK Parti muhafazakar bir iktidardır. AK Parti'nin oluşturduğu ruh ve mana iklimi atmosferinden etkilenen insanlar gidip cinayeti işlediler. Trabzon'da Rahip Santoro'yu öldürdüler. Bununla AK Parti muhafazakar bir iktidardır ve bundan etkilenenler gayr-i Müslim bir rahibi öldürüyor' mesajını vermek istediler. Hrant Dink'i öldürenlerin de amacı buydu. Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Aslan'ın, başörtüsü için bunu yaptığını söylediler. Bütün amaç farklıydı ama elleri ve ayakları birbirine dolandı. Kurdukları tuzaklara kendileri düştüler” ifadelerini kullandı.
28 Şubat sürecinde imam hatip okullarına büyük zulümler yapıldığını ifade eden Çelik, şunları söyledi: ''28 Şubat sürecinde imam hatip okullarını bertaraf etmek ve bu okullara giden çocukları caydırmak için bütün meslek okullarını feda ettiler. Bir katsayı rezaleti getirdiler. Birçok çocuğumuz maalesef bunun kurbanı haline getirildi.
Bırakın imam hatip ve meslek lisesine giden çocukları cezalandırmayı, çocuğunu imam hatip okullarına gönderen memurları fişlediler, çocuğunu bu okullara göndereni bürokraside terfi ettirmediler, bir cadı avı başlattılar. Bu ülkede bizim vergimizle maaş alan, bizim vergimizle oluşturulan müesseselerde gününü gün eden insanlar bunu yaptı. Kulların hesabı vardır ama Allah'ın da bir hesabı vardır. 'Sap döner, keser döner; gün gelir hesap döner' derler ya. Devran döndü, halk iradesini ortaya koydu. Halk iradesini ortaya koymasaydı bunlar değişmezdi. Biz kendimizi ülkemizde esir, evimizde kiracı görmeye devam ederdik. Çok şükür ki bütün bu engeller ortadan kalkmıştır.'' Vali Münir Karaloğlu da, 2011-2012 eğitim öğretim yılının başında yaşanan deprem nedeniyle zor bir yıl geçirdiklerini vurgulayarak, 45 bin dolayında öğrencinin hala Van dışında eğitimlerine devam ettiğini söyledi.
Karaloğlu, öğrencilerin gittikleri yerlerde devlet erkanı ve vatandaşlar tarafından kucaklandığını ve mutlu olduğunu belirterek, okulların insan hayatının önemli bölümünü geçirdiği mekanlar değil, iyi ve güzel insanların yetiştirildiği kurumlar olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından mezun olan 45 öğrenci, belgelerini okulun emektar öğretmenlerinin ellerinden aldı. Tören, Konya Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi semazenlerinin gösterisiyle sona erdi .
Kaynak: İHA
Programda, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı, ilahiler okundu. Bir konuşma yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, tek parti döneminde dindar insanların ötekileştirildiğini, mütedeyyin insanların adeta yabancı ve parya muamelesi gördüğünü savundu. Çelik, çok partili hayata geçilmesi ile milletin hür iradesiyle iktidara gelen Demokrat Parti döneminde ülkenin makus talihinin bir parça da olsa değiştiğini ifade etti.
Çelik, o dönemin Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri'nin imam hatip okullarının açılmasında ve İslam Enstitüleri'nin yaygınlaştırılmasında büyük emeği olduğunu hatırlattı. Ailelere seslenen Çelik, ''Evlatlarınızı yetiştirirken, önemli insan olmalarından çok değerli insan olmalarını sağlayın. Profesör, vali, bakan, general veya ünlü bir zengin olabilirsiniz; bu sizi önemli insan yapar. Bu önemli insan, mevki, makam ve para olduğu sürece geçerlidir. Bunlar geçti mi önemli adam yoktur. Fakat değerli insanlar bu alemden göçüp gitseler de gömülen bir define gibi her zaman kıymetlerini korurlar. Onlar yaşadıkları zamanın ve zeminin merhametsizliğine uğrasalar ve üzerinden asırlar geçse bile arkalarından hayır duaları edilecek ve hafızalardaki yerlerini koruyacaklar” diye konuştu.
Türkiye'de bir dönem misyonerlerle ilgili propagandalar yapıldığını anlatan Çelik, “Bir dönem ‘Misyonerler Türkiye'de kol geziyor, İncil dağıtıyor, İstanbul'da apartman kiliseler kuruldu’ şeklinde yapılan propagandaların altından Ergenekon çıktı. Bu propagandaların amacı, AK Parti iktidarını zora sokarak halk nezdinde soru işaretleri oluşturmaktı. Malatya'da kitabevi cinayetini işleyip 'bunlar misyonerdir' diye adam kestiler. Bununla, Avrupa'ya, 'bakın AK Parti muhafazakar bir iktidardır. AK Parti'nin oluşturduğu ruh ve mana iklimi atmosferinden etkilenen insanlar gidip cinayeti işlediler. Trabzon'da Rahip Santoro'yu öldürdüler. Bununla AK Parti muhafazakar bir iktidardır ve bundan etkilenenler gayr-i Müslim bir rahibi öldürüyor' mesajını vermek istediler. Hrant Dink'i öldürenlerin de amacı buydu. Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Aslan'ın, başörtüsü için bunu yaptığını söylediler. Bütün amaç farklıydı ama elleri ve ayakları birbirine dolandı. Kurdukları tuzaklara kendileri düştüler” ifadelerini kullandı.
28 Şubat sürecinde imam hatip okullarına büyük zulümler yapıldığını ifade eden Çelik, şunları söyledi: ''28 Şubat sürecinde imam hatip okullarını bertaraf etmek ve bu okullara giden çocukları caydırmak için bütün meslek okullarını feda ettiler. Bir katsayı rezaleti getirdiler. Birçok çocuğumuz maalesef bunun kurbanı haline getirildi.
Bırakın imam hatip ve meslek lisesine giden çocukları cezalandırmayı, çocuğunu imam hatip okullarına gönderen memurları fişlediler, çocuğunu bu okullara göndereni bürokraside terfi ettirmediler, bir cadı avı başlattılar. Bu ülkede bizim vergimizle maaş alan, bizim vergimizle oluşturulan müesseselerde gününü gün eden insanlar bunu yaptı. Kulların hesabı vardır ama Allah'ın da bir hesabı vardır. 'Sap döner, keser döner; gün gelir hesap döner' derler ya. Devran döndü, halk iradesini ortaya koydu. Halk iradesini ortaya koymasaydı bunlar değişmezdi. Biz kendimizi ülkemizde esir, evimizde kiracı görmeye devam ederdik. Çok şükür ki bütün bu engeller ortadan kalkmıştır.'' Vali Münir Karaloğlu da, 2011-2012 eğitim öğretim yılının başında yaşanan deprem nedeniyle zor bir yıl geçirdiklerini vurgulayarak, 45 bin dolayında öğrencinin hala Van dışında eğitimlerine devam ettiğini söyledi.
Karaloğlu, öğrencilerin gittikleri yerlerde devlet erkanı ve vatandaşlar tarafından kucaklandığını ve mutlu olduğunu belirterek, okulların insan hayatının önemli bölümünü geçirdiği mekanlar değil, iyi ve güzel insanların yetiştirildiği kurumlar olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından mezun olan 45 öğrenci, belgelerini okulun emektar öğretmenlerinin ellerinden aldı. Tören, Konya Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi semazenlerinin gösterisiyle sona erdi .