'PKK'nın Başıboşluk ve Bölünmüşlüğünün Sebebini Silivri'de Görmek Gerekir'

Diyarbakır'ın Sur ilçesinin eski Belediye Başkanı Cemal Toptancı, PKK'nın başıboşluk ve bölünmüşlüğünün sebebini Silivri'de görmek gerektiğini söyledi.

Toptancı, örgüt üzerindeki Ergenekon vesayetinin kırıldığını vurguladı. Cemal Toptancı, Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na PKK'nın Dağlıca saldırısı ile Zana'nın açıklamalarını değerlendirdi. Leyla Zana'nın ulusal Kürt siyasalında 'duayen' bir isim olduğuna dikkat çeken Toptancı, kendisi var iken PKK ve BDP'nin olmadığını vurguladı. Zana'nın tecrübesine atfen bugün konuştuğunu dile getiren Toptancı, bugün PKK'nın geleceğini öngördüğünü ifade etti.

Zana'nın Filistin'i örnek göstererek, örgütün parçalanmışlığını, bir araya gelemediğini ve hala Filistin'de kanın akmaya devam ettiğini söylediğini aktaran Toptancı, PKK için de bunu ima ettiğini kaydetti.

PKK'nın da buna mahkûm olduğunu dile getiren Toptancı, örgütün zahiren bütünlük içinde göründüğünü, ancak zımni olarak bölünmüş durumda olduğunu söyledi.

PKK'nın başıboşluk ve bölünmüşlüğünün sebebini ise Silivri'de görmek gerektiğinin altını çizen Toptancı, örgüt üzerindeki Ergenekon vesayetinin kırıldığını öne sürdü.PKK'yı şu anda dış bağlantılarının yönlendirdiğine dikkat çeken Toptancı, şöyle devam etti: "Hakkâri saldırısı ortak, müşterek bir PKK saldırısı değildir. Münferit bir saldırıdır. Sayın Başbakan her yurt dışına çıktığı zaman böylesi manzaralarla karşılaşıyoruz. Dün Obama ile görüştü Sayın Başbakan. Esasen bunlar müzakere ediliyor. Amerika'nın PKK üzerinde tasarrufu vardır. Sayın Başbakan'ın elini zayıflatmak için bu operasyonlar yapılıyor. Bunlar bilinçli hareketlerdir. Leyla Zana PKK'nın bölünmüşlüğünü gördü. Bu tehlike karşısında, birliği sağlamak bağlamında, Kürt siyasalının duayen bir anası olarak birleşmeye çağırdı. Bu işin adresi olarak Sayın Başbakan'ı gösterdi. Bunu yaparken Leyla Zana, haddi zatında Sayın Başbakan'ın Amerika'ya gidişinde güçlü gitmesini arzu ediyordu. Ama bu oyunu bozmak için Dağlıca'da bu hain saldırıyı yaptılar."

"ERGENEKON VE BALYOZCULARA DÜZENLEME VATANA İHANETTİR"
Masada bir anayasa olduğunu hatırlatan Toptancı, bu anayasanın çıkmasının Türkiye'nin anti demokratik yapısını iyileştirmeye matuf, sivil bir anayasa olarak, Türkiye'de bütün katmanların hak ve hukuk nazarında, temelde insan olması halinde bu sorunların zaten çözüleceğine yönelik emarelerin olduğuna dikkat çekti. Anayasanın bir diyet olacağını belirten Toptancı, demokratik ve güçlü bir Türkiye'nin içerideki bu tutuklular konusunda kısa bir sürede karar vereceğini söyledi.

Anayasanın çıkmasından sonra ülkede genel bir affın çıkmasının kaçınılmaz olacağına dikkat çeken Toptancı, "Çünkü büyük abi, baba bir Türkiye ve devlet var. Çocuklarının 90 yıldır işlemiş oldukları hatalardan, kusurlardan dolayı affedilme noktası artık devlete rücu oluyor. Ama neye göre olacak bu? Tabi ki içeride şu an tutuklu bulunan çeşitli suçlardan gerek KCK'lıların, gerek vatan hainliği, gerek Ergenekoncuların, Balyozcular hakkında anayasa çıkmadan önce onlar hakkında yapılacak en ufak bir iyileştirme bu vatana da ihanettir. Yeni anayasa yürürlüğe girdikten sonra düzenleme yapılmalıdır." dedi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın PKK'ya yönelik silahlı eylemleri bitirme çağrısı konusunda ise Toptancı, bu çağrıyı Leyla Zana'ya yönelik saflıkla itham etmeden önce yapmasının daha da iyi olacağını ifade etti.

Bu durumun BDP içerisinde Kürt siyasalının parçalı olduğunu gösterdiğini dile getiren Toptancı, Kürt siyasalının Meclis'te, BDP ve Kandil'de bir olmadığına dikkat çekti.

"SEÇİLMİŞLERİN ÇOCUKLARI KANDİL'E GİTMİYOR"
PKK'yı milli sermaye ile kurulmuş cinayet şebekesi olarak niteleyen Toptancı, örgütün yıllarca döktüğü kandan nemalandığını söyledi.

Herkesi aklıselime davet eden Toptancı, kan dökmenin bir sonuç getirmeyeceğini vurguladı. Beyaz Türkler ve beyaz Kürtlerin taraf olmadığını dile getiren Toptancı, onların analarının ağlamadığını kaydetti.

Asker görüntülerinin garip anaların, yoksul anaların ciğerine vurulan hançerler olduğunu ifade eden Toptancı, "Seçilmişlerin çocukları ne Nevruzlara katılıyor, ne Kandil'lere gidiyor; Gabar ve Cudi dağlarında ellerinde silah bulundurmuyor. Onların altında Jaguar var, Bodrum'da tatilleri var. Elit takım olarak en güzel kolejlerde, yurt dışında seçilmiş üniversitelerde ihtisas yapmaktadırlar. Kürtlerin bu yönde de uyanık olması lazım." şeklinde konuştu .